Bir Göktürk tüm NASA’ya bedeldir

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin ağzının payını Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu verdi:

“NASA da kim oluyor? Bizim teknolojimiz onlardan ileri” diyen Bakan Eroğlu ekledi: “Onların uyduları varsa bizim de Göktürkümüz var...”

Bu demeci okuduktan sonra fezanın derinliklerine doğru gözlerimi dikip gururla haykırdı: “Şimdi sen düşün Uluslararası Uzay İstasyonuuuuu! Şimdi sen düşün Alçak Dünya Yörüngesi Ötesi Programııııı!”

Sayın Bakan’ı konakladığı handa önüne sürülen kuzu çevirmenin baharatının eksik olması karşısında dellenip bütün Kıta Avrupa’yı kılıçtan geçiren

Tarkan’a dönüştüren hadisenin nedeni NASA’nın kuraklık tahmini.

NASA özetle demiş ki “Türkiye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Kıbrıs ve Suriye’yi kapsayan Doğu Akdeniz bölgesinde 1998 yılında başlayan ve halen süren kuraklık, son 9 asrın en kötü kuraklığıdır...”

‘HABIL HUBUL’ KONUŞMAYIN

Yahu sen Mars’a git, örnek topla, “habıl hubul” teleskopla galaksi gözlemle, Jüpiter’e astronot kondurmaya uğraş... Sana ne bizim bölgesel kuraklığımızdan?

Amerikan bütçesinden yüzde bir civarında para indiriyorsun, bunu tıptan uzay araştırmalarına, geyik takibinden Antarktika turlamaya çatır çutur harcıyorsun...

Fezaya çıkıyorsun, kafamızın üstüne uzay istasyonu kuruyorsun, 2-3 asırlık vizyon planlamaları yapıyorsun, intergalaktik gözlemlerle kafa karıştırıyorsun, bir de gelip benim iklimime dair caka satıyorsun.

Yok öyle, burası yepisyeni Türkiye...

Bakan doğru söylemiş, NASA “kuşbakışı” gözlemlerle, anlaşılması güç teknolojik aletlerle rapor hazırlıyor ammmaaaaa...

ÇEVRECİYİZ BİZ BE!

Bilmiyor ki biz çevrecinin daniskasıyız...

Bilmiyor ki milyonlarca, milyarlarca fidan dikiyoruz...

Bilmiyor ki artık “su akıyor biz bakmıyoruz”, HES manyağı yapıyoruz bütün dereleri...

Beyşehir Gölü’nün su yüksekliği 24 metreden 9 metreye düşmüşmüş...

Konya Havzası’ndaki yeraltı sularının seviyesi 14 metre düşmüşmüş...

İstanbul’a giren su çıkan sudan azmışmış...

Ekvator Kuşağı komşumuz olmaya hazırlanıyormuşmuş...

Yakın gelecekte iklim göçleri yüzünden milyonlarca, milyarlarca insan “problem” yaratacakmışmış...

Fezadan öyle gözüküyor herhalde NASA’ya...

Biz ağaç dallarına kameralar, gözlem istasyonları, antenler ve başka aletler kurmuşuz ama gönül gözü görmeyince Hubble’la baksan ne yazar cennet vatanın ovalarına, dağlarına...

Bunlar yerli ve milli iklimimiz olmasına karşıdır...

Bunlar iklim vesayetçileri, uzay lobicileri, ileri teknoloji dümbelekleridir...

DURMAK YOK, LİMİT FEZA

Yok efendim çok gelişmişler... Ay’a ayak basma yalanınızı da biliriz biz sizin.

Astronotlarınızın aya diktiği bayrağın “dalgalanıp durulma” hikâyesini anlat bakayım sen önce... Hollywood’da çekmişsiniz filmi, öyle derler!

Dik dur eğilme Sayın Bakan...

Bu teknoloji ve bilim konusunda anaokulundan itibaren dâhiler yetiştirmek üzere kurgulanmış eğitim sistemi gereken cevabı bugün olmaz ise gelecek milenyumda verecektir!

Bir Göktürk uydusu, cümle NASA’ya bedeldir. Durmak yok, limit feza...