Paylaş
O sabah gözaltına alınıp sonra da tutuklanan ve halen bugün dahil tutuklu olarak yargılanmaya devam eden isimlerden biri, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’dı.
Neyse, bunları hatırlatmam çok da gerekli değil; zaten ilgili ilgisiz bütün kamuoyunun bildiği şeyler.
Polis ve savcılık eliyle böylesine kapsamlı bir soruşturma yapılıp daha sonra da dava açılınca o zamanlar Mehmet Ali Aydınlar yönetimindeki Türkiye Futbol Federasyonu da duruma seyirci kalamadı.
Önce, bir karar alınır ümidiyle liglerin başlangıcı ertelendi. Ama bir karar alınamadı. Bunun üzerine gecikmiş ligde yayıncı kuruluşun zararını karşılamak için hem maç programı sıkılaştırıldı hem de ligin sonuna 6 haftalık bir ‘Süper Final’ eklendi, alel acele.
* * *
Federasyon, şike konusunda kararını alamamasına suçlanan kişilerin savunma yapamamasını gerekçe gösteriyordu başlangıçta. Çünkü savcılık elindeki belgeleri TFF ile paylaşmıştı ama sanıklar açısından bu belgeler üzerindeki gizlilik devam ediyordu. (Oysa bu doğru değildi, sanıklar en azından kendileriyle ilgili suçlayıcı belgeleri doğrudan veya dolaylı olarak görmüş, bilgi sahibi olmuşlardı.)
Buna rağmen, savunmalar alınmaksızın bir Etik Kurulu Raporu yazıldı. Bu rapor hiçbir zaman tam olarak gün ışığına çıkmadı, Türkiye’nin en sadakatle korunan sırlarından biri olarak kalmaya devam ediyor.
Rapor sızmadı ama raporun içeriğinden haberdar olan başta Fenerbahçe olmak üzere kulüpler isyan ettiler, süreç içinde TFF yönetimi istifa etti, yerlerine de Yıldırım Demirören başkanlığında yeni yönetim seçildi.
Demirören yönetimi, yeni bir Etik Kurulu oluşturup yeni bir rapor hazırlattı, geçen hafta başında bu rapor TFF Yönetim Kurulu’ndan geçti ve sonuçta toplam 55 kişi ile 16 süper lig kulübü şike veya şikeye teşebbüs suçlamasıyla Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
PFDK hızla suçlamalari kişi ve kulüplere iletti, 48 saat içinde savunmaları aldı ve dosya önüne geldikten 1 hafta bile geçmeden kararını önceki gece yarısını geçen saatlerde kamuoyuna açıkladı. Sürat müthişti.
Buna göre sevk edilen 55 kişiden 10’u ceza almış, 45 kişi ve 16 kulüp ise suçsuz bulunmuştu.
Bu durumda akla gelen en meşru soru şu oluyor: Madem bu kadar hızlı hareket etmek mümkündü, neden Türk futbolu 8 aydan fazla zaman kaybetti?
* * *
Birazdan kararların arkeolojisini de yapacağım ama şunu hatırlamakta fayda var: PFDK, yetkisini Anayasadan alan bir futbol disiplini yargısı kurumu.
Onun kararlarına saygılı olmak ve o kararın ‘gerçek’i oluşturduğunu kabul etmek durumundayız, beğenmesek de, kararda türlü çeşitli çelişkiler görsek de.
Ama madem ki ‘gerçek’ bir tanedir; insan ister istemez düşünüyor, bundan 8 ay önce karar verilse de aynı ‘gerçek’e ulaşılmayacak mıydı?
O zaman neden bunca zaman kaybettik, bunca gerilimler yaşadık, iki kez olağanüstü federasyon genel kurulu yapıp bir yeni federasyon yönetimi seçtik?
Yoksa 8 ay öncenin ‘gerçek’i ile bugünün ‘gerçek’i birbirinden farklı mı?
4 maç ve 10 kişi, bütün suç bu!
Gençlerbirliği-Fenerbahçe (07/03/2011)
- Serdar Kulbilge: ‘Teşebbüs’ten 2 yıl sahalardan men.
- İlhan Ekşioğlu: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Cengiz Demirel: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Mehmet Şen: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Aziz Yıldırım: Oy çokluğuyla suçsuz.
- Tamer Yelkovan: Oy birliğiyle suçsuz.
- Zafer Önder İpek: Oy birliğiyle suçsuz.
- Murat Öztürk: Oy birliğiyle suçsuz.
Eskişehirspor-Trabzonspor (22/04/2011)
- Ümit Karan: ‘Teşebbüs’ten 2 yıl sahalardan men.
