Paylaş
Aslında epeyce düşündüm ama en doğru başlık bu oldu galiba... Çünkü Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) ilk defa sektörün bütün temsilcilerini bir araya getirerek İzmir’in tarım ve gıda vizyonunun belirlenmesi tartışmasını başlattı. Tabii ki bir çiçekle bahar olmaz, bir toplantı ile sorunlar çözülmez. Ancak her şey atılan somut bir adımla başlar. İşte Egeli genç iş insanlarının yaptığı da bu... Ve bunun arkası gelecek. Söz gelimi Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen panelde yapılan sunumlar bir kitap haline getirilerek kamuoyuna takdim edilecek. Ayrıca Dernek yönetimi yeni etkinliklerle bu alanda vizyon arayışını sürdürmeyi planlıyor. Açış konuşmasında, “Tarım ve gıdanın Türkiye’nin değişmeyen gündem maddesi olmasını bekliyoruz” diyen EGİAD Başkanı Temel Şen’in yanı sıra 7 sektör temsilcisi de görüşlerini paylaştı.
Farklı bir bakış
İzmir Ticaret Borsası Başkan Vekili Barış Kocagöz, “Tarım ve gıdanın önemi artıyor. Tarıma yüklenen fonksiyonlar da farklılaşıyor. Artan nüfus, artan gelir ve gıda talebi, bunun sonucunda Gıda Fiyat Endeksi 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 24 oranında yükselmiş durumda. Bundan böyle tarım ve gıdanın ekonomik büyüme ve yoksulluğun azaltılmasında kritik bir rol üstlenmesi bekleniyor. İzmir, bu çerçeveden bakıldığında büyük avantajlara sahip. Örneğin İzmir bölgesinin üstün olduğu ürünlerde ‘Tarımsal Sanayi’e geçerek işlenmiş ürün elde etmek bu ürünlerin pazar payını artıracak. İl geneli için ‘Tarımsal Sanayi ve İzmir Tarım Ürünleri’ başlığında hazırlanacak bir stratejik plan mevcut ürün desenini daha ileri götürecek” diyor. Kocagöz, bu arada markalaşmanın önemine dikkat çekiyor. Pamukta, GMO Free pamuk ve Ege pamuğu coğrafi işareti “Aegean cotton”ı örnek olarak gösteriyor. Ayrıca İzmir, organik tarımın, Agro-turizmin, fidancılığın ve tabii sütün başkenti olmalı. Enginarın, kirazın, kestanenin, hindi etinin, silajlık mısırın, tıbbi ve aromatik bitkilerin de vazgeçilmez merkezi haline gelmeli.
Süt hayvancılığında merkez
Kendi alanında Türkiye’nin en büyüğü olan 11 bin üyeli İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (İDSYB)’nin Başkanı Mehmet Çelikkaleli, yaptığı sunumda, süt hayvancılığında ‘sürdürülebilir merkez’ olmanın önemi üzerinde duruyor. Veteriner Hekim Mehmet Çelikkaleli, “Dünyanın en değerli tarım ürünü olan sütün üretim, ticaret ve sanayiinde İzmir’in uzmanlaşması bir strateji planı biçiminde ele alınmalı. Süt sektörünün yan sanayi ile birlikte yarattığı katma değeri kamuoyuna iyi anlatabilirsek işimiz kolaylaşır. Çünkü en çok sütü İzmir üretiyor ancak yaratılan katma değeri kamuoyu fazla bilmiyor. Soğuk zincirde yüzde yüze ulaşılması, süt kalitesi ve gıda güvenliğinde en üst dereceye erişim, üreticinin mesleki bilgi ve bilincinde artış sağlanması, üretici kooperatiflerinin ortak çalışma ve işbirliği içinde olması gerçekleşebilirse süt sektörü bölgenin tarım ve gıda vizyonunda lokomotif rolü oynar” diye konuşuyor.
YÜKSEK POTANSİYEL
İzmir Tarım Grubu (İTG) Başkanı Mahmut Eskiyörük ise, şu değerlendirmeyi yapıyor: “İzmir bölgesinde tarım, tarımsal sanayi ve gıda sektöründe yer alan bütün kesimlerin temsilcilerini ‘Tarım önemlidir’ sloganıyla bir araya getiren bir sivil toplum girişimiyiz. Dört yıl önce başlayan güçbirliği hareketimiz güçlenerek devam ediyor. İzmir’in çok yüksek bir tarım ve gıda potansiyeli var. Öncelikle kamuoyu bu gerçeğin farkına varmalı diye düşünüyoruz. Tarım ve gıda alanında İzmir’in kendine özgü potansiyeli içinde lokomotif güç haline gelen süt hayvancılığının dışında organik tarım, kesme çiçek ve süs bitkileri, arı yetiştiriciliği ve arı ürünleri, seracılık, yaş ve kuru meyve sebze, pamuk, hububat ve yağlı tohumlar, tütün, tavukçuluk ve yumurtacılık, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi geniş hammadde kaynaklarının sanayi ve teknoloji ile katma değere dönüştürülmesi bölge ekonomisini tetikleyecek. Bu süreci mutlaka bir ‘Eylem Planı’ konumuna sokmalıyız.”
Paylaş