Vahşi ve utangaç

Sahada kazanmak için her yolu dener. Boğuşur ve savaşır. Hırsını sahanın her noktasına taşır. Özel yaşamında suratına bakınca kızarır. Kameralar onun için bir azap. Genelde söyleşilerden de kaçar.

Haberin Devamı

EN çarpıcı özelliği farkedilir fiziğidir. Kafasına döktüğü avuç dolusu jöle ve ensesinde topladığı uzun parlak saçları ile yarattığı tip onu başkalarından hemen ayırır.

İlk bakışta uçarı ve bitirim bir görüntünün yaratıcısıdır. Birkaç kelime konuşunca, para ve şöhretle süslü bu görüntünün arkasında bambaşka bir karekterin belirtileri hemen sırıtır. Uysal, saygılı ve utangaç...

Doğan Haber Ajansı Kayseri muhabiri sevgili Oktay Ensari’nin anlatımına göre, tam bir Anadolu adamı! /images/100/0x0/55ea8196f018fbb8f8846acc

Kayseri’deki yılları dar bir çevrenin mütevazı sınırları içinde geçti. Alpaslan mahallesindeki, Divan Pastanesi boş saatlerindeki değişmeyen mekanıydı.

Haberin Devamı

Bir-iki bardak çay, kuru bir pasta ile çevresinde hayranları ve yanından hiç ayrılmayan eniştesi... Gün böyle geçerdi. Suratına bakan herkese selam verir. Oturuyorsa, tanıyıp da yanına yaklaşanı ayakta karşılar.    

Öyle kasılma filan gibi şeyler yok.

Ancak, iş konuşmaya gelince hemen kabuğuna çekilir, gerçek kimliğine bürünür. Asosyal yönü burada hemen belirir.

O an kaçmak, dünyasına sığınmak ister. Kameralardan da sıkılır. Maç sonrası röportajları var ya, Mehmet için cehennem azabıdır. Bu huyu hiç değişmedi.

Fenerbahçe’ye böyle bir Anadolu adamı geldi. İstanbul’da değişir mi, bilemiyorum!

Unutmadan söyleyeyim, Topuz henüz 26 yaşında ve bekar.  

***

YALAN haberden fazlası ile etkilenir. Her sezon sonu derleme haberlerle onu 3 Büyükler’den birine gönderenlere illet olur. Hele, “Topuz imzayı attı” şeklindeki haberler dünyasını alt üst eder. Bunu yazanlarla selamı sabahı keser.

Duygularının coştu var. Buraya Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların fotoğrafları asılır. Bir günorada resmimi görünce şaşırdım. İyice yaklaştım. Bu, ben miyim diye uzun süre baktım. O günü ve mutluluğumu hiç unutamam.

Bu sakin ve uysal adamı çıldırtan bir olayın arkasındaki sır perdesi hala kalkmamıştır. Bir özel turnuvada oynanan Çaykur Rizespor-Kayserispor maçında ufak bir itişme olur. Ve ortalık birbirine girer. Gerisini Topuz’un ağzından dinleyelim...

Haberin Devamı

İki oyuncu itişmeye başladı. Ben kenardaydım, bunu görünce oraya ayırmaya koştum. İş tatlıya bağlandı. Bu sırada Emre Toraman gelip bana vurdu. Ne olduğunu anlayamadım. Ancak, fena bozuldum. Hiç unutmadım bunu. Hala, neden vurduğunu merak ederim.

Görenler anlattı, bu yumruğa fena bozulmuş Mehmet Topuz. 4 kişi zor zaptetmiş. Bu sakin adamı kenara alana kadar akla karayı seçmişler... Bir de yanlış anlaşılan ufak bir tartışmaya açıklık getirdi Topuz...

Fatih Ceylan, Kayseri’de oynarken Gaziantepspor maçının son dakikalarında aramızda ufak bir tartışma geçti. Ve yanlış yorumlandı. Fatih’e bir pas verdim. O da bana kaleye vurmam gerektiğini söyledi. Biraz da kızdı. Bazı kişiler bunu büyüttü. Oysa, her ikimiz de o anda takımımızın çıkarını düşünüyorduk. Bunun tartışmasını yaptık. Bu diyalog kavga gibi algılandı. Ve benim şımarıklığıma verildi.

Haberin Devamı

Çok üzüldüm.  

İşte, meslek yaşamında Topuz’u bir çıldırtan bir de üzen iki olay. Başka bir vukuatı yok.

***

GEÇEN sezon toplam 28 maç oynadı. 23 kez pozisyona girdi, 9 gol attı. 3 asisti var. 98 şut attı, 35’i kaleyi buldu.

