Paylaş
Böyle bir isteğin Tigana’dan kaynaklandığını hiç aklıma getirmedim. Sadece, erken bir gole kavuşma hırsının Beşiktaş’a yüklediği gereksiz bir telaş gibi düşündüm...
Ve 35.dakikadaki golden sonra Beşiktaş kimlik değiştirdi ve bazı değerlerine kavuştu.
İbrahim Akın’ın, Ahmed Hassan’a hazırladığı ikinci golün pozisyonu ve daha sonra Kleborson’un attığı üçüncü gol... Her biri topun yere indiği ve ayağa oynandığı ilk 45 dakikanın son bölümünde gerçekleşti.
Beşiktaş gibi çok adamla hücuma koşan bir takımın böyle bir kolaylığı daha çabuk düşünmesi ve uygulaması gerekirdi.
H H H
Dün gece İbrahim Akın’ın oynadığı oyundan keyif alanlardan biriydim. Şık hareketlerin ötesinde fizik açıdan da güçlü bir performasla oyuna katıldı. Hep bencil davrandığı söylenir İbrahim Akın’ın... Kızdığım anlarda, benim de hemen kaleme sarılıp hırpaladığım gibi...
Dün İbrahim’i seyrederken, bunları düşündüm. Ve düşünürken, onda hissedilir farklılıklar gördüm.
Öncelikle bitik ve savruk huyundan kurtulması, İbrahim’in etkinlik alanlarını daha da genişletiyor. Pozisyonun oluşacağı bölgeleri iyi seçiyor ve güçlü adımlarla oraya koşuyor.
Eğer, oyundaki sürekliliğini daha uzun dakikalara taşırsa, Tigana’nın ilk onbiri oluştururken, tahtaya yazacağı ilk ismin İbrahim Akın olacağını hiç tartışmadan söyleyebilirim.
Beşiktaş’ın hücum hevesi, bazı futbolcuların performansını da olumlu yönde etkililedi...
Oyunun ilk yarısında İbrahim Üzülmez’in kanat etkinliği diğer maçlardan farklıydı.
Soldan taşıdığı topları daha olumlu ve hatasız kullandı. Bu deli çocuk, eleştirilen ofansif yönünü süratle geliştiriyor. Ve alkışlanıyor...
Kleberson’un golden sonraki sevincinde anlatmak istediği bazı şeylerin sıkıntısını hissetim.
O da biliyor... Tribünler, Kleberson gibi kalite futbolcudan farklı işler bekliyor. Ve bu beklentiler de Kleberson’un duygularında baskılar yaratıyor. Dünkü gol, Kleberson’un bozuk moraline ilaç gibi geldi.
* * *
Ahmed Hassan’ın oynadığı mevki için bazı şüpheler taşıyorum. Acaba yanlış mı düşünüyorum diye kendime soruyorum. Ahmed Hassan sırtı kaleye dönük oynadığı bölgelerde özelliklerini kullanamıyor. Manisa maçında İbrahim Akın’ın yanında bir santrfor gibi oynadı.
Oysa ben onu, hep orta sahadan ve yüzü kaleye dönük depar atan ve rakip savunma dengelerini bozan fırsatçı bir futbolcu olarak düşünüyorum.
Ve böyle daha yararlı oynayacağına inanıyorum.
Beşiktaş dün Vestel Manisa gibi deplasmanda az gol yiyen bir takımı farklı bir skorla yenmeyi becerdi. Ve bu farklı galibiyet, G.Saray derbisi öncesi Beşiktaş için en iyi moraldi.
Paylaş