Küçük arı hak ve yol arıyor

“BÜYÜK arı yüksekte uçar/ Küçük arı yapar balı/ Siyahlar pamuğu toplar/ Beyaz adam kapar parayı...”

Haberin Devamı

Kölelik döneminde Amerika’da bedenen ve ruhen ezilen, sömürülenlerin dilinden yükselen bu anonim blues şarkısı, bu basit türkü, dünyanın düzenini basit şekilde özetler.

2018 yılının ilk günlerinde “Çalışmayı ödüllendir, zenginliği değil” başlığıyla OXFAM tarafından yayınlanan rapor, acımasız gelir adaletsizliğini çarpıcı rakamlar eşliğinde ortaya koyuyordu.

“Dünyanın en varlıklı yüzde 1’lik kesiminin küresel servetin yüzde 82’sine sahip olduğunu, nüfusun en yoksul kesimine denk gelen 3.7 milyar kişinin ise ‘pastadan’ hiç pay alamadığını” ortaya koyuyordu mesela...

“En büyük beş moda markasının genel müdürlerinin maaşlarının sadece dört günlük toplamının Bangladeş’teki işkencehane benzeri tekstil atölyelerinde çalışan tekstil işçilerinin tamamının bir ömür boyu kazandığından fazla olduğunu” ortaya koyuyordu mesela...

Haberin Devamı

Böyle bir dünyada adaletten bahsedebilir miyiz?

Fransa’da akaryakıt fiyatlarındaki artışa bir tepki olarak Mayıs 2018’de toprağa düşen, sosyal medya platformları üzerinden filizlenen “Sarı Yelekliler” hareketi 17 Kasım’dan itibaren kitlesel boyut kazandı...

Geçtiğimiz hafta sonu Hollanda ve Belçika’da da benzer eylemlerin düzenlenmesi (geçen hafta Berlin’de günlük kıyafet olarak sarı yelek giyen pek çok kişi gördüğümü de not düşeyim) “sıkıntının” sadece Macron’un başını ağrıtmayacağına bir işaret olarak yorumlandı.

Sırtlarında yükselen, alın terleriyle artan refahtan paylarına düşeni alamayan, ellerindeki avuçlarındaki eriyip giderken zenginlere ayrıcalık üstüne ayrıcalık tanındığını gören kitleler “Dur bakalım!” dedi.

Şu anda başka ülke liderlerinin kendi faydalarına gündem yontmak için nalıncı keseri olarak kullandıkları bu krizde keserin sapının ve hesabın dönüp dönmeyeceğini bugünden tahmin etmek güç.

Ancak ezilenlerin ezildiklerini “fark etmiş” olmaları, “görünmeyen nüfusu görünür kılmaları”, isyan etmeleri “Vandalizm” diye geçiştirilemeyecek bir değişim talebini gündeme taşıdı bile...

Paris’in meşhur bulvarı Champs-Elysees’de “Sarı Yelekliler”in yarattığı “hasarı” temizlemekle görevli belediye çalışanı Oscar S.’nin kendisine mikrofon uzatan gazetecilere verdiği cevaba kulak kabartın:

Haberin Devamı

“Buradaki mağazalar lüks, burası lüksün temsili bir yer. Sarı Yelekliler kaos yaşattı deniyor. Bu lüksle bizim aramızdaki uçurumun verdiği hasar daha fazla değil mi? Bu hareket meşrudur, ama her zaman olduğu gibi kitlelerin içinde de haydutlar vardır. Ben 93’üncü banliyö bölgesinde yaşıyorum. İşçiyim, Sarı Yelekliler eylemini destekliyorum...”

Devran bizim ömürlerimizi aşacak şekilde dönmeye devam edecektir belki ama insanlık bu adaletsizliğe ilelebet seyirci kalmayacaktır.

Bu berbat dünya düzeni elbet değişecek, tarih yeniden yazılacaktır vesselam...

 

Yazarın Tüm Yazıları