Paylaş
Beşiktaş üyeleri kulübün geleceğini belirleyecek yeni anayasasını yazarken Aybaba ve öğrencilerinin bu tasarlanan yeni sayfada yerinin olup olamayacağının cevabının merakıyla ekran başına geçtim. Evvela gündüz gözüyle oynan maç, yorucu kongre havasının üzerine ilaç gibi geldi. İnönü’ye veda maçı da gündüz oynatılırsa şık bir veda olur.
Evet klişe ancak ev sahibinin aklı kupadaydı ki kadrodaki rotasyon izleri de bunun kanıtıydı. Buna mukabil geçen haftaki kadroyu muhafaza eden Aybaba’nın ekibi, kağıt üzerindeki ofansif zenginliğini sahaya da yansıtan bir ilk devre izletti. Soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gidilmesi siyah beyazlıların emeğine haksızlıktı. Oğuzhan, Fernandes, Pektemek ve Fernandes dörtlüsü iştahlarını birden fazla golle dindirebilirlerdi ama son paslarda biraz yumuşak davranmaları buna mani oldu. Bir diğer neden de kazanılan çok sayıda duran toptan hiç verim alınamamasıydı... Eskişehirspor golüne kadar oyunun hakimi Kartal’dı. Yediği gol bu sezonun en kötü alışkanlıklarından birisinin neticesiydi: Defans arkasına atılan bir top ve gol!.. Emre Özkan, her şeye karşın rakibi önler miydi? Açıkçası geçen hafta ve bu maçın ilk bölümündeki oyunundan ötürü Emre’ye kem söz söylemeye dilim varmıyor. Malum bu topraklarda solkenar kolay yetişmiyor...
BOFFIN’İN İKRAMIYDI
AYBABA, ikinci devreye sakatlanan Niang’ın yerine Holosko ile başladı. 20 dakika sonra da Oğuzhan’ı alıp Necip’i sahaya sürdü. Biri mecburi diğeri güvenlik amaçlı bu değişiklikler Beşiktaş’ın Eskişehir alanındaki etkisini azalttı. Beşiktaş, topun peşinde koşan mücadeleci ama hücumda kısır bir görüntü veren bir hal aldı. Fakat, öne geçen de sürpriz şekilde siyah beyazlılardı; Boffin’in ikramıyla. 3 puanın yanı sıra defanstaki genel toparlanma ve Pektemek’in gol alışkanlığı edinmesi gelecek sezon için büyük kazanç. Aybaba, bu galibiyetle bazı kişilerin aklını çelebilir ancak benim değil. En azından ikinci devredeki Beşiktaş pek gönül çelici değildi...
Paylaş