MESSI’NİN DE KİLİSESİ OLACAK MI?

Kupada dün ‘yaşam grupları’nda da düğüm çözüldü.

İkinci turu daha önce garantileyen Arjantin, Nijerya karşısında gevşek bir takım ruhuyla 3-2 galip gelerek cila attı. Nijerya ise kaybederken de kazandı zira öte yanda iddiasız Bosna Hersek’in İran’ı yenesi tuttu. İranlılar, Bosnalılara acaba “Şampiyon mu olacaksınız” diye serzenişte bulundu mu, bilmiyorum!

Sakatlık sonrası Messi, Barcelona’da biraz vites düşürmüştü. Bunun kerameti şimdi belli oldu zira 10 numara, Arjantin’i tek başına taşıyor. Çerçveyi bulan şutları gol oluyor. Üç grup maçında 4 gol. Malum Messi’nin yediği içtiği bile muhakkak bir rekora tekabül edebiliyor. Nitekim, Arjantin’in Dünya Kupası grup maçlarında üç gol atan ‘El Grafico’ lakaplı Omar Oreste Corbatta'nın 1958'den beri kırılamayan rekorunu da tarihe gömdü. Bir rekor da ben uydurayım: Messi, Brezilya’da grup maçlarında 4 gol atan ilk Arjantinli futbolcu oldu(!)

Arjantin, laubali defansı ve vurdumduymaz orta sahasıyla nereye kadar gider? İşte Messi’ye tam bir tarih olma şansı! Zira Maradona, Arjantin bir tek onun ayağına bakmış ve o da işin içine ‘Tanrı’nın eli’ni de sokarak 1986’da kupayı kaldırmıştı. Futbol ilahları, Messi’ye Maradona’nın koşullarını sunarak ona da bir ‘kilise’ kurma şansı veriyorlar, bilmem anlatabiliyor muyum(!)

YOBA DAYI’YA VEFA AHMED MUSA’YA ŞAPKA

Nijerya’da gözler Emenike ve Mehmet Topuz’un ‘Yobo Dayı’sının üzerindeydi. Fenerbahçe’de geçen sezonu neredeyse ‘bay’ geçen Yobo’ya jübile yapıyor vefalı Nijeryalılar. Kupanın yıldız adayı Emenike ise, tipik bir ifadeyle bekleneni verebilmiş değil. Yani bonservis bedeli grup maçları sonunda değer kazanmadı. Bonservisini katlayan bir kişi varsa o da kuşkusuz Ahmed Musa… Attığı iki golle, 21 yaşındaki Moskovalı forvet yaz transfer sezonunun gözdelerinden olacaktır.

REZA VE ‘ELİN YUGOSLAVI’

Bosna Hersek, İran’ı 3-1 yenerek şampiyonaya galibiyetle veda etme şerefine nail oldu. İran ise tarih yazmnın eşiğinden döndü. Dakikalar 82’yi gösterdiğinde Reza, –yanlış anlaşılmasın, bu İranlı futbolcu(!)- topu filelerle buluşturduğunda sosyal medya da derin bir oh çekti. Çünkü böylece kupada gol atmayan takım kalmamış oldu…

‘Yeni Türkiye’, Brezilya’ya gidemezken, yakın tarihte nice badireler atlatan Bosna Hersek’in gruptan çıkamayıp evine dönmesine kimse laf edemez lakin buna rağmen, ‘Bir Zamanlar İstanbul’da’da Fatih Terim’in ‘Elin Yugoslavı’ diye ayrımcılığa maruz bıraktığı teknik direktör Saffet Susiç, gereğini yapmanın sinyali verdi. ‘Look at the etik’ (!)

EKVADOR’UN BU ÇİZGİSİNİ BEĞENDİM

Dünyanın ‘tarafsız’ ülkesi ve özellikle ‘para hesapları’nın anayurdu İsviçre, Shaqiri, Mehmedi, Behrami, Gökhan, Seferovic ile esasen bir ‘Muhacirler Milli Takımı’… Bu yanıyla çok sempatik. Aynı zamanda da marifetli ayaklar, ‘tek tek bakınca’… Aynı ben, ‘Fantezi Futbol Takımı’mda ileri uca Palacios’a yer verdiğim için Honduras’ın kazanmasını istiyordum. Maalesef üç gol yiyen ‘takımım’ ve golcüm ‘sıfır’ çekerek veda etti. Yeri geldiğine göre diğer sıfırcıların da Kamerun ile Avustralya olduğunu hatırlatayım. Hat-trick yapan Shaqiri de 2014 belgesellerindeki formasını kapmış oldu.

Bizim Slaven Bilic’in en çok beğendiği Fransa, yedeğimsi kadrosuyla Ekvador karşısına çıktı. Maç 0-0 sona erdi. Fakat ‘Dünyanın orta çizgisi’, 50. dakikada on kişi kaldığı halde oynadığı futbolla ‘yazık oldu’ kontenjanına girmeyi başardı. Hani yani ben ‘Ekvador’un bu çizgisini beğendim’ diyorum.

Genel olarak da kupanın çizgisi şahane…

Bugünlük de bu kadar…