Paylaş
Obezite büyük bir sorun; çünkü çok sayıda sağlık sorunu o yaratıyor. Kanserle obezite arasında ciddi bağlantılar hergün bulunuyor; obezitenin Tip 2 diyabete yol açtığı, kalp ve damar hastalıklarına sebep olduğu çoktan beri biliniyor.
Aşırı şişmanlık, sağlık sistemine getireceği inanılmaz mali yükler nedeniyle bir yandan büyük bir sosyal sorun; kişilere doğrudan etkileri nedeniyle aynı zamanda büyük bir bireysel sorun da.
Bu bireysel sorun farklı farklı derecelerde neredeyse herkesi ilgilendiriyor. Çünkü hepimiz, kilo vermeye çalışıyoruz. Kendimi örnek vereyim: Son 15 yıldır fazla kilolarımdan kurtulmaya çalışıyorum ve başarılı olduğumu söylememe de imkan yok.
Etrafımdaki pek çok kişi gibi ben de, zayıflamak için hayat tarzımı kökünden değiştirmek dışında hemen hemen her yolu denedim. Ben bu denemeleri yaparken, denediğim bazı yolların yanlış olduğu bilimsel olarak ortaya çıktı, bazılarının sakıncalı olduğu yine bilimsel olarak kanıtlandı, bazılarının sakıncalı olduğu konusunda ise senelerdir bitmeyen tartışmalar var.
Esasen gerçekten kilo vermek isteyenler için en doğru yöntemi Dr. Osman Müftüoğlu yıllardır söylüyor, yazıyor, çiziyor: Ne yiyorsanız yarısı, ne kadar hareket ediyorsanız iki katı.
İlke olarak, daha az kalori tüketmeden kilo vermek mümkün değil. Daha az kalori tüketmeyi de aynı anda hem daha az kalori alarak hem de daha fazla kalori yakarak yapmak en doğrusu.
Bu genel ilkeler doğru ama, geçenlerde okuduğum bir araştırma sonucu, kalori alma meselesine bakışımı kökünden değiştirdi.
İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesinden araştırmacılar, Haziran 2012 ile Ekim 2012 arasında 93 fazla kilolu ve obez kadınla bir araştırma yapmışlar. Bu kadınların hepsine bu süre boyunca günde 1400 kalorilik bir diyet uygulanmış. (Pek çok diyet kadınlara günde 1400, erkeklere de 1800 kalori öneriyor.)
Hepsi de aynı miktarda kalori alan kadınların birbirine yakın miktarlarda zayıflaması beklenir değil mi?
Hayır, araştırmacılar kadınları iki gruba bölmüş. Birinci grup günlük kalorinin yüzde 50’sini sabah kahvaltısında, yüzde 36’sını öğlen yemeğinde ve yüzde 14’ünü de akşam yemeğinde tüketmiş.
İkinci grup ise bunun tam tersi: Kalorilerin yüzde 14’ü sabah, 36’sı öğlen ve 50’si akşam yemeğinde.
Sonuç çok çarpıcı: 12 haftalık uygulamanın sonunda kuvvetli kahvaltı yapan gruptaki kadınlar 10 kiloya yakın zayıflarken diğer gruptakiler 4 kilo civarında zayıflayabilmiş.
Kahvaltı grubunun bel çevresi 8.4 santim daralırken öteki grubun bel çevresi 3.8 santim daralmış.
Kahvaltı grubunun vücut kitle endeksi yüzde 10 azalırken öteki grupta bu azalma yüzde 5’te kalmış.
Kalp damar sağlığı için önemli bir gösterge olan trigliserid seviyeleri kahvaltı grubunda yüzde 34, öteki grupta yüzde 15 azalmış.
Her iki grupta da toplam kolesterol biraz yükselmiş ama kahvaltı grubunda ‘iyi kolesterol’ denen HDL seviyesi belirgin biçimde artmış.
İki grupta da glukoz, insülin ve ‘iştah hormonu’ adı verilen ghrelin seviyeleri belirgin biçimde düşmüş, kahvaltı grubundaki düşüş daha da belirgin olmuş.
Kahvaltı grubunun tokluk kan şekeri ölçümleri hep daha iyi sonuçlar vermiş, bu da araştırmacılara kuvvetli kahvaltının insülin seviyesini gün boyu daha istikrarlı kalmasına yardımcı olduğu fikrini vermiş.
* * *
Bana göre araştırmanın ‘kıssadan hisse’sini söylemeye bile gerek yok...
(Araştırmayı merak edip kaynağında okumak isteyenler, şu adrese bakabilir: http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/oby.20460/abstract )
Wi-Fi sinyallerini gözümüzle görebilseydik...
Bizim gözlerimiz, elektromanyetik dalga spektrumunun çok ama çok küçük bir bölümünü görebiliyor.
Gözümüzün göremediği alanlarda ise inanılmaz bir hayat devam ediyor. Mesela insan yapısı radyo dalgaları, TV dalgaları, uydu sinyalleri, cep telefonu sinyalleri, Wi-Fi sinyalleri, radyasyon...
Peki ama acaba gözümüz bütün bunları da görebiliyor olsaydı ne görürdük?
İllüstratör Nikolay Lamm bunu hayal etmeye çalışmış ve bir dizi resimle ortaya çıkmış. Burada bunlardan birini görüyorsunuz, sanatçının imgeleminden Wi-Fi dalgaları...
(Devamını merak edenler http://www.mydeals.com/blog/what-if-you-could-see-wifi/post adresine bakabilir.)
Paylaş