×
Bakasetas ile Onuachu’nun olmadığı denklemde Bardhi-Enis Destan ikilisinin 11’de yer aldığı Trabzonspor, maçın hemen başında Fountas’ın golüyle öne geçti. Ancak Antalyaspor’un baskılı oyunu karşısında bordo mavililer son derece sıkıntılı anlar yaşadı. Benkovic’in savunmadaki liderliği ilk bölümde ev sahibi ekibin ataklarını durdurma konusunda Trabzonspor’un en büyük kozu oldu. Özellikle çizgiden çıkardığı top, oyun hızını arkasına alan Antalyaspor’un baskısını kırma açısından son derece kritikti. Trabzonspor tıpkı Samsunspor maçında olduğu gibi İlk yarıda 0.26’lık gol beklentisinden 1 gol çıkarmayı başardı. Baskı karşısında Trabzonspor un sürekli olarak skoru koruma içgüdüsüyle topu şişirmesi ve Enis Destan’ın ileride top tutamaması Antalyaspor’un golünün sinyali gibiydi. Direkler, savunmanın çıkardığı toplar derken Antalyaspor 68’de Jehezkel ile beraberliği yakaladı. Sonrasında ev sahibi takım galibiyet için yüklenmeye devam etti ancak ikinci golü bulamadı. Trabzonspor ise ikinci bölümü rakip kaleye tek bir şut çekemeden tamamladı. Abdullah Avcı geçen hafta, “Tabela neyi yazıyorsa doğru odur” demişti ancak dün tabela beraberliği yazsa da galibiyeti hak eden ve dersine çok iyi çalışanlar Sergen Yalçın ve Antalyaspor’du.
Bu sezon Trabzonspor maçları izleyenlere çok fazla keyif vermeyen bir şekilde geçiyor. Kabul etmek gerekir ki bu oyuncu profilleri Abdullah Avcı’nın arzuladığı oyun yapısı için müsait değil. Samsunspor karşısında ilk yarıda 0.16’lık gol beklentisine rağmen 2 gol bulmaları aslında maçın bir anlamda özeti gibiydi.
Abdullah Avcı geldiğinden beri savunmasında iyi ancak geçişlerde beklentilerin altında kalan bir Trabzonspor var. Samsunspor karşısında ilk yarı skoru buldular ikinci bölümde ise daha çok rakibin oyuncu değişiklikleri sonrası skoru korumaya oynadılar.
AVCI HAKLI AMA...
Karşılaşma öncesi sakatlar ve Afrika Uluslar Kupası’na giden futbolcuların çokluğu yüzünden rotasyon yapamadığını söyleyen Abdulah Avcı realitede haklı ancak sahaya yansıyan oyun kendi taraftarlarını dahi memnun edecek seviyede değil.
Son 5 karşılaşmada 4 galibiyet, 1 beraberlik elde edilerek toplanan 13 puan elbette ki son derece kıymetli ancak bu keyif vermeyen kurguya farklı bir bakış açısı getirip şimdiden gelecek sezona dair planlama yapmaları şart.
Geçtiğimiz günlerde bu köşeden Pep Guardiola'nın hayretle izlediği takım olan Union Saint-Gilloise'den bahsetmiştim. Manchester City'nin veri analistleri Belçika ekibinin başarısını "Kadro tasarımlarında bizim göremediğimiz bir şey var" diye açıklamaya çalışıyorlardı! Şimdi sizlere o tasarımın ardındaki gizemi Leverkusen formasıyla Avrupa'yı kendine hayran bırakan Victor Boniface üzerinden anlatacağım.
Union Saint-Gilloise Sportif Direktörü Chris O’Loughlin bakın bu altın değerindeki keşfi nasıl anlatıyor: “Derin bir dalış yapıyorduk ve sosyal medyasının derinliklerinde gerçekten çok değerli bir şey bulduk.”
