Paylaş
Yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde ise mahkeme kararı ile kaldırılabilir.
Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
ASGARİ ÜCRET ÖRNEĞİ
Davacı, boşandığı davalı eski eşinin asgari ücretle çalışarak gelir temin ettiğini böylece yoksulluktan kurtulmuş olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etti. Davalı eski eş savunmasında; asgari ücretle çalıştığını ancak kazandığı para ile halen yoksulluk içinde yaşadığını belirterek davanın reddini istedi. Yapılan yargılama sonunda yerel mahkeme, davalının asgari ücretle çalışmasından dolayı yoksulluktan kurtulduğuna kanaat getirerek davanın kabulüne karar verdi.
MAHKEMENİN NAFAKA KARARI
Davalı eski eş yerel mahkeme kararını temyiz etti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, “yoksulluk nafakasının amacı, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan ve boşanmada daha fazla kusuru bulunmayan eşin, asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Somut olayda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşe aylık yoksulluk nafakası verilmiş olup, davalının nafaka dışında hiçbir malvarlığı bulunmadığı gibi, daha sonra avukat yanında işe girerek elde ettiği asgari ücret günün ekonomik koşulları ve paranın alım gücü değerlendirildiğinde O’nu yoksulluktan kurtarmaz.” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.
‘SÜRESİZ OLARAK’ İBARESİ
Bir yerel mahkeme, Türk Medeni Kanunu’nun boşanmada verilen yoksulluk nafakasının süresiz olmasına ilişkin hükmün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruyu sonuçlandıran Yüksek Mahkemesi kararında, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceğine dikkat çekti. İtiraz konusu “süresiz olarak’’ ibaresinin, alacaklının her zaman, ölünceye kadar yoksulluk nafakası alacağı anlamına gelmediğine, bu ibarenin kanuna, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek eşin diğer eş tarafından, şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması amacıyla konulduğu belirtildi.
EŞLER ARASINDAKİ DAYANIŞMA
Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindeki yoksulluk nafakasının özünde, ahlaki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesinin yer aldığı, yoksulluk nafakasının amacının, nafaka alacaklısını zenginleştirmek olmadığı belirtildi. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasının amaçlandığı, “Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir’’ ifadesine yer verildi. Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen eşi korumak için diğer eşin, koşulları bulunduğu sürece, herhangi bir süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası vermesi öngörülen kural, Yüksek Mahkeme tarafından Anayasa’ya aykırı bulunmayarak iptal istemi reddedildi.
TEMYİZ SÜRESİ 60 GÜNE DÜŞTÜ
Yargıtay, yıllardır kronikleşen iş yükü sorununu çözmeye başladı. Üye ve daire sayısının artırılmasının ardından Yargıtay, 3 yılı bulan dosya inceleme sürelerini bazı dairelerde bir yıla, bazı dairelerde 6 aya, bazı dairelerde ise 60 güne kadar düşürdü. Nafaka davalarında da benzer bir iyileşme yaşanıyor. 3. Hukuk Dairesi, nafaka dosyalarını 60 günde temyiz incelemesini yaparak kararı veren mahkemeye gönderiyor. Bu daire daha önce nafaka dosyalarını 6-7 ayda karara bağlayabiliyordu.
Paylaş