Robinson’u kurtarmak

Beyoğlu’nda giderek yalnızlaşan ve azalan kitapçılar arasında en önemli olanlardandır Robinson Crusoe.

Haberin Devamı

20 yıldır kitapseverler için bir cennet köşesi olan mekân, mali güçlükleri aşmak için bir kampanya başlattı.

Geçen hafta, memleketin feryat figan gündemi içinde küçük ve biraz da mahcup bir yardım isteği kendine yer açmaya çalışıyordu.
İstiklal Caddesi’nde 20 yıldır kitapseverler için bir cennet köşesi olarak hizmet veren Robinson Crusoe, yaşadığı mali güçlükleri aşabilmek için bir kampanya başlattığını duyuruyordu.
Robinson Crusoe, sevenlerinden “Önce öde, sonra al” mantığıyla hazırlanmış kartlardan almalarını rica ediyordu.
Aslında dertlerini onlardan iyi anlatacak halim yok. Tam olarak şöyle ifade ediyorlardı kendilerini web sayfalarındaki duyuruda:

*

“Duvarlar Boyunca Kitap’ sözüyle yola çıkılarak Eylül 1994’te gerçekleştirilen Robinson Crusoe 389 projesi, 19 yıl boyunca –gerçek ticari ortamda– yaşamasına rağmen emeğe dayalı bir vakıf gibi çalıştı.
Belki de ‘Kültür varlığı nedir?’ sorusunun –tıpkı Markiz ya da Emek Sineması gibi– yitirildiğinde farkına varılacak karşılıklarından biri oldu. Artık sadece ortakların sahipliğiyle açıklanamaz bir kuruma dönüştü.
Beyoğlu’nda son yıllarda yaratılan ve acımasızca sürdürülen inşaat ortamının olumsuzluklarına karşın kiralar ve diğer giderler artmaya devam etti. Gelinen noktada baş gösteren nakit sıkıntısını atlatabilmek amacıyla ‘Önce Öde Sonra Al’ adıyla bir kitap kampanyası başlatıldı.
Bunun için 500 ve 1000 liralık ya da bunların dışında tutarını –50 liradan az olmamak koşuluyla– kart sahibinin kendi belirleyebileceği RobKart’lar hazırlandı. RobKart kullanarak, sadece kitap değil bir kültür varlığının geleceğinin de korumanız altına gireceğini hatırlatmak isteriz.”

*

Haberin Devamı

Robinson’un kurulduğu günden beri müdavimiyim. Kitaplarımın arasındaki İngilizce biyografilerin/otobiyografilerin, müzik kitaplarının, poster albümlerinin, polisiyelerin önemli bir bölümü Robinson’dan (ve elbette Pandora’dan) sevgiyle eve taşınmıştır.
Mesela başka kitapçılarda rastlamanız güç olan Libra’nın az sayıda basılan şahane kitaplarını hemen girişte sağda bulabilirsiniz.
Mark David Wyers’ın İstanbul’da 20’nci yüzyıl başlarında seks işçiliğinin tarihini anlatan ve sadece 225 adet basılan kitabı ‘Wicked Istanbul: The Regulation of Prostitution in the Early Turkish Republic’ adlı kitabını başka nereden bulabilirdim Robinson olmasaydı?
Veya en sevdiğim çizgi roman ustalarından Alex Raymond’la ilgili yazılmış en kapsamlı kitap olan ‘Alex Raymond: His Life and Art’a –hem de o fiyata! - nasıl ulaşabilirdim? Tom Roberts’ın yazdığı, internet üzerinde fahiş denebilecek bir paraya satılan kitabı etiket fiyatıyla Büyük Britanya’nın ücra bir kitapçısından bulup getirten başka bir kitapçı daha bulabilir miydim?
Türkiye’de başka bir noktada satılmayan dergiler, 1990’ların sonlarında “Hayal mi görüyorum?” dedirten Prinve Valiant fasikülleri… Örnekleri uzattıkça uzatabilirim. Eminim her müdaviminin benzer hikâyeleri vardır.
Harika kitaplar, kitaptan anlayan çalışanlar, iyi müzik… Bir kitapçıdan beklediklerinizin hepsi ve açıkçası daha fazlası…
Robinson, Beyoğlu’nda giderek birbirine benzeyen dükkânların ele geçirdiği vahşi bir kira dünyasında ıssız bir adadır bugün hakikaten.
Yardımına koşacak ve onu yerinde koruyacak olan biri varsa o da kitapseverler olmalıdır.
Robinson kapanırsa yerine bir kahveci daha, bir turistik kuruyemişçi daha, bir hepsi birbirinin kopyası giyim vitrini daha geçecek.
Buna izin vermezsek çok şahane olur. Sadece İngilizce kitap satılmıyor Robinson’da. Beyoğlu’nda giderek yalnızlaşan ve azalan kitapçılar arasında en önemli olanlardandır Robinson Crusoe 389, sorumluluk alanımızdadır, davranalım derim…

Yazarın Tüm Yazıları