Paylaş
Golü yediği anda gardı düşüyor, otokontrolü kaybediyor ve acılı arabesk şarkıya dönüşüyor.
Direnç gösterip maçı tersine çevirmek konusunda irade sergileyeceğine “Vay benim puanlarım! Ah hain hakem! Vay gülüm yanmışım ben golü yedim. Eyvah ha eyvah!” temposuyla kendini harap ediyor.
Dün giderek yazgı halini almaya başlayan bu sıkıcı hale önce “takıma katkılarının azlığıyla eletirilen” Keita ve Elano isyan etti. Kewell’ın golü nicedir hasret kalınan “geri dönüş mucizesini” perçinledi. 2-0 geriye geriye düşüp, skoru 2-3’e getirmek Galatasaray’ın kaybettiği özgüveni kazanmasını sağlayacaktır. Acılı arabeske paydos. Taraftar artık “Çalsın Keita, oynasın Arda” istiyor. Hakkıdır.
Keita buldu buluşturdu
SEZON başının fırtına adamı Keita’nın düşüş noktası, derbi maçta künde pozisyonunda rakibine yumruk atması oldu.
PFDK’nın verdiği ceza bitti fakat Rijkaard’ın kestiği ceza bitmedi. Dün akşam Keita nihayet ilk 11’deydi. Başlarda bıraktığımız kadar cesur değildi, daha tedirgindi ama yine de küçük parlamaları bile yetti.
İkinci 45 dakika “geri dönüş”ün mimarı oldu. Keita, dizlerinin bağı çözülmüş filan değilse saha olmalı; sürprizlerini özlettirmeyin bize. Dün gece attığı, attırdığı goller umarım Rijkaard’ın kredi hesaplarını gözden geçirmesini sağlar. Eleman kredi borcuna karşılık golü “buldu, buluşturdu” iyi bir ödeme yaptı neticede.
İkinci yarıda oynadığı futbol çok büyüktü. Tek başına maçın akışını değiştirdi neredeyse. Bitsin bu ceza. Keita hakikaten başka.
HAYALİ MAÇ KONUŞMASI
GALATASARAYLI futbolcuların maç konuşmasının şöyle bir şey olduğunu düşünüyorum: “Nerede kalmıştık arkadaşlar? Hah! Şok gol yiyorduk ve kendimiz başta olmak üzere herkesi şaşkınlıklar diyarına sürüklüyorduk. Haydi bu kez baştan yiyelim, hem de iki tane yiyelim namımız yürüsün...”
Paylaş