Kopenhag ve Nordsjaelland’ı anlamak

G.Saray ve F.Bahçe’yi üzen Danimarka ekipleri günlük değil, uzun vadeli hareket ediyor.

Haberin Devamı

Adını ilk kez duyduğumuz ya da hakkında bilgi sahibi olmadığımız takımlar Avrupa’da rakibimiz olunca ‘çantada keklik görmek’ yıllardır vazgeçemediğimiz huylarımızdan biri.

Galatasaray’ın gruplardaki rakipleri belli olduğunda bu köşeden en önemli rakibin Kopenhag olduğunu nedenleriyle anlatmıştım. Galatasaray sonunda ‘tamam mı devam mı’ maçını Kopenhag ile oynadı ve 1-0 mağlup olarak Şampiyonlar Ligi’ne veda etti. Nordsjaelland için de benzer şeyler söylemiştim. Günümüzde Danimarka takımlarının futbola dair yaptığı yatırımlar ve ürettikleri projeler emin olun bizden kat kat fazla. Bu yazının konusu da o takımlardan biri olan Nordsjaelland.

SON 5 YILDA TRANSFERDEN 75 MiLYON EURO KAZANDI

20 bin nüfuslu Farum kasabasının takımını seçmemin sebebi Fenerbahçe karşısında aldıkları 6-1’lik galibiyet değil. Kadıköy’de Fenerbahçe’ye 3-1 kaybettiklerinde de gelişimlerine dair düşüncelerim aynıydı.Uzun lafın kısası; sonuçlardan bağımsız, son 5 yılda futbolcu satışından 75 milyon Euro daha fazla gelir elde eden ve şimdilerde Anderlecht’in sportif direktörlüğünü yapan Mikkel Hemmersam ile iki yıl boyunca projeler üreten Nordsjaelland neler yapıyor onlardan bahsedeceğim...

Haberin Devamı

FUTBOLCU YETiŞTiRMEK iÇiN GANA’DA AKADEMi KURDULAR

1- Danimarka ve Gana’daki akademilerde kurdukları sistem aracılığıyla sürekli olarak yeni oyuncular kazanıyorlar.

2- Kulübün DNA’sı tamamen gençlere yatırım yapmaya odaklı. Şu anda kadroda bulunan oyuncuların yüzde 80’i kendi akademilerinden geliyor.

3- Diğer kulüpleri kopyalamak yerine kendilerine has bir yapı kuruyorlar. Daha fazla genç oyuncu üretip birkaç yıl içinde daha güçlü bir takım olmanın peşindeler.

4- A takımdan altyapı takımlarına kadar net bir felsefeleri var. Arka planda kulübü sürekli geliştirmeye ve mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanmaya çalışan yetenekli bir ekibe sahipler.

5- Sağlık ekibinden, beslenme ve beden eğitimi uzmanlarına, yönetimde ise alanında son derece donanımlı kişilere sahipler.

ŞAMPiYONLAR LiGi iLE AVRUPA LiGi ARASINDAKi FARK 40 MiLYON EURO

Haberin Devamı

AJAX’ı her zaman akademisiyle ve sistemiyle bilir, örnek alınması gereke kulüplerden biri olarak yazarız. Hollandalılar sadece bu yazdıklarımla değil, ekonomi yönetimi konusunda da son derece örnek alınası.

Geçtiğimiz günlerde Ajax Finans Direktörü Susan Lenderink’in bir açıklamasına denk geldim ve işin aslında ortaya konan hedeflerle ilintili olduğunu bir kez daha anladım. Lenderink’in açıklamalarına geçmeden önce şunu net bir şekilde belirteyim; Ajax’ın tüm mali planları Şampiyonlar Ligi’ne endeksli. Uzun cümleler yerine Lenderink’in yarattığı sistemi kendi sözleriyle anlatalım;

1- Her şey bir stratejiyle başlar. Bizim de tüm mali planlarımız Şampiyonlar Ligi üzerine.

Haberin Devamı

2- Bir yıl boyunca Şampiyonlar Ligi’nin olmaması gibi farklı senaryoları hesaplıyoruz.

3- Yeni teknik direktöre bütçe ve transferler konusunda şu mesajın verilmesi mümkün değil: “Harcamaya devam edin.”

4- Bütçemizi tamamen Şampiyonlar Ligi’ne endeksliyoruz. Şampiyonlar Lig ile Avrupa Ligi’nde oynamak arasındaki fark yaklaşık 40 milyon Euro.

5- Bu nedenle maaşlar da oynadığımız lige göre değişiyor. Alınan tüm oyuncuların sözleşmeleri için yeni bir yapımız var. Şampiyonlar Ligi’nde oynamadığımızda futbolcular daha az maaş alıyor. Bunu oyunculara açıkça söylüyoruz. Ya birlikte kazanırız ya da kaybederiz.

BAYERN MÜNiH OYUNCULARIN SOSYAL HAYATLARINI iNCELiYOR

Haberin Devamı

“Futbol dünyasında çalışabilmenin ne kadar büyük bir ayrıcalık olduğunu kendime her zaman hatırlatırım. Yaptığım iş aslında önünde birkaç tahta olan, hayal gücü ve işçiliği sayesinde onlardan bir şeyler yaratan marangozlara benziyor. Her iki durumda da çok somut bir plana ihtiyacınız var ve hiçbiri bir gecede olmuyor.”

FREUND’UN 100 GÜNLÜK ÇALIŞMA RAPORU

Bu sözler Red Bull Salzburg’da 17 yıl boyunca Sadio Mane, Naby Keita, Erling Haaland, Karim Adeyemi gibi onlarca yeteneği ön plana çıkaran ve eylül ayında Bayern Münih’in sportif direktörü olan Christoph Freund’a ait. Geçtiğimiz günlerde Bayern ile 100 günlük çalışmasını değerlendirdiği röportajına denk geldiğim Freund’un “Oyuncuların sosyal becerilerini analiz ediyoruz” ifadesi oldukça dikkatimi çekti. Freund şöyle diyordu: “Saha dışında oyuncular hakkında bilgi topluyoruz. Sahada rakipleriyle mücadele ederken sosyal hayatlarında da nasıl bir zihniyete sahip olduklarını anlamak istiyoruz. Onların önemli durumlarda nasıl davrandığını değerlendirmekle kalmıyoruz, etraflarındaki birçok insanla da konuşuyoruz”

Haberin Devamı

DOĞRAMACI OLDU AMA FUTBOLDAN HiÇ KOPMADI

Bu çalışmalar aslında Freund’un yaşadığı hayatla fazlasıyla örtüşüyor. Freund, 24 yaşına kadar futbol oynayan ve bu hayalle yaşayan bir isimdi. Ta ki doğrama şirketi olan babasını ani bir şekilde kaybedene kadar. Futbolu bırakmak zorunda kalıp aile işinin başına geçse de yeşil sahalardan hiç kopmadı. Doğrama işindeyken aldığı bazı özel derslerle kendini geliştirmeye devam etti. İşgücünün çeşitliliğine duyulan ihtiyaç ve gelişimin önemine dair eğitimler futbol dünyasına dönmek içindi.

BURADA BiR YAPI KURACAĞIM

Şimdi Salzburg’dan sonra köklerini Bayern Münih’te salmak istiyor ve şöyle diyor: “Tek kültürler karışık ormanlar kadar istikrarlı değil. Bir takımda farklı türde oyuncular da olmalı. Önemli olan her zaman ortak bir temel bulmaktır. Burada bir yapı kurmak ve kök salmak istiyorum.”

Yazarın Tüm Yazıları