Film var, milm var

BİR süredir elimden düşürmediğim bir kitap, daha doğrusu küçük bir sözlük var.

David Kamp ve Lawrence Levi’nin hazırladıkları "The Film Snob’s Dictionary" adlı kitabı kafa göz yararak Türkçe’ye çevirirsek "Filmlerle İlgili Ukala Dümbeleklerinin Sözlüğü" diyebiliriz.

Filmlerle kafayı bozmuş olanlar için müthiş ukalalık tüyoları içeren faydalı bir eser. David Kamp aynı tarzda bir kitabı da rock müzik için hazırlamış, onu da bulacağım bir şekilde...

Kitapta çok beğendiğim bir bölümü sizlere aktaracağım fakat ortada şöyle bir problem var. Bahsedeceğim bölümün başlığı "Movies vs. Films." İngilizce sözlüklerde "movie" ve "film" eşanlamlı gibi gözükse de aralarında fark var.

Aradaki farkı anlamak yolunda, yapacağım alıntıların daha büyük faydası olacaktır. Ancak kabaca "film" denildiğinde daha sanatsal olanlar, "movie" denildiğinde ise daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlayan yapımlar kast ediliyor.

Olayı Türkiye’den örneklemek gerekirse, Nuri Bilge Ceylan "film" çeker, Yılmaz Erdoğan ise "milm" çeker.

Ben hem filmleri hem de "movie" yerine uyduruverdiğim "milm"leri seviyorum. Hatta milmlerin de daha düşük bütçeli olanlarını, bir başka deyişle B-Tipi olanlarını severim.

"Film ile milm arasında fark var mıdır, varsa biz bu farkın farkına nasıl varacağız? Tükenmez kalem kullanabilir miyiz? İstediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?" gibi soruların cevaplarını bulabileceğinizi umarak, konuya dikey geçiş yapıyorum:

*

Premiere dergisine kapak olduysa "milm"dir; Cahiers du Cinema’ya kapak olduysa filmdir. (Cahiers du Cinema, 1951’de Fransa’da kurulan ve sinema dünyasında ekol kabul edilen bir dergi.)

Eski ve siyah-beyaz ise "milm"dir; ’Jarmuschvari’ ve siyah-beyaz ise filmdir. (Favori yönetmenlerimden Jim Jarmush’a gönderme yapılıyor.)

"Popo ve meme" gözüküyorsa "milm"dir; "penis" gözüküyorsa "film"dir. (Örnek vermek gerekirse "Baise-moi/ Becer Beni" film kabul ediliyor. Oysa ona da porno veya morno denebilir rahatça...)

Billy Crystal yönetmenlik yaparsa "milm" çeker, Clint Eastwood yaparsa "film" çeker.

Bruce Willis, "milm" insanıdır fakat "Pulp Fiction"da oynayarak "film" insanı olmuştur. Steve Buscemi ise "film" insanıdır fakat "Armageddon"da oynayarak "milm" insanı olmuştur.

Eğer hikayede siyah oyuncular varsa (Forest Whitaker ve Jeffrey Wright hariç) "milm"dir. Eğer hikayede Asya kökenli oyuncular varsa (Jackie Chan ve Jet Li hariç) "film"dir.

John Grisham romanlarından dandik "milm" çıkar; Gabriel Garcia Marquez romanlarından dandik "film" çıkar.

Tom Waits asla ama asla bir "milm"de oynamayacaktır. Tom Hanks de asla ama asla bir "film"de oynamayacaktır. (Tom Waits esas işi harika şarkılar yazmak ve söylemek olan bir abimizdir ve bazı filmlerde de oynamıştır. Tom Hanks ise Robin Williams’la birlikte, seyretmeye bir türlü dayanamadığım oyuncular listesindedir. Sevenleri alınmasın. Baldwin kardeşlere, Pierce Brosnan’a ve Keanu Reeves’e de, oynadıkları filmlere de dayanamıyorum zaten...)

Şimdi size cumartesi ödevi vereyim. Ödevi yapana da yapma-yana da 10 numara veriyorum peşinen. Bir arkadaşınızla veya en güzeli birkaç arkadaşınızla veya ailenizle ortaya bir film adı atıp, film midir, milm midir diye tartışın.

Çok zevkli oluyor.

Riko ve Topesto’yla denedik. Topesto "Star Wars da milm sayılır" deyince arıza çıktı. Riko’yla güçlerimizi birleştirip, Topesto’yu "Skywalker buraya, yumruk havaya" diye bağırtıncaya kadar eskittik! Siz böyle şeyler yapmayın ama tamam mı? Haydi kardeş kardeş oynayın bakalım...
Yazarın Tüm Yazıları