Paylaş
Eski ahbap tayfasından yazarlar, “Zahidcim, hişt! Git diyorlar birader” diye yazılar yazıyorlar, gitmiyor.
Şamil Tayyar gazı köklüyor, “Unutmamalı, bazen daha yükseğe zıplamak için iki adım geri atmak gerekir. Şimdi öyle bir an. İnançlı insan için istifa, hatta ölüm bile yenilgi değildir...”
* * *
Of, lafın özgül ağırlığına bak!
Atla Zahid Akman, Şamil Tayyar tutacak seni!
Kendisi gelmedi ki kendisi gitsin Zahid Akman.
Kim “Gel” dediyse, o “Git” diyecek.
Şamil Tayyar’ın, “Sabret belki Meclis’e kapak atarsın; belki şehre bir kurum gelir, atanırsın” sinyaline güvenip atmaz kendini RTÜK’ün ergonomik makam koltuğundan.
* * *
“İbnü’l Cevzi’yi andım ufuk çizgisine bakıp.
Failatün failün.
Konjonktürün dalağını yararak seslendim içimdeki demokrata.
Mefailün failün...” şeklinde gelişen kesik “neo-chic-ottoman” yazı stilinin ülkemizdeki öncülerinden Akif Beki’nin vereceği gaz/güvence/kardeş tavsiyesiyle de olmaz bu iş.
“Gel” demiş olanın “Git” demesini bekleyecek, çaresi yok Zahid Akman’ın.
Bu kadar mı zor bunu anlamak?
* * *
Zahid Akman büyük ihtimalle akşamları Ahırkapı’daki deniz fenerinin altında okeye dördüncü olarak çağrılmak umuduyla, “Benim de cebimde atacak taşım var” dalgalanmaları yaşayarak bekliyor.
Deniz feneri bir tek kendi dibini aydınlatamaz ya; o da Zahid Bey’in avuntusu olsun işte.
RTÜK’ün ısrarlı başkanının okeye, kahvede kâğıt oynamaya meraklı olduğunu haber bültenlerine yansıyan floresanlı kıraathane görüntülerinden biliyoruz.
Zerre kadar umurumda değil aslında ama madem bu kadar seveni, düşüneni, yol göstereni var...
Onların hatırı için bir de hobisini kullanarak dikkatini çekmeye çalışalım.
Zahid Bey, araya taş bekliyorsunuz; gelmeyecek.
Zahid Bey, o ele başka kız konuşmaz; patlamışsınız.
Zahid Bey, size Texas Hold’em’de “benzemez 2 ve 7” geldi, blöfün manası yok!
Zahid Bey, zar hileli değil; oyun kirli.
Zahid Bey, kaybettiniz.
Paylaş