Paylaş
‘Mutfak Ekonomisi’ni bundan böyle çok daha fazla ciddiye almamız gerekiyor. Yerel lezzet ve tat açısından ‘marka’ olabilecek bazı gıda ve yiyecek türleri yeni ekonomik fırsatlar yaratabilir. Özellikle Türkiye bu alanda büyük potansiyeli taşıyor. Alın size güzel bir örnek... ‘Uşak Tarhanası’nı bir dünya markası yapmak için yıllardan beri didinip duran ‘TarhanaBaba’ Mustafa Yeldanlı, bir ara ABD Başkanı Barrack Obama’ya bile ne yaparım da tarhana yediririm diye ciddi planlar yapıyordu.
Obama tiryakisi olur
Mustafa Yeldanlı, “Asla vazgeçmiş değilim, bir gün mutlaka Obama’ya bu harika gıdayı tattıracağım. Zaten bir defa tatsa kesinlikle tiryakisi olur. Dünya henüz tarhananın farkında değil, ama ben bu işi misyon edindim, onun için uzun zamandır mücadelemi sürdürüyorum. Esasen Tarhana çorbası hiç kimsenin icadı değil. Atalarımızın binlerce yıllık mutfak geleneğinden, taşınması ve korunması her daim kolay olduğundan, yanında başka bir yiyeceğe gerek olmadan insanı beslediğinden tercih edile gelmiş dar zamanların çorbasıdır Tarhana çorbası. Zaten adı da oradan gelir, yani dar hanelerin, dar zamanların gıdasıdır” diyor.
İşimize çok bağlıyız
Peki neden TarhanaBaba? Onu da şöyle anlatıyor Yeldanlı: “1970’li yıllarda otel işletmeciliği uğraşıyorduk. Oğullarım hem okumakta, hem de otelde kâtiplik ve temizlikçilik yapmaktaydı. Sabah otelden çıkış yapan müşterilerimize de, kahvaltı olarak evde eşimin elinden çıkan Tarhana çorbası ikram ederdik. Zamanla bu çorba o kadar beğenildi ki, sırf bunun için Uşak’a geldiğinde başka yerde kalmayıp, sabahları o güzelim Tarhana çorbasını içmek için otelimizde konaklar oldu insanlar... Ve bir gün hemşehrilerimizden birisi, siz tarhananın babasısınız, siz TarhanaBaba’sınız deyince isim de cuk oturdu! İşte çıkış noktamız böyle gerçekleşti. Artık Uşak’ta ve hatta tüm Türkiye’de Tarhana bir sektör haline gelmiş bulunuyor. Tarım teşviklerinde dahi Tarhana gündeme girdi. Tabii firmamız da www.tarhanababa.com sitesi ile ciddi bir satış performansı yakalamış bulunuyor. Hemen söyleyeyim, Uşak’ımıza gelip de bizim yerimize uğramaz ve tahta kaşık, toprak çanakta Tarhana çorbası içmezseniz Uşak’a gelmiş sayılmazsınız! Biz özellikle sanayi tipi üretimin dışında lezzette, pişirmede ve damak tadında iddialıyız. İşimize aşkla bağlıyız.”
GIDADA MARKALAŞMA
Yeldanlı kardeşler, gıdada tanıtım ve markalaşma konusunu çok önemsiyor. Bu çerçevede Türkiye’nin dört bir köşesinde imalatçı ve yöresinde isim yapmış kuruluşlarla birlikte YÖREDER (Yöresel Ürünleri Koruma ve Tanıtma Derneği) adıyla bir dernek kurduklarını söylüyor. Bu dernekte tanınmış sanatçılardan Sümer Ezgü de yer alıyor. TarhanaBaba firması olarak Anadolu’nun eşsiz mutfak zenginliğini ve özellikle Tarhanayı dünyaya tanıtmanın kendileri için temel bir görev haline geldiğini anlatıyor. Sohbetimiz son olarak şu dörtlükle tamamlanıyor: Yaptığı şöhret haklı, İçinde hayat saklı, Bu Tarhana alır aklı, Olursa TarhanaBaba – Yeldanlı!
İKİNCİLİĞİ BIRAKMAYIZ
Peki oğullar ne diyor? Serdar ve İsmail Yeldanlı kardeşler de şu değerlendirmeyi yapıyor: “Anneler bu konuda her zaman birincidir, ama biz Tarhanada ağız tadı ve damak zevkinde ikinciliği hiç bir zaman kaybetmemeye kararlıyız. Tarhana öz kültürümüz aslımız, tarladan gelen ürünlerin birleşip fermente olduğu ve Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın deyimiyle en iyi probiyotik ürün. Öyle ki bağışıklık sistemini ayakta tutar, damar tıkanıklığı ve daralmasını engeller, bağırsak temizlemede bire birdir. Ayrıca soğuk algınlığına karşı etkili vitaminler içerir, çok etkili kolesterol düşürücü ve mide asidi düzenleyicidir. Yanı sıra cilt sıklığını korur, kısacası içildiğinde vücudun neredeyse aksayan yerine stepne görevi görür. Yani yazdan biberini ve domatesini, nanesini, soğanını karıştırıp, evde kendi yaptığımız yoğurdu da içine katıp, unla bulayıp kuruttuktan sonra ortaya çıkardığımız lezzet ve şifayı insan ancak tadınca anlayabilir.”
Paylaş