Paylaş
Bursa Bilic’in ilk eşiğiydi. Sahadışı etkenleriyle de zorlaşan bu eşiği Kartal, çok kolay atladı. İşi kolay kılan siyah beyazın hükümranlığıydı. Yıllar sonra liderlik, yıllar sonra 4’te 4... Sırada Olimpiyat’ta taraftar ve desibel rekoru var...
İlk 45:
Mücadelenin öne çıktığı ligimizde Çalımbay sonrasının Atom Karınca’sı Veli, elbette bir velinimettir! Üstelik yokluğunda istihdam edilen Oğuzhan’ın kırılganlığı düşünülünce endişelenmemek elde değildi. Neyse ki takım, hocasının fıtratını çabuk kapmış: ‘Toplumcu’ oyun anlayışıyla mücadeleden düşmediler. İki taraf da açık ve de arkaya sarkmayı prensip edinmişti. Fakat toplam 9 ofsayt bayrağı, bu işte çok da mahir olmadıklarının ıspatıydı. Hele ki Beşiktaş... 9 ofsaytın 6’sı (3 kez Almeida) onların hesabınaydı. Belli ki Fernandes bu sezon birşeyler istiyor. Asistleri kadar, ‘ön asist’leri ve her yere ayak basmasıyla da göz alıyor. Olcay da geçen sezonaki haline epey yaklaştı.
İkinci 45:
Daum’un ikinci devreye bir hamleyle başlaması bekleniyordu ve o hamle de Kazım Kazım oldu. 60’a kadar Bursa yüklenmedi değil. Fakat bu arada gerisinde boşluklar bırakmaya devam etti. Buna karşın 3. gol yine duran toptan geldi. Kartal’ın bu golü taktire şayandı: Fernandes kesti, Sivok indirdi, Escude tamamladı. Alkış lütfen!.. Timsah teslim bayrağı çekmişti ama yine de 72’de Frey’i yoklayan Almeida, 73’te kendi kalesinin önünden top çıkarıyordu. Bir alkış daha... Geçen sezon iki Beşiktaş vardı: Hücum tarafı iyi savunma tarafı kötü. Savunma kötüydü çünkü hücum dayanışmasından yoksundu. Bu sezon ise tek bir Beşiktaş var; her hattıyla yekvücut olan. Maça çok iyi başlayan Ramon’u sarı kart biraz durgunlaştırsa da artık kimse Bilic’e ‘sol bek’i sormayacak gibi. Tek kayıp Oğuzhan’ın sakatlığı oldu.
MAÇIN İYİSİ
Fernandes. Her hücresiyle oyuna veriyor kendini.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Batalla: Beşiktaş’ın kilidini kıramaması klasına yakışmadı.
Hakem: Pozisyonları iyi süzemedi, vasatın da altında kaldı.
Paylaş