Nakavt

GEÇEN hafta Ali Sami Yen’de 0-0 biten maçın ardından Karl Heinz Feldkamp, "Bu bir boks maçı olsaydı, sayıyla galip gelmiştik" demişti.

Aynı mantıkla yola çıkarsak, Galatasaray dün gece 11 dakikada "nakavt" oldu. Yol yorgunluğuna, sakatlığa, üst üste gelen maç trafiğine sığınılabilinir. Ancak bunların hiçbiri dün geceki 11 dakikalık koma anını açıklayamaz.

Normal bir futbol takımı gibi maça başladı Galatasaray. Ortalama bir futbol takımının, yapacaklarını sahada gösterdi. Rakip sahaya gitti, gol aradı, kendi sahasına gelen topları uzaklaştırmaya çalıştı falan filan...

Ancak 11. dakikadan itibaren Galatasaray bir anda durdu. Ama durmak derken koşmamaktan falan bahsetmiyorum; kafasıyla, vücuduyla, formasıyla sahadan silindi.

Kötü alışkanlık

Sanki bir tür bayılma anı yaşadı. 11 dakikalık krizin ardından hiçbir şey olmamış gibi maça devam etmek elbette mümkün olmadı. İkinci yarı 3-0’ın rahatlığıyla, iyice kendi sahasına yerleşen rakip, şaka gibi iki gol daha buldu. Galatasaray’ın nutkunun tutulduğu maçlar meşhurdur. 5-0’lık Chelsea ve Bursa maçları, 6-0’lık Fenerbahçe maçı...

Var yani böyle bir kötü alışkanlığı... Bu mağlubiyet Galatasaray’ın bir yerde gururuyla oynadı. Benim bildiğim böyle durumlarda radikal kararlar almak gerekir. Galatasaray’ın bir daha aynı defansla maça çıkacağını sanmıyorum. Kaleci konusu ise, başka bir hikaye. Galatasaray’ın Mondragon’u yollamakla ne kadar büyük bir hata yaptığı tekrar ortaya çıktı. Galatasaray, kaleci yetiştirme yeri değil...
Yazarın Tüm Yazıları