İşsizlik 3 milyona dayandı, 1 pozisyona 10 bin kişi başvuruyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri, ‘teğet’ ve ‘hamdolsun’ yaklaşımlarına açıklık getirdi. Rakamlar, tartışmaya yer vermeyecek kadar net ve acımasız…

Haberin Devamı

 Sadece 1 ayda, Kasım 2008’de Türkiye’nin işsizler ordusuna 645 bin kişi katıldı. Böylece işsizlerin sayısı 2 milyon 995 bine yaklaştı.

Bunun bir de aralık, ocak ve şubat ayları var. İzlediğim kadarıyla kasım sonrası en yoğun işten çıkarmalar Aralık 2008 ve Ocak aylarında yaşandı. Kasımdaki kadar olması bile bu aylarda da birkaç yüz kişinin işini kaybettiğini tahmin etmek yanlış olmaz. 300 bin kişi bu iki ayda eklense, 1 milyon rakamı yakalanmış olacak. Bu rakamlardan sonra ‘kriz bizi etkiledi mi’ sorusu da anlamını yitirmiş oluyor. Böylece, ‘Teğet’ yaklaşımının da kendiliğinden geometri kitaplarına dönmesi gerekiyor.

Böyle ortamda işsiz kalmak 

Normal dönemlerde doğru işi bulmak kolay değildi. Şimdi iş bulmak, zorluktan öteye mucizeye dönüşüyor. Üstelik sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında aynı tablo var.

Haberin Devamı

Uluslar arası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre, 2009 yılında işini kaybedenlerin sayısı 40 milyona ulaşacak. Bu tablo, iş arayanların başka ülkelerde şansını denemesi olasılığını da ortadan kaldırıyor.

Böylece, iş arayanla, boş iş arasındaki denge giderek bozuluyor. Örneğin, Amerika’da 2008 yılı başında her ’10 boş iş” için, ’19 kişi’ başvuruda bulunuyordu. Kriz sonrasında, 2008 sonunda her boş 10 iş için başvuran sayısı ’33 kişiye’ yükseldi. Bu, 2003 yılından sonra ‘iş arayanla boş iş arasındaki’ en büyük orana işaret ediyor.

1 iş için 10 bin kişi

2001 krizi sonrasında büyük gruplara iş başvurularını ortaya koyan araştırmalarda inanılmaz rakamlarla karşılaşırdık.

Hiç unutmuyorum, bir şirketin verdiği ila 100 bin başvuru gelmişti. Şirketlerden, ilana çıkmaya korkanlar olduğunu hatırlıyorum.

Sonradan tablo düzeldi, açık işe başvuran sayısı normal düzeylerine döndü. Şimdi yine işsizlik rakamlarıyla tablo alt üst olmuş durumda. ABD’de 10 boş pozisyona 33 kişi düşüyor dedim ya… Bizde bunun birkaç katını, hatta daha fazlasını düşünelim.

Örneğin, Türkiye’nin en büyük insan kaynakları şirketi Adecco’nun genel müdürü Tibet Eğrioğlu, ‘Genel iş ilanı çıktığımızda 10 bin kişinin üstünde başvuru alıyoruz’ sözleriyle, tabloyu gözler önüne seriyor. Yanlış anlamayın… Bu ilanlar bazen 1, bazen de 2 kişi için oluyor.

Haberin Devamı

Mühendislik gibi, çok özel nitelik gerektiren pozisyonlarda, 1 kişilik iş için başvuran sayısı son dönemde 65’e ulaşmış durumda. 

Bütün bunlar tek başına bir şey ifade etmeyebilir. O zaman Tibet Eğrioğlu’nun şu değerlendirmesine bakın: ‘Bir pozisyona başvuru oranı, geçen yıla göre ikiye katlanmış durumda.’

Yani iş bulmak geçen yıl çok zordu. Bu yıl iki kat daha zor hale geldi. Bence önümüzdeki 1 yıl içinde bir kat daha zorlaşabilir.

ABD yeniden ne zaman büyüyecek?