BONIFACE YARDIMA İHTİYACI OLAN KADINA DESTEK VERDİ
Ve şöyle devam ediyor O’Loughlin: “Çocuklarına bakabilmek için yiyecek arayan Nijeryalı bir kadın Victor Boniface’ye ulaşmıştı. Basit ve sade bir şekilde cevap verdi; ‘Bana PayPal veya banka hesap bilgilerinizi özel olarak gönderin.’ Kadın sanırım sadece 15 veya 20 Euro istemişti. Boniface bunu yaptı ve kadına yardım etti. O zamanlar kimsenin tanıdığı bir oyuncu değildi. Bu sayede iyi bir insan olduğunu fark ettik. Sonuçta istediğimiz şey bu. Bir meleğe ihtiyacımız yok, sadece iyi bir ruha sahip bir insana ihtiyacımız var.”
Sosyal medyada tanık oldukları bu olay sonrası Boniface’yi 2022’de Bodo/ Glimt’ten 2 milyon Euro’ya transfer ettiler ve sadece bir yıl sonra 20 milyon Euro’ya Leverkusen’e sattılar. Şu andaki değerinin 50 milyon Euro olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım.
UNION DEĞERİ DÜŞÜK, KÜÇÜMSENEN VE AÇ OYUNCULARIN PEŞİNDE KOŞUYOR
Union SG’nin veri analizindeki başarısı kadar kendi değerlerini yaratma konusundaki özel çalışması da dikkat çekici. Bunlar; dürüstlük, bağlılık, cesaret, tutku ve alçakgönüllülük. O’Loughlin bu konuya da çok farklı bir yaklaşım getiriyor:
Bugün sizlere İtalya Serie A’da farklı bir hikayeden bahsedeceğim. 4 yıllık aranın ardından 2023’te yeniden Serie A’ya yükselen Frosinone’nin biraz tuhaf biraz da çılgın hikayesi... Teknik direktör Eusebio Di Francesco yönetimindeki kulüp şu anda ligde 14. sırada ve İtalya Kupası’nda da Napoli’yi 4-0 yenerek çeyrek finale yükseldi. Ama onların durumunu farklı kılan kadro yapılanması. İtalyan ekibinin 25 kişilik kadrosundaki 10 oyuncu kiralık. Hatta önümüzdeki günlerde Juventus’un izin vermesi halinde bu sayı 11’e çıkacak.
ANGELOZZi: FUTBOL ARTIK DEĞiŞTi
45 bin nüfuslu küçük Frosinone şehrinin takımının bu denli başarılı olmasını sağlayan 1 numaralı isim ise sportif direktör Guido Angelozzi. Aidiyet duygusu eksikliği, sürekli yenilenen takımlar, kendi futbolcularını yetiştirmek yerine farklı oyunculara şans vermek!.. Angelozzi geleneksel kiralama yönteminin dezavantajlarında şimdilik önemli bir fırsat çıkarmış görünüyor. Şunları şöyle söylüyor Angelozzi: “Futbol artık değişti. Harika kaynaklarınız yoksa, fikirlere ve bir grup iyi gözcüye ihtiyacınız var. Juventus ve Bayern Münih gibi önemli kulüplerin genç yeteneklerini bize emanet etmek istemelerinden gurur duyuyoruz. Gelen oyuncuların gösterdiği performans, uyguladığımız modelin sürdürülebilirliğini gösteriyor. Amaç, bu projeyi sürdürmek. Bu sayede bölgedeki çocuklara güven vererek onlara profesyonel olmak için doğru koşulları sunmuş olacağız.”
FROSiNONE KADROSUNDAKi KiRALIK FUTBOLCULAR
RALIK FUTBOLCULAR
Caleb Okoli (Atalanta)
Kaio Jorge (Juventus)
Takımın 2021-22 sezonunda kazandığı başarılarda en önemli pay sahibi olan kişi oldukça tanıdık bir isim olan Deniz Undav. O sezon 26 golle gol kralı olan Deniz, şimdilerde gollerine Stuttgart formasıyla devam ediyor.
Brighton Kulübü’nün de sahibi olan Tony Bloom’un satın almasıyla birlikte yeni bir kimliğe sahip olan takım, 2023 yılında toplam 91 puan kazandı. Son 75 yılda bunu başaran (2010’da 98, 2012’de 97) sadece Anderlecht olmuştu. Şu anda da ligde 6 puan farkla lider durumdalar.
