Paylaş
Sahada futbolcular, hemen birbirine giriyor. Tribünlerden meşale yağıyor. İnsan, “Yok artık!” diyor. Oysa dün, güne güzel başladık. Konya’da dostluk vardı. Ne olduysa oldu, maç öncesi bıçaklar konuştu. Umarım bu tarz olaylar, bir şekilde sporumuzdan uzaklaşıp gider...
Maça dönecek olursak, ‘Ne de olsa zaman var, garanti oynayalım’ diyen iki takım karşılaştı. Hem Eskişehir, hem de Galatasaray ‘Fırsat bulursak, bir gol atarız’ düşüncesindeydi. Eskişehirspor ‘Biraz yükleneyim, ileride kalabalık olayım’ derken, pozisyon buldu ama kritik anlarda sahnede Galatasaraylı Yekta vardı. Çizgiden çıkardığı top, Galatasaray’ın dirilişi oldu.
ASLAN PAYI VE SNEIJDER
SON haftaların en kritik adamı Sabri, sahanın her yerindeydi. Mancini, ‘defansı sağlam tutayım, gerisi gelir’ mantalitesini benimsemişti. Bu mantalite, Eskişehir karşısında işe yaradı. Kırmızı siyahlılar, topla çok oynamanın zararını görüyordu. Çünkü, Melo ve Sneijder gibi yıldızları unutmuşlardı. Böyle oyuncular, bir anda ortaya çıkma özelliğine sahiptir...
Oyun içinde fazla gözükmeyen Selçuk da, Eskişehirsporlulara kendini unutturan isimler arasındaydı. Ve sonra G.Saray’ın dirilişi başladı. Çünkü yılların tecrübesiyle Sneijder, öyle bir pozisyona girdi ki, orada golü yapmak her babayiğidin harcı değildi.
İSTEDİĞİNİ ALDI
ŞİMDİ G.Saray’ı yeri geldiğinde yuhalayan, Mancini’yi istifaya davet eden taraftar kupa zaferini kutluyor. Aslında İtalyan hoca, elindeki malzemeyi kendi seçmedi. Bazı oyuncularına hayat vermek için çok fırsat tanıdı. İyi ya da kötü kupa şampiyonluğunu yaşattı. “Kupayı alırım” dedi ve aldı.
Çoğu kişi, Mancini’yi göndermek için çok çaba harcadı. Ülke olarak haftalık yaşadığımız için, bu durum doğal... Türkiye’de sabır beklemek zor. Ama Mancini, bana göre başarması gerekenleri başardı. Son olarak tüm Galatasaray camiasını, kupa zaferinden ötürü tebrik ederim.
Paylaş