İsmet Solak: Kıbrıs'ta ihanetin belgesi

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

MEHMET Arif Demirer, yıllardır, ‘‘Demokrat Türkiye’’ dergisini tek başına çıkarıyor. Sürekli, belli konuları belgelere dayanarak inceliyor. Hemen her hafta, bazı yazar ve gazete yöneticilerine elde ettiği bilgileri, kısa kısa yorumlar ekleyerek fakslıyor... Son faks metninde şöyle yazıyordu:

‘‘Armağan arkadaşa katılıyorum... İşgalin olduğu bir yerde, bir toprak parçasında demokrasiden bahsetmek sanırım yanılgıdan başka bir şey değildir. Gözümüzü açalım ve artık gerçekleri görelim...’’

Kıbrıs'la ilgili yazıyı daha dikkatli okudum::

‘‘Kendi topraklarımızda asırlardır başkalarının hükümranlığı altında yaşıyoruz. Bu, çoğu zaman da emperyalist güçlerin sömürüsü olmuştur. Ada halkı sanırım, hiçbir zaman kendi yönetimini ve kendi geleceğini belirler durumda olmamıştır.’’

Bu satırların yazarı, belli ki yabancıydı:

- Adjar GIOURSEUS, 17 Temmuz 2000, KİBES e mail...

* * *

Kıbrıs-Türk Kalkınma Platformu Yönetim Kurulu Üyesi de olan Mehmet Arif Demirer, alıntı yaptığı yazıdan şu tespitleri çıkarıyordu:

‘‘Gözümüzü açalım ve bu kişinin neler söylediğine bakalım;

1- Kıbrıs'ta işgal var.

2- Kıbrıslılar asırlardır kendi topraklarında başkalarının hükümranlığı altında yaşıyorlar.

3- ‘Ada Halkı' kendi yönetimini belirleyememiş...’’

Bu tespitlere dayanarak bir de yorum getiriyordu:

‘‘Bu durumda, Türk Silahlı Kuvvetleri işgalci oluyor. İngiliz yönetimi bir asır sürmedi. Öyleyse, kastedilen İngiliz değil. Osmanlı ise üç asırdan daha uzun bir süre Kıbrıs'a egemendi. Bu aşamada kastedilen Osmanlı dönemi. Bundan da şikáyetçi. Bu kişi, ne kadar Türkçe yazıyorsa da Osmanlı kendisi için ‘başkası.' Son soru: Osmanlı'nın ‘Yabancı' olduğu Ada halkı kim?’’

* * *

Üzüldüm, içimden bir şeyler akıp gitti... Demirer'i telefonla aradım:

- Bu yazarın uyruğu nedir? Rum ismine pek benzemiyor! KİBES nedir?

Yanıt vermedi, ‘‘Yerinde misin? Hemen geliyorum’’ dedi ve geldi:

- Adjar, ACAR demek... GIOURSEUS ise GÜRSÖZ oluyor... KİBES bir dernek ve açılımı, ‘Kıbrıslılar Barış, Eğitim, Sağlık Dayanışma Derneği.' İstanbul'da faaliyet gösteriyor. Ve sürekli Türk ordusunu işgalci diye suçluyorlar.

Küçük dilimi yutacaktım. HAİN bir Türk'tü! Ve derneği de, Kıbrıs Türkleri kurmuştu! ‘Hain' dememe kızmayın. Zaten, kendi kendini hain ilan ediyordu:

- Yazısının başlığı: İşgal'in 26. Utanç Yılı... Yazının içeriği: Ben bir VATAN hainiyim, hatta halk düşmanıyım. (...) İşgalin bitmesini, adamdan tüm silahlı işgal güçlerinin ayrılmasını istediğim için VATAN HAİNİ'yim.

Demirer, çarpıcı bir şey daha söyledi:

- Sana çektiğim metni, KİBES internet sayfasına da yolladım. 10 dakika sonra, Pennslyvania Üniversitesi'nden Turgut Durduran imzalı yanıt geldi; bana, ‘Ahlaksız' diyordu.

Bu ‘ahlaksız', meğer Kıbrıslı politikacı Alp Durduran'ın oğlu imiş!

Denktaş ile yerli hainlere savaş açan Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı'nın kutsal mücadelelerini, lütfen bu ihanet odaklarıyla birlikte değerlendirin!

Adalı hain, adını soyadını bile Türkçe yazmak istemiyor. Yazıklar olsun!

Yazarın Tüm Yazıları