SIRADIŞI YÖNTEMLER
Futbolcu transferleri konusunda geleneksel scouting yöntemlerinin dışına çıkan Bloom ve ekibi oyuncu izlemek için farklı ülkelere gitme gereği duymuyor. Transferleri sadece matematiksel veriler ile yapan kulüpte scout ekibinin başındakiler de bir transfer için en az 10 ay boyunca o oyuncuyu takip ediyorlar.
MANCHESTER CiTY BiLE ONLARI iNCELiYOR
Futbol analistleri bile Union Saint-Gilloise Kulübü’nün harcadığı parayla elde ettiği başarı arasındaki dengeyi açıklamakta zorlanıyorlar. Pep Guardiola’nın başında olduğu Manchester City’nin veri analistleri bile şu an onları inceliyor. Kadrolarını çok ayrıntılı bir şekilde modelleyen ekip şunları söylüyor: “İncelemeye başladığımızdan beri aşırı performans sergiliyorlar. Kadro tasarımlarında gördükleri ve bizim görmediğim bir şey var. Bunu anlatabilmek gerçekten çok zor.”
Union Saint-Gilloise Kulübü’nün bu öngörülemezliği bakalım sezon sonunda şampiyonlukla taçlanacak mı?
SABRIN SONU BOURNEMOUTH
Dün akşam Trabzon’da hem tempo hem oyun kalitesi olarak oldukça düşük bir karşılaşma izledik. Trabzonspor’da sezon başından bu yana hâlâ set oyunundaki sıkıntılar devam ediyor. Abdullah Avcı da geldiği günden beri bu sorunu çözüme kavuşturabilmiş değil. Kontrataklarda bu kadar iyi olan bir takımın setlerde bağlantıyı yakalayamaması sezonun geri kalan kısmı için de soru işaretlerini artırıyor.
TREZEGUET VE ABDÜLKADiR DURUNCA
Devre arası takımdan ayrılacağı konuşulan Trezeguet’nin eski performansından çok uzakta olması, yaratıcılık yönü yüksek oyunculardan Abdülkadir Ömür’ün günden güne oyun olarak daha da geriye gitmesi bordo mavililerin hücumdaki yaratıcılığını tamamen ortadan kaldırıyor. Bu olumsuzlukları dün Başakşehir karşılaşmasında bir kez daha gördük.
ONUACHU’YU GEREKTiĞi GiBi KULLANAMADI
Trabzonspor’un maç boyunca Paul Onuachu ile yapması gerekeni konuk Başakşehir Dimitris Pelkas ile yaptı. Bu gol sonrası biraz da olsa kı- pırdanan bordo mavililerde önce Paul Onuachu’nun kafası direkten döndü ardından onun çabası Batista Mendy’nin golünü getirdi. Onuachu üzerinden yapılan gol girişimleri rakip savunmaları bozan önemli bir etken. Ancak Trabzonspor dün bu kozunu da Edin Visca gibi pivot santraforları besleyecek bir kanat oyuncu olmasına rağmen kullanamadı. Ve Trabzonspor çok önemli bir derbi haftasında çok önemli 2 puan kaybetti. Başakşehir ise toparlandığını, kötü günleri tamamen geride bıraktığını Trabzon maçında bir kez daha gösterdi.
Futbol dünyasında her sezon bir peri masalına tanıklık ediyoruz. Bu kez o peri masalını birden fazla takım yazıyor; İspanya’da Girona, Almanya’da Bayer Leverkusen, İngiltere’de Aston Villa. Hepsi bu sezona o kadar iyi başlangıçlar yaptılar ki liglerinde şampiyonluğun favorileri arasına girdiler. Şampiyon olmaları elbette ki zor ama yıllardır süregelen hegemonyaların sona ermesi anlamında önemli bir iş başarıyorlar.
BAŞARININ SIRLARI NOT DEFTERİNDE
Xabi Alonso deyince aklımıza Real Sociedad’dan Liverpool’a, Real Madrid‘den Bayern Münih’e kadar mükemmel bir futbolculuk CV’si geliyor. Alonso, sahanın kenarına geçtikten sonra neler yapacağı en çok merak edilen isimlerin başında geliyordu. Teknik direktör lisansını Real Madrid U13 takımında alan Alonso ardından İspanya 3. lig takımı olan Real Sociedad B’nin başına geçti.
