Paylaş
TBMM Başkanı seçiminden önce, Hikmet Çetin'le kuliste sohbet ediyorduk: ‘‘Ben, eski salonun yıkılmasını hiçbir zaman uygun görmedim. Bu salon, bu binanın salonu değil. Salon çok güzel, ileri ve gösterişli de olabilir. Ama, bu bina ile uyumlu bir salon değil.’’
Haklıydı... Salon, hantal görünüşü için değişecekse, 'Eski Cumhuriyet Senatosu' salonu yeniden düzenlenirdi. Oylama ve havalandırma yapmak, taş çatlasa, üç-beş milyon doların içinde kalırdı. Çetin, artık bu tartışmaya girmek istemiyor: ‘‘Bunlar geride kaldı. O salon artık geri gelmez.’’
Çetin, geçici kabulü onayladı. Dün sabah biraz dertleşip sohbet ettik. Çok eskilere dayanan dostluğumuzu bir yana bırakıp, TBMM Başkanı Çetin'e, ‘‘Yorgun musunuz Sayın Başkan? Tatilde dinlenebildiniz mi?’’ diye sordum. Çetin, 1960 öncesinin üniversite gençliğinden geliyor. O dönemlerde, CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri idi. İsmet Paşa'nın rahle-i tedrisinden geçmişti. Paşa sonrasında da Ecevit'ten 1980 sonrasına kadar kopmadı. Erdal İnönü'nün parti kurmasında rolü oldu. Demirel'le de uyum sağladı. Ancak, Baykal ile aynı frekansta buluştuklarını söyleyemem. Sorumu, bir Ankara tutkunu olarak yanıtladı: ‘‘Yazın Ankara güzeldir. Çalışıyoruz işte!’’
GEREKİYORDU ONAYLADIM Yeni soru: ‘‘Neyi devraldınız? Nasıl bir salonu onayladınız Sayın Başkan?’’ Masanın üstünden bir dosya çekti. Evraka bakarak anlattı:
‘‘Sözleşmeye göre bu işte tek yetkili Emlakkonut. Yani geçici kabulü Emlakkonut, nisan ayında yaptı. Onayım gerekiyordu, onaylamadım. Teknik yetkililere göre, kapak konan oylama sistemiyle bazı teknik işler hazır değildi. Bir genel sekreter yardımcısı arkadaşımla teknik uzmanlar uzun çalışmalar yaptılar. Bir yandan mahkeme işlemi de yürütüldü. Benim, Meclis olarak dava açma yetkim yoktu. Maliye Bakanı bizim adımıza açtı.’’
Maliye Bakanlığı, aylarca süren çalışmalar sonrasında 3.7 trilyonluk bir dava açtı. Normal suç duyuruları yapıldı ve mahkeme sürüyor. Bu işin teknik yönü çok önemliydi:
‘‘Nisandan bu yana yürütülen çalışmalarda gecikme cezası noktalandı ve 900 bin dolar kesildi. Bir bölüm için nefaset kesildi. Bunun yenilenmesi artık söz konusu değil. Bazı hatalar ve eksikliklerin değeri konuşuldu. 200 bin dolar nefaset kesildi. Geriye kalan eksiklikler 20 maddede toplandı.’’
Çetin, onay verilebilecek noktaya böylece geldiğini anlattı:
‘‘O görüş birliğine göre, yani eksikliklerin kesin kabule kadar yapılması koşuluyla onayladım. Önemli iki madde var; bu onay açılmış, açılabilecek tüm yargı yollarını etkilemeyecek, bu bir. Kapak konan oylama sistemi de ilerde değiştirilecek, bu da iki. Altyapı dahil tüm masrafları firma karşılayacak. Bunun yanında çok teknik 18 madde daha var.’’
1 EKİM'DE AÇILIYOR Yeni genel kurul salonu 1 Ekim'de açılacak. Çetin, umutlu:
‘‘Artık bir engel kalmadı. Şimdi, salonu teslim alacağız. 1 Ekim'e kadar üzerinde çalışılacak. Üyelerin parmak izi alma işlemleri açılıştan itibaren tamamlanacak. Parmak izi alınsın sonra açılsın, denirse, bu salonu açmamak demektir. O çalışma yapılırken bir yandan Meclis çalışacak. Normal usulle çalışılsa, parmak izleriyle oylama yapılmasa da bu salonda çalışılacak.’’
Parmak izi deyip geçmeyin! Artık, içtüzük hükümleri istismar edilip, sık sık yoklama istenerek engelleme yapılamayacak. Düğmelere basılacak, içerde kaç kişi varsa, anında ekrana yansıyacak. Peki, salon kaça mal oldu? Çetin, son maliyeti de açıkladı:
‘‘Şu anda her şey ödenmiş olsa, mahkeme fazla görür az görür bilemem, 38 milyon doları geçer. İçinde yüzde 10 Emlakkonut payı, yüzde 15 KDV dahil.’’
Sayın saylavlarımıza hayırlı, uğurlu olsun!
Paylaş