Yangın ABD’de çıktığı için, normale dönüşün de orada gerçekleşeceğini beklemek gerekiyor. O nede/images/100/0x0/55ea9b0bf018fbb8f88aef09nle sürekli bir gözümüz Amerika’da… Konut satışlarından büyümeye, bankaların mali yapısından şirket bilançolarına sürekli yeni rakamlara bakıyoruz.

Haberin Devamı

Arada bir şaşırtıcı veriler gelse de genelde açıklanan rakamlar olumsuz tabloyu destekliyor. Örneğin, son çeyrek rakamları beklenenden daha iyi geldi. Buna karşılık işsizlik oranlarında son 35 yılın en kötü verileri açıklandı.

Son yazımda FED (Amerikan Merkez Bankası) kaynaklı bir veriyi paylaşmıştım. Orada ‘Durgunluk olasılığının’ gelişimi vardı ve yıl sonunda olasılık nerede ortadan kalkıyordu.

Şimdi yeni bir anket yayınlandı. ABD’nin önde gelen 52 ekonomisti arasında yapılan bu anket, FED’in ‘olasılık’ verisini destekliyor. Amerikan ekonomisinin büyüme trendlerini tahmin etmeye yönelik bu anket, şimdiye kadar açıklananların en iyimseri gibi geldi bana… Çünkü, daha önce hiç 3. çeyrekte büyüme olacağına yönelik bir tahmin ya da analiz ile karşılaşmamıştım.

Haberin Devamı

Şaşırtan bir anket

Şimdi bu anketten 3. çeyrekte yüzde 1 düzeyinde büyüme olacağı öne çıkıyor. Üstelik 4. çeyrek için yüzde 2.1, 2010 yılı 1. çeyreği için ise yüzde 2.6 oranında büyüme öngörülüyor.

‘Kötümser’ ekonomistlerin ‘2010 bile zor geçer’ dediği bir ortamda, insanın bu 52 ekonomistin katıldığı anketin sonuçlarına inanası geliyor. İnşallah bu tahminler doğru çıkar, dünya ve Türkiye yeniden büyüme trendine girer. Ama benim görüşüm, büyümenin bu kadar erken gelmeyebileceği yönünde… Kurtarma paketi ve ‘Kötü banka’ planları mutlaka olumlu etki yapacaktır. Ancak, büyük güven krizinin ortadan kalkması, üçüncü çeyrekte sona ermeyebilir.

Bireysel emeklilik yıla nasıl başladı?

Haberin Devamı

Bireysel Emeklilik (BES), Türkiye’de son 5 yılda sıfırdan yaratılan bir sektör oldu. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin değeri 3-4 milyar dolara ulaştı, fon toplamı 6.5 milyar TL’yi buldu. Hepsinden önemlisi binlerce kişiye iş olanağı yarattılar.
Bu önemli sektör hızlı büyüyordu. Ancak, gördüğüm kadarıyla yaşanan krizde onlar da payını alıyor. Etkileri sınırlı olsa bile, Kasım ve Aralık’tan sonra Ocak ayında da performansta düşüşler var.

Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, 2008 yılında sisteme 285 bin kişi kattıklarının altını çiziyor. Ancak, kendi şirketlerinin performansı iyi olsa bile, 2009 yılında sektörün büyümesinin düştüğüne dikkat çekiyor.

Bunu da katılımcı sayısının aylık artışından görmek mümkün… Uğurlu’ya göre, 2008 yılında ay başına sisteme 20-25 bin kişi katılıyordu. Zaten yıl ortalaması 23 bin düzeyindeydi. Krizle birlikte katılımcı sayısı büyük darbe yedi. Aralık ayında sayının 13 bine düşmesi de bunu ortaya koyuyor.

Ancak, Mete Uğurlu, sektörün geleceğinden umutlu… Çalışanlarının moralini yüksek tutmak, krizde performansı artırmak için yollarına devam ettiklerini söylüyor. ‘Ana stratejide bir değişiklik yok. Yola devam’ mesajını veriyor.

Geçmiş aylarda Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erdan Adalı’dan da dinlemiştim. ‘Uzun vadeli büyüme planlarında bir değişiklik yok. BES hızlı büyümeye devam edecek’ değerlendirmesini yapmıştı.

Yazarın Tüm Yazıları