Paylaş
Kanadalı, adeta Bilic’in ‘ilk yardım çantası’. Önliberoya, forvet arkasına sürdüğü gibi sağa sola da gönderebiliyor. ‘Gitarist’, Tromsö maçındaki ‘45’lik plağı dün 90’lık uzun çalara çevirdi ve Atiba’yı sol beke çekti. ‘Hani her yer Atiba her yer mücadele’! Endişelenmemek elde değil: Atiba sakatlanır veya cezalı olunca neyler Kartal? Bilic, neylerse iyi eyler ve ‘kış kış cinler kışkış’ diyelim!..
İlk 45: Soldaki personel değişikliğinin yanısıra Oğuzhan da Atiba’dan boşalan mevkide başladı. Forvet arkası alışkanlıktan olsa gerek bazı pasları aşırı ölçülü olunca ‘kaptırılan top’ hanesine yazıldı. Antep, Tromsö gibi kendi yarıalanında kurukalabalık olup uzun veya kontralarla çıktı. Cenk ile öne de geçebilirdi. Kartal, arkaya atılan toplara dikkat etmelidir. Beşiktaş, kaptırdığı her toptan sonra rakibe pres uyguladı ama bunu tam devre etkili yaptığı söylenemez. Atiba, sadece temel futbol bilgisiyle bile solda Ersan’dan daha verimli oldu. Nihayetinde ‘günümüz futbolu’nun gereği olarak ileri çıkıp Almeida’ya asisti de yaptı. Fernandes, ilk golde ‘ön asist’ ikincisinde de penaltıyı alan olarak yine sahanın piri oldu. Öncesinde Almeida’ya ısmarladıklarını ise hiç saymıyorum..
Ciğeri de güçlü
İkinci 45: Skora rağmen Beşiktaş, ciddiyeti ve presi eksiltmedi. Rakibin tehditkâr anlarında top yaparak tempoyu istediği gibi ayarladı. Oğuzhan, ‘ağır işçilik’ gerektiren pozisyonun hakkını fazlasıyla verdi. Tekniği kadar ciğeri de çok güçlüymüş. Rakibin Atiba’nın üzerine oynama hevesini Bilic, takım arkadaşlarını ona yakınlaştırarak kırdı. Muhammed’in direkten dönen serbest vuruşuna yazık oldu ama o vuruşun ona bırakılması da çok kıymetli. Umarım milli maç arası, iyi bir ritm yakalayan takıma kötü vurmaz...
MAÇIN İYİSİ
Fernande ile Oğuzhan arasında ayrım yapmak çok zor.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Bülent Uygun. Takımı hiç bir anda maça ortak olamadı.
Hakem: İyi yönetti. Penaltıyı ise çizgi hakemi verdi.
Paylaş