DEDİKODUSU bir hafta sürdü. Güzellikleri derbinin doksan dakikasını süsledi. Ve Beşiktaş, G.Saray’ın elinden kılpayı kurtuldu.
Şimdi yeni hafta için bir başka fal açıyorlar. Beşiktaş’ın Denizli seferinden alacağı sonucun falına bakıyorlar. Hafızalarında ve kafalarında hala bir şokun kırıntıları var...
Üç yıl önce Fener’in başına gelen, Beşiktaş’ın başına niye gelmesin!
Hafta sonuna daha günler var. Gelin derbiye dönüp, doksan dakikanın filmini, görüntülerini ve aktörlerini gözlerimizde canlandıralım. Ve Beşiktaş-G.Saray derbisini bir kez daha yaşayalım...
Beşiktaş maç öncesi ısınmak için sahaya çıktı. Tribünler tek tek futbolcuları çağırıyor ve alkışlıyordu.
Allah Allah... Deli İbrahim’i çağırıyorlar. Tüm takım tribünlere koşuyordu. İbrahim Toraman’ı çağırıyorlar. Yine tam kadro el ele kapalıya yöneliyorlardı.
Taraftar Bobo için yırtınırken, diğerleri Bobo’dan önce koşuyordu tribünlere. Bunun elbette bir anlamı vardı...
Beşiktaş derbide tek yürek tek kalpti!
Mustafa Denizli, skora kilitlenmişti derbide. Topu G.Saray’a bıraktı ve Beşiktaş yarı alanını çok adamla kapattı.
Yine de bir adam bu kalabalığın arasında dans eder gibi dolaştı. Çalımlar attı, figürler yaptı. Ve deli İbo’nun anasından emdiğini burnundan getirdi.
Evet, Arda Turan ilk yarıda Beşiktaş savunmasının bütünlüğünü bozan yıldızdı!
* * *
SİVOK ve Cisse’nin oyun ciddiyetini ve devamlılığını beğendim. Başkaları Rüştü Reçber’i tek kalem geçiyordu.
Sezon başında bazı maçlarda ıslıklanan Rüştü ile dün gece çılgınca alkışlanan Rüştü arasındaki farka baktım. Hiçbir şey göremedim.
Rüştü aynı Rüştü. Değişen ise, tribünlerin sevgisiydi. Değişen güven duygularıydı. Artık ona daha farklı bakıyorlardı. Ve yine onlara göre...
İçimizdeki F.Bahçeli değildi. Gerçek bir Beşiktaşlıydı!
Yusuf Şimşek’in golüne gelince. Sanki, G.Saray savunmasını narkozla uyuttu. Topu aldı, cebinde taşırcasına rahat hareketlerle kaleci Orkun’un burnunun dibine kadar sokuldu. Vurdu...
G.Saray savunması hala narkoz komasındaydı!
Bu golün bir benzerini maçın ilk yarısında az daha Arda Turan atıyordu. Çalımlar ve hareketler aynıydı. O da rakip yarı alanı çalımlarla geçti. Ceza alanına girdi, kaleye kadar sokuldu. Son anda kaybetti topu...
Onları izlemek ayrı bir keyif!
* * *
DERBİNİN en şaşkın adamı kimdi?
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören.
Beşiktaş’ın attığı golden sonra sevinçten Beşiktaşlı yöneticilere sarılıyorum diye, kalk başkan Adnan Polat’ı öp.
Yılların yorgunluğu, derbi stresi şaşırtıyor insanı. Hafta sonu Denizli maçından sonra durup dururken, yanağınıza bir öpücük konarsa, hiç şaşırmayın.
Anlayın ki, Beşiktaş şampiyon!
Peki, kim öptü?
Kusura bakmayın. Sevgili Başkan sevinçten küçük bir yanlışlık yaptı!
* * *
SORUYORLAR...
Maçtan sonra Beşiktaşlı yöneticiler, G.Saraylı yöneticileri neden otobüse kadar uğurladı. Neden giderken bir de el salladı...
Anlıyorum, söylemek istediklerini. Yalnız bir gerçeği atlıyorlar. Beşiktaş-F.Bahçe derbisinden sonra aynı uğurlamayı F.Bahçe’ye yaptı Beşiktaş Yönetimi.
Üstelik, Beşiktaş 2-1 yenilmişti. Herkes şaşkın ve perişandı. Şampiyonluk tehlikeye girmişti. Yine de kapıya kadar uğurladılar F.Bahçeli yöneticileri.
Ve bu izzet-i ikrama karşılık F.Bahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’dan bir teşekkür geldi Beşiktaş Kulübü’ne...
Bunu atlayanlara hatırlatmak istedim!
* * *
EVET, son haftaya birkaç gün kaldı. Gözler de Denizli’ye yöneldi. Ve kafalarda hep aynı merak. Denizli’de Beşiktaş da bir şok yaşar mı?
3 yıl önce Denizli maçında F.Bahçe’nin yaşadığı gibi !
Her şey bir yana, heyecan dolu bir sezon yaşadık. Hiç eksilmeyen bu heyecanı son haftaya kadar da taşıdık.