Paylaş
“Kulağa yakın olacaksın!”
Ne kulağı, kimin kulağı anlatacağım elbette ama önce rehberlerime bir saygı duruşunda bulunayım.
Polonyalı olan, 2007’de 74 yaşında ölen dünyaca ünlü gazeteci-yazar Ryszard Kapuscinski, Etiyopyalı olan da adını “M” olarak saklayan haber kaynağı idi.
1974’te Sovyetler Birliği destekli bir darbeyle 44 yıllık tahtını kaybeden Etiyopya’nın “son imparatoru” Hayle Selasiye (Haile Selassie) devrildikten sonra Afrika’ya gitmişti Polonyalı gazeteci.
Etiyopya röportajları “İmparator: Bir Otokratın Düşüşü” adlı bir kitap olarak yayınlanmış, ödüller kazanmış, çok da tartışılmıştı.
İbretlik bir kitaptır.
Kendini ruhani bir şahsiyet olarak gören, 10 dolardan fazla tüm harcamalar için bizzat onay veren, çiçekten böceğe, eğitimden dış ilişkilere her konuda en iyiyi bilen ve tartışmaya elbette gerek görmeyen Selassie’ye yakın isimlerle yapılan röportajlardan oluşur...
Tamamen Etiyopya’yı anlatır ama farklı bir ölçekte hayat dersleriyle doludur; “M”nin kulak hikâyesi gibi...
İş hayatında da, ülke yönetiminde de, uzak bir dağ köyünün ihtiyar heyetinde de geçerli kuralın adını koyar: “Hiyerarşi varsa, kulağa yakın olacaksın arkadaş!”
Kimin kulağına?
Elbette en güçlü olanın kulağına.
Kitapta “M” olarak anılan eski saray görevlisi manzarayı şöyle anlatır:
“İmparatorun kulağına en sık ve en uzun süre erişimi olan en güçlü kabul edilirdi. Büyük ödül imparatorun kulağına ulaşmaktı. En büyük savaş, o kulağa ulaşabilmek, bir şeyler fısıldayabilmek için verilirdi.”
“İstihbarat Bakanlığı’nda alt kademede çalışan biri (Abeje Debalk) haftada dört kez bu fırsatı yakalarken, patronu konumundaki bakan sadece iki kez ulaşabiliyordu; haliyle patronundan çok daha etkili, çok daha güçlüydü...”
İmparatorun kulağına erişmek demek hem kendi pozisyonunu, zenginliğini, ve canını korumak hem de rakip gördüklerini ezmek için fırsattı.
İmparator dinliyordu işte; en güçlü adam, lafı üstüne laf söylenmeyen adam, daha ne olsun?!
İş hayatında patrona erişim, uzak dağ köyünde muhtara veya daha iyisi kaymakama, bağlı bulunulan merkezin mülki amirine erişim olarak okuyunuz lütfen.
Tabii bu oyunu oynayanların iktidarperver şahıslar olduklarını akılda tutmak lazım. Yoksa mesela bana ne imparatorun memesi sarkmış kulağından, sürünürüm daha iyi!
İki hafta önce tatildeyken Kapuscinski’nin kitabını tekrar okudum.
Kitap bitti, tatil bitti, şehre döndüm flaş haber dürtmesi yapıyor sosyal medya: “Yiğit Bulut, Başbakanlık Başdanışmanı oldu...”
Telekinezi marifetiyle suikast planı yapıldığını söyleyen Yiğit Bulut...
Hıı, anladım.
(Ryszard Kapuscinski, The Emperor: Downfall of an Autocrat, Quartet Books, 1983)
Paylaş