Paylaş
Son 5 haftada Eyüp maçlarını 90’ar dakika izleme fırsatı buldum; Rize, Galatasaray, Samsun, Kasımpaşa ve Fenerbahçe’ye karşı hepsi gelgitli, eğlenceli maçlar oynadılar. Eyüp ligin en genç teknik adamına ve en yaşlı kadrosuna sahip. Eğer tempoyu tutabilirlerse, ritim çok yükselmezse kaliteleriyle fark yaratıyorlar. Caner, Halil, Emre Akbaba, Thiam gibi deneyimli isimlerle lehlerine çevirebiliyorlar rüzgârı. Dün ilk 45’te tempo onların istediği gibiydi. Oyun durağandı. Veteranlar maçı gibi sakin bir devre.
Eyüplüler geriden pasla çıkar gibi yapıyorlar, birkaç tembel pasla rakiplerini üstlerine çekiyor, sonra Caner’i buluyorlar. Caner de uzun topla Thiam’ı... Biri gol olmak üzere ilk devrede tam 4 pozisyon yarattılar aynı yöntemle.
Fenerbahçe’ninse ilk 45 dakika boyunca bu Eyüp takımına karşı tempoyu yükseltme yönünde bir çabası neredeyse hiç olmadı. Onlar da düşük tempoya ayak uydurdular. Sarı lacivertlilerde rakip yarı alana gitme niyeti ve iştahı olan tek oyuncu Filip Kostic’ti. İlk 45’teki aksiyonların tümü onun soldan yaptığı ortalardan geldi. Golü de 45+5’te böyle buldular zaten.
Ben takımlar ikinci yarıya çıkarken Mourinho’nun en azından 2 değişiklik yapacağını, Fred-Szymanski gibi ilk devrenin fonksiyonsuzlarının çıkacağını, Maximin-Dzeko’nun gireceğini düşünüyordum. Yanılmışım. Mourinho 70’e kadar bekledi değişiklik için. 70’te iki, 80’de üç değişiklik daha yaptı ama bence çok geç kaldı hamlelerde.
Geçtiğimiz hafta da dile getirmiştim, bir daha tekrar edeyim: Mourinho maalesef hiçbir kritik maçta fark yaratamadı. Ligin üst grubundan Galatasaray, Beşiktaş, Samsun, Eyüp, Göztepe, Avrupa’da Lille, Alkmaar, Twente, Bilbao’nun hiçbirini yenemedi. Derbilerde beraberliğe razı gözüktü. Samsun, Göztepe gibi maçlarda skoru korumaya kalktı; Eyüp, Alkmaar gibi müsabakalarda takımını canlandıramadı. Mourinho 2004’e, Mourinho 2014’e elbette büyük saygı duyuyoruz ama Mourinho 2024’ün hiçbir fark yaratmayan, sihrini kaybetmiş, sıradan bir görüntüsü var.
Paylaş