Paylaş
Seine Nehri’nin üzerindeki köprüde, tekerlekli bir platform üzerine koyduğu şövalesini sürükleyerek ilerleyen bir adam. Belli ki bir ressam. Kimse kalmamış, onu hayata bağlayan tek şey şövalesiymiş gibi bir kader birliği içinde ilerliyorlar. Bir ara yine o ünlü Paris kafelerinden birine oturup dinleniyor. Normalde tıklım tıklım olan kafe bomboş. Adam, yılların samimiyetinin getirdiği rahatlıkla arkadaşının omzuna atar gibi şövalesinin üzerine koymuş kolunu, dinleniyor. Sonraki sahnede ressamı atölyesinde görüyoruz. Boyalarını karıştırıyor ve yanından ayırmadığı şövalesine yerleştirdiği tuvalinin üzerine karıştırdığı boyalarını sürerek çalışıyor. Bir süre sonra yavaş yavaş figürler belirmeye başlıyor tuvalin üzerinde. Evet, tanıdık geliyor o figürler. Hem de çok. Yüzleri maskeli ve ellerinde mavi eldivenleri var.
Paris’teki atölyesinde çalışırken gördüğümüz o ressam Mehmet Güleryüz ve ortaya çıkmasına tanık olduğumuz son eseri de ‘Mavi Eldivenler’ tablosu.
İstanbul Modern’in sanatseverleri dijital platformlarda ağırlamaya devam ettiği projelerinden birisi bu. Müze, ‘Şimdinin Peşinde’ adlı koleksiyon sergisinde yapıtları yer alan sanatçılara bu dönemde hayatlarına nasıl devam ettiklerinden bahsetmeleri için çağrıda bulunmuş. Sanatçıların korona günlerindeki üretim pratiklerine ayna tutan videolar, İstanbul Modern’in dijital platformlarından sanatseverlerle buluşmaya başladı. Yukarıda anlattığım, Mehmet Güleryüz’ün bu çağrıya uyup gönderdiği videosu. Şimdilik Güleryüz dışında İrfan Önürmen, Güneş Terkol ve Taner Ceylan’ın videoları yayında.
İrfan Önürmen de videosunda yine yaşadığımız dönemin ruhunu yansıtan son işlerinden birini nasıl bir ruh halinde gerçekleştirdiğini kayda almış. Sosyal mesafeyi işliyor o da eserinde.
Bu son iki çalışmadan anladığım kadarıyla bir pandemi dönemi sanatı koleksiyonu oluşmaya başladı bile.
Mart ayı başında Le Monde gazetesinde bir dizi desen yayınlayan Demirel’in çalışmalarından ikisi tanesi koronavirüs üzerineydi.
PARİS’TE SON AKŞAM YEMEĞİ
GALERİ Nev İstanbul da pandemi döneminde sanatçıların ne yaptıklarını, gündelik yaşama dair paylaştıkları içerik ve görüntüleri haftalık olarak takipçilerine ulaştırmaya başladı.
Paylaşımlardan ilki 42 yıldır Paris’te yaşayan sanatçı Selçuk Demirel’den. “14 Mart gecesi bir restoranda arkadaşlarla yemek yerken bunun ‘son akşam yemeği’ olduğunu öğrendik” diyerek pandemi döneminde oradaki hayatı ve neler yaptıklarını anlatıyor.
İSTANBUL’UN KÜLTÜREL TARİHİ BU MÜZAYEDEDE
BU hafta sonu İstanbul’un kültürel tarihiyle ilgili nadir kitapların ve belgelerin satışa önemli bir müzayede yapılıyor. Antik AŞ müzayede evi tarafından cumartesi günü online olarak gerçekleştirilecek müzayedede yüzlerce yıllık antika ve nadir kitaplar, seyahatnameler, eski İstanbul gravürleri, renkli taşbaskıları, tarihi belgeler ve imzalı kitaplar yer alıyor.
Cornelius Gurlitt’in ‘İstanbul’un Yapı Sanatı’ adlı kitabı
Müzayedenin en önemli eseri olağanüstü bir mimari tarihi. Cornelius Gurlitt’in (1850–1938) yazdığı üç ciltlik İstanbul’un mimari envanteri. ‘İstanbul’un Yapı Sanatı’ adlı bu büyük eser, kapsamı ve yöntemi bakımından eşsiz bir anıt-kitap. Osmanlı Türklerinin kültür tarihi ile sosyal hayatını yansıtan temel kaynaklardan biri olarak görülen kitabın yanı sıra belgesel nitelik taşıyan önemli seyahatnameler de müzayedede yer alıyor. Kitabın müzayede açılış fiyatı 40 bin TL.
İstanbul’un kültürel tarihine ait pek çok eser ve belge de bulunuyor müzayedede. Koleksiyonerler kadar yerel yönetimin de bu hazineyle ilgilendiğini umuyorum. Satışa sunulan kitap, belge ve gravürler hakkında detaylı bilgi ve online katalog için:
www.artam.com
Paylaş