Paylaş
Bar taburelerine tünemiş tipler vardır. Devamlı ağlaşırlar. ‘‘Beni kimse anlamıyor...’’
Acırsın, bir dinlersin, iki dinlersin, sonra kulaklarını tıkarsın...
İktidar koltuklarına tünemiş tipler vardır.
Ağızlarından çıkanı kulakları duymaz...
‘‘Devletlû’’ oldukları için de, söylediklerini ciddiye alırsın...
Yazarsın, anlatırsın, sağda solda söylersin...
Adamdan tepki gelir.
‘‘Beni yanlış anladılar...’’
* * *
Aslında, Mesut Yılmaz'ı herkes anlamasına anlıyor da, her nedense, hep yanlış anlıyor.
Çok iyi Almanca bildiğini göstermek için ‘‘Lebensraum’’ dedi.
Sadık müttefikimiz ve gurbetçilerimizin ev sahibi Almanlar'la ilişkimizi bozdu.
‘‘Sessiz film’’ oynadı. Şık ve zarif bir espri yapıyordu.
Müsellah kuvvetlerimizi üzdü.
Deveye ‘‘cilve yap’’ demişler, dokuz dükkan devirmiş...
* * *
Pazar günü Ankara'da ‘‘hükümet zirvesi’’ vardı.
Mesut Yılmaz ‘‘Yanlış anlaşıldım!’’ dedi, ‘‘Beni kimse anlamıyor!’’ demeye getirdi.
Olan Muharrem Sarıkaya, Mehmet Ali Birand ve Yalçın Doğan'a oldu.
Gördüklerini, duyduklarını yazan üç basın emekçisine...
Sezai Şengün, Evren Değer ve Kemal Yurteri'ye de olmuştu.
Aslında, Mesut Yılmaz'a da oldu.
Kısa dönem askerliğini yaptığı Çanakkale 116'ncı jandarma er eğitimi alayında ‘‘erat’’ tarafından protesto edildi.
27 Mayıs'tan bir gün önce, Eskişehir'de, Menderes de aynı askeri hışma uğramıştı.
* * *
Padişah Abdülaziz'in Avrupa görmesi, hem iyi oldu, hem kötü...
İyi oldu, çünkü, Avrupa'yı tanıdık.
Kötü oldu, çünkü, bonapartist sansürü öğrendik.
Eugenie'nin iade-i ziyareti sırasında, Kumkapı meyhanelerinde dedikodular çıkmıştı. ‘‘Abicim, bizim padişah karıyı götürmüş... İş daha rahat tutulsun diye, yanında yatağını bile getirmiş avrat...’’ Yorgan altında olanların orada kalması gerektiğini düşünen mazbut padişah, basına ilk sansürü koydu. 1864 yılında...
‘‘Saltanat, padişah, hanedan hakkında uygunsuz sözler ve deyimler kullanan (madde 15), devletin dost ve müttefiki olan hükümdarlara ve zevcelerine dokunan söz ve deyimler kullanan (madde 17), gazeteler hükümetçe bir ay süreyle kapatılır (madde 27)...’’
* * *
Aslında, bütün kabahat medyada...
Abartıyorlar, saptırıyorlar...
Özgürlükçü Amerikan Anayasası'nın yazarı, sınırsız basın özgürlüğünün ateşli savunucusu Thomas Jefferson, gazete haberlerinden birine çok sinirlenip, haber türlerini dörde ayırmıştı.
Doğru, mümkün, muhtemel, yalan...
‘‘Yalan’’ sınıfına soktuğu habere göre, genç ve güzel kölesi Sally Hemmings'den 7 gayrimeşrû çocuğu vardı. Meğer kaç çocuğu varmış?
a. 5 b. 6 c. 7 d. 8
CEVAP: b.
Paylaş