Şut, Mehmet Topuz’un en önemli silahı. Kaleyi gördüğü an hiç çekinmeden vuruyor. Yer ve mesafe ayırt etmeden...

Her idman sonrası yaklaşık 25-30 dakika şut idmanı yapar Topuz. Duran ve hareketli toplarla tek başına çalışır. Bu arada frikik denemeleri de idmanın ayrı bir bölümüdür.

Kayserispor’da hemen hemen her bölgede oynamıştır. Espri ile karışık der ki...

Sadece kalecilik yapmadım. Ona da fırsat olmadı!

Bir kez de stoper oynamıştır. Yine kendi söylemi ile bayağı başarı da sağlamıştır. Zaten Kayserispor’da oynadığı ilk mevki de sağbektir.

Haberin Devamı

Bir farklılığı da hocasının verdiği her görevi yürekten kabullenmesidir. Önce oynar, sonra tartışır.

Yani, kötü oynadıysa, gider hocasına söyler...

Ben bu bölgenin adamı değilim!  

***

Geçen sezonu 4 sarı kart ile tamamladı. Hiç kızarmadı... 46 top çaldı, 23 kez pozisyona girdi ve 9 gol attı. 3 de asisti var.

Topuz’u izlerken, ondaki farklı özellikleri net çizgilerle görmek mümkün...

Uzun fuleli deparları, savaşçı kimliği, taş gibi şutları, frikik atışlarındaki becerisi, sahanın her bölgesini aynı başarı ile kullanması ve hiç düşmeyen temposu...

Topuz’u farklı kılan bu özellikler 3 Büyükler’in her sezon iştahını kabarttı ve onu transfer borsasının gözdesi yaptı.

Haberin Devamı

Her sezon lig biterken sevgili Oktay Ensari’ye şaka ile karışık hep sorarım.

Bu sezon Topuz’u kime pazarlayacaksınız?

Yine sezon sonrası aynı soruyu yönelttim Ensari’ye... Kısa ve kesin bir yanıt verdi.

Topuz, bu kez yuvadan uçuyor. Ama kime verecekler yemin billah ben de bilmiyorum.        

Güldüm ve ben de kısa kestim...

Kayserili işini bilir. Kim fazla verirse ona gönderirsiniz!

 

Suç dosyası

 

HER transfer sezonunu heyecanla beklerim. Bir gencin veya bir yıldızın yeni renklerle kucaklaşmasını... İki kulüp arasındaki tatlı rekabetin yürek hoplatan yarışını... Ve bu maratonun finalinde, hele hele imza törenlerinde yüzlerde beliren o mutlu tebessümün huzurunu herkes gibi ben de yaşarım.
Mehmet Topuz’un transferi gündeme düştüğü gün duygularım coştu. Yılın transferini yazacaktım. Okurlara bilinmeyen yönlerini anlatırken, ben de bir şeyler öğrenecektim. Her gün notlarıma yeni bilgiler katacaktım.
Ve “Transferin Gözdeleri” köşesinde nefis bir Mehmet Topuz portresi ile karşınıza çıkacaktım. Hevesim kursağımda kaldı. Adeta bir transfer kirliliği yaşadım.
Ve bir çıkar çatışmasının... Düzmece demeçlerin... Karalama ve iftira kampanyasının çirkin boyutlarında adeta boğuldum.
Etik değerlerin böylesine ayaklar altına alındığı bir transfer olayı hiç yaşamadım. Duyguların bu denli ucuza satıldığı bir transfer pazarında hiç dolaşmadım.
İsterdim, Mehmet Topuz oyunundaki perde arkası rezaletlerini... Çirkin aktörlerini... Spor ve Fair-Play’in adap ve hoşgörüsüne hiç yakışmayan davranışlarını... Tek tek bilgilerinize sunmayı çok isterdim.
Çok da hevesliydim. Mehmet Topuz’un transferindeki her gelişme, hazırlayacağım dosya için adeta birer altın satırdı.     
Ancak baktım ki, bu dosya her geçen gün kirleniyor. Ve bir transfer dosyasının ötesinde, sanki bir “Sabıka Dosyası” biçimine bürünüyor...
Fırlatıp attım o dosyayı. Ve bu transfer olayının çirkinliklerine hiç dokunmadan... Yaşanmışı hiç hatırlatmadan... Sadece Mehmet Topuz’un hobilerini, anılarını ve özelliklerini dile getirdim.
Belki sade bir yazı oldu. Yine de mutluyum. Beni anlayışla karşılayacağınız için...

Yarın: Frank Rijkaard

Yazarın Tüm Yazıları