Paylaş
Filler itişirken, tepişirken, efelenirken kimler ezilir?
Çimenler.
Ve çimen ezmece başladı.
Barış amaçlı, yardım malzemesi taşıyan konvoya saldırıldı, gemide kan döküldü.
“Doğasındaki kendini koruma refleksi” bahanesine kuvvet 1947’den beri eli kandan kurtulmayan İsrail devletinin filleri ve vezirleri, işi “Kışkırtıcı tutum”a,
“Teröristlere yardım edeceklerdi”ye, “Direniş gösterdiler”e bağlayacak.
İsrail devletine çok sert tepkiler yükseldi, daha da yükselecek.
Sonu nereye mi varır?
Bu işlerde hesap zordur, çok kan kaldırır.
Korsan saldırısıyla, insan hakkını, uluslararası hukuku hiçe sayarak sivillerin kanını döktü İsrail devleti.
Kan döküldü, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ne yazık.
* * *
Bundan sonra filler ve vezirler aklıselim ile davranmazsa o gemidekiler, şu gemidekiler, bu gemidekiler olarak ölmeye devam edeceğiz.
Gazze’de veya Tel Aviv’de veya İskenderun’da, her nerede yaşatılıyorsak orada filler itişirken biz çimenler ezileceğiz.
Sabah erken saatlerde haber bültenleri “karartma”dan sızan ölü sayısını belirlemeye çalışıyordu. 2 idi, 10 oldu, 16 açıklaması yapıldı, 10’a indi sonra.
Görüyor musun kardeşim?
Bundan sonra sadece rakamdan ibaretsin demektir.
Büyük hesaplar, küçük hesaplar, bölgesel çıkarlar, güç dengeleri, tarihsel faturalar, milli davalar, dini duygular derken gözlerimizi kan, kalplerimizi nefret bürüyecek.
Krizler derinleşecek, üsluplar sertleşecek.
Filler itişmeyi sürdürürken kimse barıştan söz etmeyecek.
Nasıldı Bulutsuzluk Özlemi’nin şarkısı: “Kimse barıştan söz etmiyor/ Kimse barıştan söz etmiyor/ Yıldız Savaşları/ MX, Pershing, Cruise/ Güney Pasifik’te denemeler/ Ve daha neler neler/ Kimse barıştan söz etmiyor.”
Filler ve vezirler; itişmeyin, tepişmeyin!
Ve o gemidekileri hemen Türkiye’ye getirin.
Paylaş