Paylaş
Böyle söyleyince havalı durabiliyor. Daha anlaşılır ve gerçekçi ifadeyle sorarsak: “Vatandaş acaba bizim terbiyesiz, uzlaşmaz, ağzı bozuk, kavgacı ve sadece maaş zammı konusunda yüzde 100 mutabık kalan tipler olduğumuzu nu düşünüyor?”
Dahası da var diyeceğim ama birbirlerine göstermedikleri saygıyı biz göstermiş olalım.
Siyaseti parti, dernek, örgüt vb şemsiyesi altında yapmak çeşitli riskler içeriyor. En azından kendi tedirginliklerimi gözden geçirdiğimde bu sonuca varıyorum.
Siyaset niye bir meslek olarak yapılmaz, yapılamaz, yapılmamalı sayıp dökmeye çalışacağım. Gümüşlük’te bir mimoza gölgesinde oturmuş, köpek arkadaşımız Punto’nun bir kırık dal parçasıyla yaptığı numaraları seyrederken, böyle huzurlu bir andayken genelleme yapacak halim de yok; tedirginliklerim sadece beni bağlar.
*
Niye siyaset yapılacak iş değildir? El öptürmekten hoşlanmam, hele yakın bir akrabam veya tatlı ihtiyar kontenjanından bir memleket bilgesiyle karşı karşıya değilsem el öpmekten de hoşlanmam. Dün A.A. muhabiri Yakup Çabuk’un çektiği fotoğrafa bakarken daraldım. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi İstanbul’da karşılayan partili kadınlar tek sıra olmuş elini öpüyor. Saygı mı? Olur tabii ama saygı gösterisi olarak el öpmek? Koşarak uzaklaşırım.
Niye yapılacak iş değil? Kötü espri, daha doğrusu mantık duvarını yıkacak soğuk espri severim fakat ancak eski ve yakın arkadaşlarım arasındayken. Doğru yerde kullanılırsa “Adam yatmış karısı kotra” seviyesinde bile gülebilirim. Zafer Çağlayan, AKP’nin Kızılcahamam kampında tenis oynayan partililerin dördünün de “doğulu” olduğunu görünce “Tenis Kürtlerin ata sporudur” diye espri yapmış. Komik mi? Hayır. Güldüm mü? Hayır. Aslında Çağlayan’a yüklenmeyeyim; sadece lider yaptı diye gülünen esprilerin yanında Woody Allen gibi kalabilir.
*
Niye yapılacak iş değil? Bir gün beyaz dediğine duruma göre siyah, pembe, yeşil, kırmızı, mor demek gerekiyor, uymuyor kafama. Başbakan Erdoğan, yakın geçmişte Suriye’ye gidip esir gazetecilerin kurtarılması için çaba gösteren CHP’li heyete yine “Cani, katil Esed’le fotoğraf çektirdiniz” diye yüklenmiş. “Sayın Başbakan beraber maça gidip yan sitenin yöneticisi gibi görüştüğünüz adam da bu değil miydi?” demiyoruz, denmiyor. Ve bunu unutmak ve hatırlatmamak haline siyaset yapmak diyoruz. Sevmiyoruz o zaman işte.
Niye yapılacak iş değil? Küfür vardır, diyalog yoktur. Lider vardır, hür irade yoktur. Susta durmak, boşluklarda alkışlamak, kötü espriye gülmek zorunluluğu vardır.
*
Niye yapılacak iş değil? Mesela çeşitli gezilerde armağan edilen otantik şapkaları, meslekleri veya farklı kimlikleri temsil eden kıyafetleri nezaketen takıp takıştırarak, giyinip kuşanarak poz vermek zorunluluğu vardır ki benim açımdan tek başına yeterli sebeptir. Otantik kıyafet o bölge insanına yakışabilir ama ben Kafkas Demirel, Kızılderili Özal, Judocu Erdoğan şokundan yorulmuş bir insanım, tepkim var!
Parası güzel belki ama olacak iş değil...
Paylaş