İyi uykular Türkiye

ŞİMDİ efendim, geçen cumartesi günü ilavede ‘‘Rüyalar’’ konusuna değinmek gibi sakat bir hareket yaptı bu fakir.

Rüya alemi hakkında kendi gördüğü rüyayı bile yorumlayamayacak kadar cahil bir insan olduğumuzu bile bile böyle bir işe niye kakıştık, o ayrı mesele.

Bu yazı çıktıktan sonra, okuyuculardan rüya örnekleri gelmeye başladı.

Rüyalar, tabii ki uçuk olabilir, hatta uçuk olmaları belki daha sağlıklıdır. Fakat, gelen rüyalar arasında ciddi ciddi incelenmesi gereken bilinçaltı püstürmeleri (Yok böyle bir şey, ben icat ettim işte) tespit ettim.

Kibar olarak nasıl söylenir bilmiyorum, fakat bazı okurların rüyalarını okurken ‘‘Ya bu arkadaş frenleri boşaltmış, ya da bize 'Hayretler mütemadiyen' dedirtmeye, yani şaşırtmaya çalışıyor...’’ dedim.

***

Buyurun mesela, bir okuyucum anlatıyor rüyasını: ‘‘Marmaris'in güzel sahili İçmeler'de güneşleniyorum ama hava çok bunaltıcı. Gökyüzü kırmızıya çalıyor. Sevgilime dönüp, 'Tatlım lütfen bir Ice Tea alır mısın? Çok bunaldım' diyorum.

Ama o da ne? Yanımda o dehşetengiz üniformasıyla Hitler duruyor. 'Bıktım senin isteklerinden. Bir gün de sessizce yat. Ya acıktım, ya susadım. Yeter ya! Senin yüzünden memleket meselelerine konsantre olamıyorum' diye çıkışıyor.

Bunun üzerine ben tam 'Hasta mısın olum. Madem istemiyordun, takılmasaydın peşime' diyecekken bi bakıyorum bizim okulun bahçesindeyim.

Hem de aynı kıyafetle (bikini) ve bahçede İnek Bayramı sürmekte. Sahnede de Bulutsuzluk Özlemi var ve 'Acil Demokrasi'yi çalıyorlar.

Uyandığım sırada hala 'Nerde ulam bu Adolf?' diye söyleniyordum...’’

Şimdi kıymetli okurumun rüyasında bahsi geçen kişilerden sadece Bulutsuzluk Özlemi'nin solisti Nejat'ı tanırım.

Yorum yapmaya kalksam, elime yüzüme bulaştıracağım da kesin. Fakat gerekli yorumu zaten nurlu ellerinden öpülesi anneannesi yapmış. bu sebepten içim rahat.

Okurum bu rüyayı anneannesine anlattığında şöyle bir yorum gelmiş: ‘‘Büyük adam görmüşsün bi sayısal oyna; adam hıyar olduğundan beşte kalır senin sayısal. Boşuna ümitlenme...’’

Ekleyecek söz bulamadım.

***

Bir başka okura geçiyoruz. Bu arkadaşımızın rüyaları hakikaten çok zengin. Zaten kendisi de diyor ki ‘‘Baktım olacak gibi değil, 4-5 aydır rüya günlüğü tutuyorum.

Sonra da detaylara girmeden, rüya başlıklarını sıralamış... Liste şöyle:

‘‘1- Büyücü bir Afrika kabilesiyle cep telefonuyla irtibat kurdum.

2- Bir fareye dönüşüp, yanımda eşim olmadan kilisede evlenmeye kalkıştım.

3- 802 yaşında bir kadının talimatıyla 800 yıllık cesetlerin savaş kıyafetlerini çıkardım.

4- Ortaçağ Avrupası'nda, üst düzey bi mahkemede topluca -tepki olarak- Depeche Mode'un 'People Are People' adlı şarkısını söyledik.

5- Arenada mutasyona uğramış bir kediyle dövüştüm...’’

Ehem... Şimdi arkadaşlar; rüyaları okudunuz, buyrun yorumunu da siz yapın. Ne diyeyim yani. Hani, beşinci rüya için ‘‘Russell Crowe'u ne kadar beğenirsen beğen bir daha Gladyatör filmini seyretme’’ derim kendimi kassam.

O 802 yaşındaki kadın ne olabilir? Zor, çok zor...

***

Son olarak rüyasında beni kırmızı tişörtle görüp, çok da yakıştığını söyleyen okura bu vesileyle teşekkür ederim.

Tıpta uzmanlık sınavına çalışırken gördüğü rüyada geneleve düştüğünü ve ‘‘Allahım ne olur çirkin olayım, kimse beni beğenmesin’’ diye dua ettiğini söyleyen arkadaşa da ‘‘Ders çalışmaya ara ver. Çık biraz hava al lütfen’’ demek istiyorum.

İyi uykular Türkiye...
Yazarın Tüm Yazıları