Stat İnönü, kadroya bakıyorum sahaya çıkan 18’de üç adet sağ bek yedeği var. Demek ki, A2 takımından kadroya alınacak hiçbir oyuncu yok. Ben iyi olmasını istemem mi! Yapılan yanlış transferler ve yanlış zihniyet sıkıntı oluşturuyor. Galatasaray maçına 1 hafta, Şampiyonlar Ligi’ne 10 gün var. Hatırlatayım dedim.
Siyah beyazlı takımın yönetimine kaptan Denizli yurt içi ve dışındaki yeni sezon büyük hedefler için 50 milyon Euro’ya kadar harcama yaptırdı ama takımda hala kalite yok. Benim gibi İnönü Stadı’nda maçı izleyenler Gaziantepspor ile Beşiktaşlı futbolcular arasında farkı göremedi. Kaptan bizim gördüklerimizi unuttuğu için fark etmiyor..
90 dakika içinde parmakla gösterilecek tek önemli dakika 62’de oldu. Nihat Kahveci ofsaytta olmasına rağmen ofsayt olmayan Serdar Özkan’ın önüne koşarak takımını bir golden etti. Hedefsiz kaptan Denizli hamle yapmış olmak için Mert Nobre’yi ve Ekrem Dağ’ı 70’ten sonra oyuna aldı.. Nobre’nin özellikle sahanın en çok koşan adamı Serdar Özkan ile değiştirilmesi yanlışlar ötesiydi. Ernst’in değiştirilmesine tribünler bile isyan etti. Denizli bu değişiklik ile sanki yorulduğunun mesajının veriyordu. Delik tenis raketi görünümündeki, bal yapmaz arı Fink’e bu kadar sabretmenin ne anlamı vardı bilemiyorum. Kargalar belki de futboldan anlamazlar ama ona kadar saymayı çok iyi bilirler.
Hedefi olmayan kaptanın gemisine hiçbir rüzgar yardım etmez, hele hele kargalar hiç kılavuzluk etmezmiş.
* * *
‘Cemaatsiz camii’ görünümündeki dünyanın en güzel futbol mabedini boş bırakan Beşiktaş’ın en önemli silahı 12’inci adama UEFA kriterlerinin Futbol Federasyonu tarafından çok sıkı uygulandığını hatırlatmadan geçemeyeceğim. Lütfen dikkat! Mütevazı bir bütçeyle kurulan transferin sönük takımı Antalyaspor, beklenenin aksine sahaya iyi yayılan, ayağa oynayan ve organize hücum yapan bir görünümdeydi. Şifo’ya ve yardımcısı Şenol Fidan’a bravo.
* * *
Beşiktaş’a gelince... Altı savunma ağırlıklı, üç forvet ve bir pasör özellikli oyuncu ile maça başladı. Mustafa Hoca’nın, savunma ağırlıklı iki ön libero ile oyuna başlaması, iki stopere güvensizliğinden mi, kaynaklanıyor! Geçtiğimiz hafta önünde oynayan Bobo’nun savunmaya yardım etmeyişinden kaynaklanan ve kendini ekonomik kullanamayan İsmail Köybaşı’nın 11’de olmaması enteresan bir tercihti. Maçın seyircisiz oynanması, sadece hazırlık dönemi geçirmeyen Nihat Kahveci’ye yaradı. İlk yarıdaki tek net gol pozisyonunda, Nobre’nin topu kaleci Ömer’in kafasına nişan alması taammüden adam öldürmeye teşebbüsten tutuklanmasına neden olabilirdi.
* * *
Beşiktaş’a hani onbuçuk numara lazım ya! Tello, Yusuf bu işi çok rahat yapar da, golü kim atacak! Altını çizerek ikaz ediyorum. Beşiktaş’a kesinlikle iyi bir santrfor gerek. 11 numarayı mumla aradık. Derbiler ve Şampiyonlar Ligi başladığında iş işten geçmiş olmasın, benden söylemesi. Bu iki farklı galibiyet kimseyi aldatmasın. Sorun büyük. Bizlerin görüp de başkalarının göremediği, gerçek onbuçuk numara Tello’nun yarattığı öyle bir pozisyon vardı ki, kim olsa golü atardı. Hele attığı gol Mustafa Hoca’nın aradığı numaranın tarifini yapıyordu. Hakem İlker Meral, gereğinden fazla düdük çalmasına ve kötü günlerinde olan yardımcılarına rağmen iyi maç yönetti.
Real Madrid, Manchester United ve Barcelona gibi devler Cristiano Ronaldo, Kaka gibi yıldızlara o astronomik paraları boşuna vermiyor.
Süper Kupa’da, maçın adına yaraşır bir oyuncu aradık, ama maalesef yoktu. İki gün önce Ankara TSYD Kupası’nda da dün akşamkine benzer maçlar izledik. Biraz Fenerbahçeli Alex, tekniğiyle öne çıkıyordu ama diğerleri hep birbirinin aynıydı. Beşiktaş her zamanki gibi çok iyi mücadele etti, rakip kalede gol pozisyonları buldu, ancak ürettiği pozisyonun iki mislini de kendi kalesinde gördü. İyi ki kalede Rüştü vardı, yoksa Fenerbahçe daha ilk yarıdan maçı kopartıp farka gidebilirdi. Beşiktaşlılar şu gerçeği sanıyorum bir kez daha görmüştür; koşan takıma puan vermiyorlar! Beşiktaş artık Quaresma’yı mı, yoksa Deco’yu mu alır bilemem ama, bu ikisinden birinini veya en az onlar kadar teknik bir oyuncuyu mutlaka kadrosuna katmalı. Yoksa, yeni sezonda kimse gözyaşına bakmaz!
Holosko neden kenardaydı
Mustafa Denizli geçen sezon kazanılan kupalarda ön planda olan Holosko’yu nedendir bilinmez, uzun süre oyuna almamakta direndi. Yürümekten aciz Bobo 90 dakika sahada dururken, Holosko tam 80 dakika kenarda oturdu.
Ferrari tipik İtalyan savunmacı, ama yanındakileri anlayamadık. Sivok öyle bir penaltı yaptırdı ki, unutulmaz. Beşiktaş’ın acilen İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez’e ihtiyacı var. Erhan Güven’in Toraman’dan, İsmail Köybaşı’nın da Üzülmez’den öğrenmeleri gereken o kadar çok şey var ki...
Fink, Cisse’yi mumla arattı
Bonservisi elinde gezerken bulunan Alman Fink, adeta zorla gönderilen Cisse’yi mumla arattı. Fink’in varlığı ile yokluğu belli olmadı. Sakat olmasına rağmen ilk 11’de forma giyen Yusuf yine şık hareketleriyle takımın en çok alkış alan isimlerinden biri oldu. Eğer direkten dönen o kafa şutu gol olsaydı, rahatlıkla maçın adamı olabilirdi.
Hakemler, maaşları artmasına rağmen düdüklerini çalmakta güçlük çekiyorlar. Yunus Yıldırım Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ezildi. İlk yarıda kaleci Volkan’ın Yusuf’a yaptığı penaltılık hareketi göremedi. O pozisyonda düdüğünü çalsaydı tabela farklı olurdu. İkinci yarıda da Fink’in gole giden Güiza’ya yaptığı sert harekete kart çıkarmayışı, affedilir gibi değildi.