VOLEYBOL Erkek Milli Takımımız, Avrupa Ligi finaline kalmayı başaramadı. Millilerimiz, Riga’daki maçlardan ilkini 3-1 kaybedip, ikincisini 3-2 kazanmasına rağmen, Romanya’yı iki maçta da 3-2 yenen Slovakya’nın gerisinde kaldı ve C Grubu’nda final vizesini rakibine kaptırdı.
Yeni bir yapılanma içerisindeki millilerimiz, genç oyuncuların ortaya koydukları performans ve mücadele gücüyle ileriye dönük ümit verdi. Yapılan 12 maçın kendilerine büyük tecrübe kazandırdığına inanıyorum. Şimdi önümüzde, geçen yıl büyük mücadeleler sonunda katılma hakkını elde ettiğimiz Avrupa Şampiyonası final maçları var. Ortaya koyacağımız performans, erkek voleybolunda Avrupa’daki gerçek yerimizi belirleyecek.
Öncelikle milli takım için kadro belirleme sıkıntılrını aşmamız gerekiyor. Barış, Gökhan ve pasör Hüseyin derhal bu kadroya dahil edilmelidir. Hüseyin, pas kalitesi ve blok performansı olarak Avrupa’nın en iyilerinden. O, geçtiğimiz sezon iyi bir performans sergileyerek bu kadroda yer almayı hak etmiştir ve Türk Milli Takımı’nın vazgeçilmez oyuncusudur. Teknik ekip bu hatadan süratle vazgeçmelidir.
Barış ve Gökhan uzun yıllar milli takımımıza gururla hizmet ettiler. Kariyerleri ve milli takıma son bir görev yapmaları açısından bu mücadelenin içinde olmaları gerekir. Çünkü Avrupa Şampiyonası’nda Barış ve Gökhan’ın tecrübesine, oyunculuğuna, ağabeyliğine ve takımımızı toparlama özelliğine çok fazla ihtiyacımız var.
Başka antrenör mü yok?
Biraz da erkek milli takımımızın teknik kadro yapısından bahsetmek istiyorum.
Ben federasyonda milli takımlardan sorumlu olarak görev yaptığım dönemde, milli takım antrenörü ve saha içindeki tek sorumlusu olarak anlaştığımız Gennady Parshine, şimdi yardımcı antrenör olarak sahaya çıkıyor ve aynı zamanda erkek milli takımlar sorumluluğunu yürütmeye çalışıyor. Parshine, çok saygı duyduğum Türk voleyboluna büyük hizmetleri olan bir antrenördür. Milli takımlar sorumlusu ise sahaya yardımcı antrenör olarak çıkması son derece yanlıştır.
Sayın Parshine galiba Türkiye’de kendisine göre çok ciddi şekilde antrenör sıkıntısı olduğunu düşünüyor olmalı ki, menajerlik ve antrenörlük görevlerini aynı kişilere veriyor. Andrei Meyer gibi kupa papazı hakkını kullanıyor. Bu yanlışlardan bir an evvel kurtulmalıyız. Çünkü ülkemizde bu görevi yapabilecek pek çok antrenör ve menajerimiz var. Onlara haksızlık yapmayalım. Aman dikkat Sayın Parshine. Görünen o ki, davul senin boynunda, tokmak başkasında. İşler iyi gitmeyince her zaman davul suçludur.