Paylaş
Neyse ki Beşiktaş imdada yetişti(!). İbrahim Toraman ile Sezer Öztürk’ün kavgası günlerdir bizi oyalıyor. Kavganın iki ‘boksör’ü de kaybetti. Yine de bir kazanan var. Kim mi? Teknik heyet...
Toraman-Sezer kavgası, iki futbolcu açısından esasen bir sonuç. “Geliyorum” diyen, bir kazadır ve malum ülkemizde bayramlarda çok kaza olur(!).. Sezon başında Toraman ile mukavele uzatılmıştı ancak kapalı kapılar ardında bu pek de kolay olmamıştı. Futbolda profesyonelleşme hamlesini başlatan Orman yönetimi, bir nevi kendi hamlesiyle karşı karşıya gelmişti. Çünkü Önder Özen, yeni yapıda Toraman’ı planları arasında düşünmüyordu. Özen, Toraman’a dair duygularını onun yüzüne söylediğini de açıklamıştı. Yani işin gizlisi saklısı yoktu. Hazırlık kampındaki ‘kaptanlık krizi’ de Toraman’a yer olmadığının açık bir ifadesiydi...
Kavganın diğer ‘boksör’ü Sezer Öztürk’e gelince... Manasız bulunan bu transferi uzun süre üstlenen olmamıştı. Lakin herkes de biliyordu ki Sezer transferi tamamen yönetimin tasarrufuydu. Böylece Özen-Bilic ikilisi, ‘gönül kadroları’nda yerleri olmayan iki oyuncuyla kerhen yola çıktılar. Özen-Bilic ikilisi, kim olursa olsun, oyuncularının kavgasından hoşnut olmazlar fakat bu isimlere artık hiç forma vermezlerse de pek itiraz eden olmayacak. Hasılı bu kavganın kazananı Özen-Bilic ikilisidir. Toraman-Sezer ikilisi kavgalarıyla Özen-Bilic ikilisinin ekmeğine yağ sürdü...
Sezer Öztürk’ün futbol hayatını bir türlü rayına oturtamamasının başlıca nedeni şike davasıdır. Mahkemede Sezer’in bu olaydan çok fazla hırpalandığını gözlemledim. Fenerbahçe’de yaşadığı sakatlıklar da yeni bir çıkış yapmasını önledi. Forma bulup gol attığında gözyaşlarına hakim olamaması yaşadığı baskının göstergesiydi. Beşiktaş’a transferinde siyah-beyaz cephede fikir ve gönülbirliği olsaydı, bugün başka bir hikayeye yazıyor olabilirdik. Bundan sonra onun için en iyisi devre arasında ayrılmaktır.
ZAMANIN RUHUNA YENİLEN ‘İBRAHİM AĞA’
Ve Toraman... Takımın en eskilerinden olan Toraman, bu kaptanlık mefhumunu belli ki çok fazla abartıyor. Abartmanın da ötesinde bence zamanın ruhuna aykırı bir şekilde yorumluyor. Kaptanlık pazubandını takımda ‘feodal’ bir düzene dönüştürmüş gibi görünüyor. Yani bir nevi ‘ağalık’ kurmuş. Özellikle gurbetçi futbolcuların ‘İbrahim Ağa’ya biat etmesi pek mümkün değil. Bu tür ilişki düzeninin sıkıntıları zaman zaman A Milli Takım’da da yaşanmıştı. Hatırlarsanız orada da gurbetçi milliler, ‘Ağabeylik Düzeni’ne başkaldırmıştı ve haliyle takım ortadan ikiye ayrılmıştı. Şekil bu olunca da Guus Hiddink veya Abdullah Avcı gibi figürlerin başarılı olması pek olası olmuyor. ‘Ağa’ veya ‘ağabey’ düzeninin hakkından ancak ‘Han’lar veya ‘İmparator’lar gelebilir(!)...
Siyah beyazlı yönetim, Toraman konusunda netleşmelidir. Doğrusu en başta radikal bir karar alıp Toraman göndermekti. Bu yapılamadı bari ‘yeni düzen’in nişanesi olarak kaptanlık alınsaydı ki herkes özgürce ‘terlik’ giyebilseydi(!). Teknik heyetin forma vermediği ama yönetimin kaptanlık pazubandı almadığı bir kaptanın takım ruhuna katkıdan ziyade zararı dokunur. Açıkçası böylesi ‘Devrik Kaptan’ı tanıyan pek çıkmaz!...
NOT: Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, babası Abdulkadir Orman’ı kaybederek bayram gününde yasa boğuldu. Siyah beyazlıların eski yöneticisi ve divan kurulu üyesi de olan Abdulkadir Orman’a Allah’tan rahmet, Başkan Orman ve ailesine de başsağlığı ve de sabır diliyorum...
SİYAH: Bayram bayram siyah beyazlıların kavga gürültüyle manşetlere çıkması.
BEYAZ: Taraftarların gelirini kulübe bağışlayacağı ‘Cezafest’ organizasyonu.
Paylaş