Paylaş
Bütçe maratonu kavgayla noktalandı. RP'liler kurulu yay gibi; her an kavgaya hazır bekliyor. Ayıp oluyor!
Son gün saldırısını izleyen eski Sinop Milletvekili Özer Gürbüz, solunda oturan Mustafa Aksoy'a dehşetle, ‘‘Bunlar çoğunlukta olsa, herkesi kıtır kıtır keserler!’’ diyor. Verilen arada kulise iniyorum. Veysel Atasoy, kısa değerlendirmesinde, ‘‘Bütçe görüşmelerini sevmiyorum. Komisyon yeter, tümü oylanır ve biter. Başbakan'ın siyasi içerikli konuşması başarılıydı’’ diyor.
Sigara dumanından kaçıp, şeref holüne geçiyorum. Uzun zamandır Meclis'te görünmeyen Cavit Çağlar, kadim dostları Ahmet Neidim ve İbrahim Yazıcı ile sohbet ediyor. Gören geliyor, gelen kalıyor. DTP'li Yıldırım Aktuna, Mehmet Köstepen, Cefi Kamhi, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, DYP'li Bayar Öktem birer koltuk çekip daireyi genişletiyorlar. DTP'li Turan Arınç ve Muzaffer Arıkan sohbete katılıyorlar. DYP'li Ünal Erkan, Zeki Ertugay, Necmettin Dede hatır sorup turlarını sürdürüyorlar. Tam bir kulis muhabbeti.. Çağlar, hükümette uyum konusuna değiniyor:
‘‘Yeni yılda sana kabinede yer açılmalı Yıldırım Abi. Yani, İsmet Abi Başbakan Yardımcısı kalır, Yıldırım Aktuna Savunma.’’
Aktuna gülerek, ‘‘Neden tersi değil?’’ diye soruyor. Hayrettin Uzun, eski BOTAŞ Genel Müdürü olduğu için Başbakan ile Türkmenistan'a gideceğini söylüyor: ‘‘İlk kez bir geziye katılıyorum. Meclis Başkan adayı olunca Mesut Bey ile görüşmemizde söylemişti. Yani teselli mükafatı!’’
Kulis girişinde de Rifat Serdaroğlu ve Şükrü Sina Gürel ile Zekeriya Temizel sohbet ediyorlar. Ahmet Piriştina ve Turan Arınç İzmirli gazeteci Erol Yaraş'la gelince Ege ekibi tamamlanıyor. DYP'li Ayvaz Gökdemir ile biz de sohbete katılıyoruz. Gürel'den bir fıkra geliyor:
‘‘Bayburt'a Senfonik Müzik Orkestrası gitmiş. Vali, herkesi çağırmış ve her zaman alkış tutulamayacağını sıkı sıkı tembih etmiş. Orkestra nefis bir program hazırlamış. İzleyenlerin bir gözü sahnede, bir gözü valide.. Ne zaman alkışlanacağını vali gösterecek! Ve vali elini çarptığı an kıyamet kopmuş. Salon inlemiş alkıştan. Şef dahil tüm orkestra elemanları şaşkın ve mutlu. Şef en çok alkışlayan adama yaklaşıp, 'Nasıldı?' diye sormuş. Adamın yanıtı: 'Sorma begim, Bayburt Bayburt olalı böyle bir zulüm görmemiştir.’’
İçerdeki kavga kulislere pek yansımıyor. Kulisler yine sıcak ve keyifli. Eski Turizm Bakanı İrfan Gürpınar, büyük bir koliyle yanımıza geliyor. İlk ve ortaokuldan sınıf arkadaşım olan Gürpınar, bir zarf ve şişe uzatıyor:
‘‘Tertemiz Trakya, Pırıl Pırıl Ergene için Elele Çevre Girişimcileri'nin gönderdiği yılbaşı tebrikleri bunlar. Bu senin İsmet, şunlar da gazeteci ve yazarların, sana teslim ediyorum.’’
Başta Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan olmak üzere bakanlara, Trakya milletvekillerine, gazete ve ajanslara gelen 60 şişe kirli Ergene suyu... Emin Çölaşan, Mustafa Balbay ve İsmet Berkan'ın şişelerini de ben alıyorum. Çarpık sanayileşmeyle yok edilmiş çocukluğumun o güzel ırmağında şimdi kir akıyor. Pislik akıyor. Balık tutup çimdiğimiz, yeşilinde piknik düzenlediğimiz Ergene... Rüştü Güvenç'in dediği gibi:
‘‘Seni öldürenler yalnız seni değil, bizi de öldürüyor Ergenem!’’
Paylaş