Alonso, futbolculuk yıllarından bu yana tuttuğu not defterlerine, duyduğu önemli cümleleri, çalıştığı teknik adamlardan öğrendiklerini, taktiksel ayrıntıları ve oyun planlarını titizlikle not almasıyla bilinirdi. Hem oyunu hem de oyuncuları yönetmek onun için olmazsa olmazdı. Bu yüzden Jürgen Klopp ile Pep Guardiola’nın söylemleri ile eylemleri onun için birer başucu kitabıydı.
DÜŞME HATTINDAN AVRUPA'YA
2022 yılında Leverkusen’in başına geçtiğinde takım Bundesliga’da 17. sıradaydı. O takımı 6. sıraya çıkarmakla kalmadı; UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynattı. Grimaldo, Xhaka, Hofmann ve Boniface transferleri takıma yeni bir soluk getirirken, Alonso’nun istediği oyun tarzının çok kısa sürede yakalanmasını sağladılar. Bu sezona ise daha üst seviyede başladı Alonso ve öğrencileri. Bundesliga’da 16 maçta hiç yenilmedikleri gibi 13 galibiyet aldılar. UEFA Avrupa Ligi’ndE de 6’da 6 yaparak gruptan çıktılar. Şimdi hedef Bundesliga’da Bayern Münih hakimiyetine son vermek. Xabi Alonso bunu başarırsa, geçmişte formalarını giydiği Real Madrid ve Liverpool onun için iştahlı bir yarışın içine girecektir.
REAL VE BARÇA'NIN YENİ RAKİBİ GIRONA
Bugünlerde La Liga’da Girona fırtınası esiyor dersek abartmış olmayız. Gironalılar şu an dikiz aynasına baktıklarında Real Madrid, Barcelona ve Atletico Madrid’i görüyor. Tam anlamıyla bir projeye olan bağlılığın istenen sonuçları verdiğini gösteriyorlar. Elbette Girona’nın ardında farklı bir hikaye var...
Adını ilk kez duyduğumuz ya da hakkında bilgi sahibi olmadığımız takımlar Avrupa’da rakibimiz olunca ‘çantada keklik görmek’ yıllardır vazgeçemediğimiz huylarımızdan biri.
Galatasaray’ın gruplardaki rakipleri belli olduğunda bu köşeden en önemli rakibin Kopenhag olduğunu nedenleriyle anlatmıştım. Galatasaray sonunda ‘tamam mı devam mı’ maçını Kopenhag ile oynadı ve 1-0 mağlup olarak Şampiyonlar Ligi’ne veda etti. Nordsjaelland için de benzer şeyler söylemiştim. Günümüzde Danimarka takımlarının futbola dair yaptığı yatırımlar ve ürettikleri projeler emin olun bizden kat kat fazla. Bu yazının konusu da o takımlardan biri olan Nordsjaelland.
SON 5 YILDA TRANSFERDEN 75 MiLYON EURO KAZANDI
20 bin nüfuslu Farum kasabasının takımını seçmemin sebebi Fenerbahçe karşısında aldıkları 6-1’lik galibiyet değil. Kadıköy’de Fenerbahçe’ye 3-1 kaybettiklerinde de gelişimlerine dair düşüncelerim aynıydı.Uzun lafın kısası; sonuçlardan bağımsız, son 5 yılda futbolcu satışından 75 milyon Euro daha fazla gelir elde eden ve şimdilerde Anderlecht’in sportif direktörlüğünü yapan Mikkel Hemmersam ile iki yıl boyunca projeler üreten Nordsjaelland neler yapıyor onlardan bahsedeceğim...
FUTBOLCU YETiŞTiRMEK iÇiN GANA’DA AKADEMi KURDULAR
1- Danimarka ve Gana’daki akademilerde kurdukları sistem aracılığıyla sürekli olarak yeni oyuncular kazanıyorlar.
2- Kulübün DNA’sı tamamen gençlere yatırım yapmaya odaklı. Şu anda kadroda bulunan oyuncuların yüzde 80’i kendi akademilerinden geliyor.
3- Diğer kulüpleri kopyalamak yerine kendilerine has bir yapı kuruyorlar. Daha fazla genç oyuncu üretip birkaç yıl içinde daha güçlü bir takım olmanın peşindeler.