Paylaş
Parametre Araştırma Şirketi, genel afla ilgili olarak kamuoyu yoklaması yaptı. Araştırma şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Selim Ergin, telefonla arayarak ‘‘Halkın yüzde 85'i genel af çıkartılmasını düşünüyor. Ama olayın diğer boyutları da önemli’’ dedi.
Birkaç gündür İznik Gölü kenarında, Diyabetle Güzel Yaşam Yaz Kampı'ndayım. Kamuoyu araştırmasını faksla buraya çektiler. Sonuçlar gerçekten ilginçti.
GENEL AF % 32
23-25 Temmuz tarihinde İstanbul'da 18 yaş üstü 385 denekle yaş ve cinsiyet kotası gözetilerek, tesadüfi örnekleme yöntemi ile yüz yüze yapılan araştırmada hata payı artı, eksi yüzde beş.
Deneklere ‘‘Sizce bir af kanunu çıkartılmalı mıdır?'' sorusu yöneltiliyor. Yüzde 85 ‘‘Çıkartılmalı’’ derken yüzde 13 ‘‘Çıkartılmamalı’’ yanıtını veriyor. Yüzde 2'nin ise fikri yok.
Bu kez ‘‘Sizce tüm suçları kapsayan genel af çıkartılmalı mıdır?’’ diye soruluyor. ‘‘Hayır. Bazı suçlar affedilmemelidir’’ kaydı koyanların oranı yüzde 68. ‘‘Evet genel af olmalıdır’’ diyenler ise yüzde 32.
En çarpıcı bölüme geliyoruz. ‘‘Bazı suçlar affedilmemelidir’’ diyenlere, sizce çıkartılacak af kanunu hangi suçları affetmemelidir sorusu yöneltiliyor. Birden fazla yanıt seçeneği kabul ediliyor. Ve şu tablo ortaya çıkıyor.
‘‘Yolsuzluk suçları yüzde 94, çete suçları 93, terör suçları 89 ve adi suçlar 28.’’
Bu yüzdeler af yasası çıkaracak Meclis'e önemli mesajlar yollamış oluyor:
‘‘Af yasası çıkar, ama yolsuzluk yapanlar için değil. Hırsızı, uğursuzu, kapkaççıyı, düzenbazı affetme. Devlet içinde çete kurup devlet adına cinayet işleyen soysuzu da affetme. Bu ülkeyi bölmek için dağa çıkan eşkıyayı, kundaktaki bebeği, karnındaki bebeği ile anneyi gözünü kırpmadan öldürebilen eli kanlı bölücü katili de affetme. Düşünce suçlarını kapsama alırsan orada da devletinin, milletininin çıkarını gözardı etme.’’
Tüm ileri gidenlere, ilere gelenlere, etkililere ve yetkililere arz olunur.
ŞEKER ÇOCUKLAR
Türkiye Diyabet Tedavi Eğitim Vakfı'nın üçüncü kampı sürüyor. Üstelik bu seneki kamp iki devreli.
Yine şeker çocuklar ile birlikteyim. Artık haşır neşir olduk. Hemen hepsi ile tanışıyoruz. Bundan önceki kamplarda ‘‘İsmet Bey, Bey Amca’’ diyen çocuklar bu kez ‘‘Nerde kaldın Baba yahu’’ diye beni de kendilerinden sayıyorlar. İkinci dönem bittikten sonra şeker kampı için bir dizi daha hazırlayacağım.
Dün gece Prof. Temel Yılmaz, Doçent Kubilay Karşıdağ, Doçent Şükrü Hatun ve uzmanlar ordusu ile eski günlere döndük; ‘‘Nerede idik, nerelere geldik’’ diyerek yüksek sesli anılara daldık. TÜRDİAB'ı 1996 da kurduk. Aynı yıl 15 uluslararası diyabet örgütü ile Boğaz Köprüsü'nden Asya'dan Avrupa'ya yürüdük. Kolay değil, CNN'de bile iki gün yayınlandı. Sonra ‘Diyabetli Hastaya Yaşam Hakkı' paneline Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de katıldı. İlk yaz kampını o yıl açtık. 56 çocuğu Kıbrıs'a götürdük.
1997'de şeker hastalarına ücretsiz insülin ve kan şekeri ölçüm çubukları verilmesi için yurt çapında kampanya başlattık. Öne Demirel geçti, düştük peşine. İyi kötü bu yılki bütçede yarım da olsa bir adım atıldı.
Geçen yıl medyada geniş yer alan ve Erdal İnönü ile Zeki Alasya'nın da katıldığı bir paneli yönetmiştim. Bu kez iki dönemli kampımız var...
Paylaş