Paylaş
Oysa doğru değil. Tek değil, şu stadı dolduran 33 bin insanın kafasında oynanan 33 bin maç var; veda niyetine. Ve hatta sadece siyah beyazlı hatıralara sıkışmayan; sarı lacivert, sarı kırmızılı milyonlarca veda maçı oynuyor İnönü’de.
? DÜN kimi ilk, kimi son, kimisi babasıyla, kimisi dayısıyla, kimi arkadaşıyla, dostuyla veyahut da ‘kankası’yla gittiği maçı oynuyordu İnönü’de. Temponun düştüğü dakikalarda yeni açıktakiler az mı dalmıştır eski açığın arkasına düşen boğazdan geçen vapurlara... Köyiçi’nden demlenip ses tellerini aça aça kaç bin kez yüründü bu stada. Ancak sahanın yarısını gören en konforlu(!) tribün Beleştepe’ye kombinesiz girmek bir gol kadar güzeldi... Yıkılacak, kuşkusuz. İstemezdim silinmesini, aksine ‘muhafaza’ edilmesini isterdim hafızanın. Mecburiyetler bir amentü gibi kabul ettiriliyor en romantiğimize dahi...
ZATEN AĞLANACAKTI
MAÇ sadece bir bahaneydi. Güzel goller ve muhteşem tribünleriyle siyah beyazlılar, ayrıca mizansenlere mahal bırakmayarak, İnönü’yle hak ettiği şekilde vedalaştılar. İnsanlar zaten dün ağlayacaktı polis, senin biber gazına lüzum yoktu! Kazmalar vurulmadan, son maçın şahidi şu binlerin içinde biliyorum ki İnönü’de ilk maçına gelenler var; Çınar gibi Deniz annesinin karnında olan henüz... Veda ederken merhaba diyenlerin verdiği umutla, yeni İnönü’de ilk maça kadar elveda eski İnönü...
Paylaş