Paylaş
“Arkadaşın yaptı diye sen de yapmak zorunda mısın?”
Örnek vermek gerekirse çocuk eve ana haber bülteninde Obama canlandırması yapan spiker gibi ağız burun kapkara gelir.
Ebeveyn sorar: “N’ettin kendine yavrım?”
Çocuk alnını silerse fırçanın dozunu azaltabileceğini düşünerek kazağının koluna davranırken cevaplar: “Su savaşı kömürlüğe sıçradı... Ahmet de benimleydi, sen asıl onu göreceksin...”
Terlik fırlatma pozisyonu alan ebeveyn çürütücü argümanı da devreye sokar: “Ahmet pencereden atlasa sen de mi atlayacaksın?!”
*
CHP’li Haluk Koç, geçtiğimiz günlerde 85 kişilik bir “VIP torpil listesi” yayınladı.
Bu listeye göre AKP’nin etkili isimlerinin yakınları veya yakınlarının yakınları kayırılarak önemli koltuklara oturtulmuştu.
KPSS’de başarısız olan, daha da vahimi KPSS’ye girmemiş ve kılıfa uysa da vicdana uymayacak şekilde makam-mevki-maaş sahibi olanlara selamet dilerim...
İddialar bu sınavlara hazırlanmaktan, kazanmaktan, kazanmalarına rağmen atanamamaktan tükenmiş “torpilsizleri” haklı olarak isyan ettirecek türdendi.
*
Polonya seyahati öncesinde düzenlediği basın toplantısında bu konudaki soruları topu göğsünde yumuşattıktan sonra stadyum dışına vurarak geçiştirdi Başbakan Ahmet Davutoğlu.
Dün öğrendik ki, dönüş yolunda gazetecilerle sohbet ederken değinmiş bu konuya.
Şöyle demiş Başbakan Davutoğlu:
“Bizim için esas olan liyakat, nepotizme her zaman karşı oldum. Madem dosya açtılar, biz de dosya açarız. Acaba Kılıçdaroğlu SSK döneminde kaç yakınını işe aldı? 444 kişi nasıl alındı? Detaylarını veririm...”
*
Eğer Kılıçdaroğlu böyle bir kayırmacılık, haksızlık yaptıysa Davutoğlu hiç beklemeden açıklamalı, “detay vermelidir”.
Kılıçdaroğlu yetkilerini kötüye kullanmış ise berbat bir iş yapmıştır, hesabını vermelidir.
Mühür de Davutoğlu’nda, müfettiş ordusu da.
Aba altından sopa göstermek yerine, “Rampada sollama beni, düz yolda ezerim seni” tarzı çıkış yapmak yerine yetkilerini kullansın.
Ancak bunu yaparken dürüst davransın ve Haluk Koç’un iddialarına karşı da aynı tutumu sergilesin.
Yoksa adama sorarlar: “Kılıçdaroğlu pencereden atlamış diye sen de mi atlayacaksın?”
*
Faşist 12 Eylül Anayasası’ndan şikâyet edip işine gelen yetkileri, kurumları (YÖK vb) tepe tepe kullanmak...
“Ama örtmenim onlar da nepotizm yapmıştı...” demek...
Öldürülen gençleri karşılaştırmak...
Bunlar hep ayıp şeyler!
Davutoğlu “Nepotizm yapanı yakarım” demiş (26 Eylül 2014) bir siyasetçi.
Yapılmışı ortaya konulduğunda tavrı bu mu olmalıdır?
Öğrenciyken rüyalarında Gazali’yle, Hegel’le tartıştığını söyleyen, entelektüel yanını vurgulamaktan hoşlanan bir siyasetçi Davutoğlu.
Eğer rüya tartışmalarda uyguladığı mantık da böyleyse en azından Hegel mantığını çökertmiştir.
Tebrik mi edeyim, ne yapayım bilemedim vallahi?
Paylaş