- İlhan Ekşioğlu: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Şekip Mosturoğlu: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Aziz Yıldırım: Oybirliğiyle suçsuz.
- Tamer Yelkovan: Oybirliğiyle suçsuz.
- Bülent Uygun: Oybirliğiyle suçsuz.
- Zafer Tüzün: Oybirliğiyle suçsuz.
- Sezer Öztürk: Oybirliğiyle suçsuz.
- Semih Şentürk: Oybirliğiyle suçsuz.
- Şükrü Ongan: Oybirliğiyle suçsuz.
Fenerbahçe-İBB(1/05/2011)
- İbrahim Akın: ‘Müsabakanın sonucunu etkilemek’ten 3 yıl sahalardan men.
- Ahmet Çelebi: ‘Müsabakanın sonucunu etkilemek’ten 2 yıl hak mahruimiyeti.
- Aziz Yıldırım: Oy çokluğuyla suçsuz.
- İlhan Ekşioğlu: Oybirliğiyle suçsuz.
- Tamer Yelkovan: Oybirliğiyle suçsuz.
- Cemil Turhan: Oybirliğiyle suçsuz.
- İskender Alın: Oybirliğiyle suçsuz.
- Göksel Gümüşdağ: Oybirliğiyle suçsuz.
Fenerbahçe-Ankaragücü (15/05/2011)
- İlhan Ekşioğlu: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahruimiyeti.
- Cemil Turhan: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Yavuz Ağırgöl: ‘Teşebbüs’ten 1 yıl hak mahrumiyeti.
- Aziz Yıldırım: Oybirliğiyle suçsuz.
- Şekip Mosturoğlu: Oybirliğiyle suçsuz.
- Sadri Şener: Oybirliğiyle suçsuz.
- Recep Denizer: Oybirliğiyle suçsuz.
- Nevzat Şakar: Oybirliğiyle suçsuz.
- Ekrem Okumuş: Oybirliğiyle suçsuz.
- Mithat Halis: Oybirliğiyle suçsuz.
- Ümit Aydın: Oybirliğiyle suçsuz.
Bazı ilave sorularım da var...
PFDK’nın ceza kararlarını ve bu noktaya gelişin kısa tarihçesini yazdıktan sonra sıra soru sormaya geldi. Gerçi en temel üç sorumu başlangıçta sordum ama bir futbolsever olarak daha da sorularım var.
· TFF’nin disiplin yargısı yetkisi Anayasadan kaynaklandığına göre,
bu yargıda kurumsal
bir süreklilik olması gerekmez mi?
· Federasyonun etik
ve disiplin kurulları ile tahkim kurulunun her yeni gelen başkanla birlikte değişmesi bu sürekliliğe ne kadar uygundur?
· Bir önceki yönetim, döneminin Etik Kurulu’nun raporunun ‘kara’ dediği şeye bir sonraki yönetimin Etik Kurulu’nun ‘ak’ demesi normal midir?
· Adı üstünde ‘etik’ten, evrensel değerlerden söz etmiyor muyuz?
· Türk futbolunun 55 sporcu ve yöneticisi ile 16 saygın kulübünün TFF Yönetim Kurulu’nda PFDK’ya sevk edilmesi, bunlardan sadece 10 bireyin ceza alması, 16 kulübün ceza almaması ne anlama gelir? Hem suçsuz bulunan bireyler hem de saygın kulüpler, ‘Bizi suçsuz yere, hatta yok yere PFDK’ya sevk ettiniz’ demeyecekler mi?
· Federasyona ‘Yok yere bizi disipline verdiniz’ diye veryansın etmemek de anlamlı olmayacak mı?
· Etik Kurulu’nun TFF Yönetiminden de geçen raporunda bir kısım birey ve kulüplerin hiçbir biçimde suçlanmadığı halde PFDK’ya sevk edildiği doğru mudur?
· PFDK’nın kararına karşı UEFA bir şey diyebilecek midir?
· UEFA’nın PFDK kararını tatmin edici bulmaması halinde uluslararası karşılaşma-lardan men cezası riski bazı kulüplerimiz için mi geçerli olacaktır, genel anlamda Türk futbolu için mi?
· İbrahim Akın ve Ahmet Çelebi’nin ‘şike’ yaptıkları için ceza aldıkları maçla ilgili başka hiçbir kimsenin şikeye bulaşmamış olması normal midir?
· Şike yaptığı PFDK kararıyla tescil edilmiş bir futbolcuya 3 yıl sahalardan men cezası verilmesi normal midir?
Paylaş