Paylaş
Sanırım TRT’nin 80’ler dizisi Manisa 19 Mayıs Stadı’nda çekiliyor(!) Memleketin en güzel ikliminde; üstü ve yanları açık bir statta çimleri koruyamayan bir memleket futbol düzeninde top sekteriyoruz vesselam..
Maç öncesi muhabbetler gerçekleşti ve Gekas golü attı. Hem de 2. dakikada. Yunan forvet fena halde Tanju Çolak havası estiriyor. Mekânı ve zamanı iyi seçiyor. Beşiktaş defansının kronik sıkıntılarını katık etmeden golün marifetini Akigolara maledelim.
Daha başlama vuruşuyla Akhisar, defans arkasına sızma eylemleri yapacağını belli etti ve 2. dakikada da golü buldu. Geriye düşmesine rağmen topa ipotek koyan Beşiktaş, oyuna hükmetmeye başladı. Nihayetinde beraberliği de buldu. Ne var ki Pektemek’e övgü düzmeye kalmadan Gekas yine rol çaldı. Escude’nin tehlikeyi savma anlayışı enteresan. Uzaklaştırdığı toplar genelde rakibe gidiyor. Oysa ‘uzaklaştırılan top’un da bir şuuru olmalı, değil mi!
KULÜBEDE SİVOK FANTEZİSİ!
İlk golde olduğu gibi ikincisinde de Kartal’ın savunma hattında derinlikten eser kalmamıştı. Böyle bir defansa karşın Sivok’un yine yedekte tutulması fantezisine ise hiç girmeyelim!..
Aybaba, geçen maçların aksine rakibin sağından gelmesinde kusuru Holosko’da buldu. Evet, Slovak’ın ilk yarım saatte esamesi okunmadı ama oyundan almak yerine uyarılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Çünkü Fernandes olmadığında rakibi göbekten delme işinde Oğuzhan’a eşlik edecek kimse olmuyor. Açıkçası ben Veli ile bu ‘göbek işi’ne girmem(!)..
Gökhan Süzen, son adam olması hasebiyle illa ki atılacaktı. Fakat pozisyon dışarıdaydı. Neyse ki McGregor, -tüm memleketi şaşırtma pahasına- penaltıyı çıkardı. Yenilen üçüncü golden sonra Beşiktaş defansının toplu istifa vermesi lazım. Rakibe böylesine ‘bedava kafa vuruşu’ verilir mi, veriliyormuş! 30 metreden gol yemekse ayıp değil. Yiyenin kusuru değil, atanın hüneridir o. Ligin sempati şampiyonu Akhisar, için iyi bir ‘idman maçı’ oldu ve galiba bu ligde kalacaklar.
“10 kişi kaldık” mazaret olamaz. Bu formayı giyenlerin 9 kişiyle de maç çevirdiği vakidir.
Özmedir Asaf’ın sözlerini Feridun Düzağaç, seslendirsin: “Sana gitme demeyeceğim, gene de sen bilirsin...”
Paylaş