Paylaş
Oscar adının geçtiği her muhabbette o tokat gündeme gelecektir bundan sonra.
Olay bana, bizde yaşanan tokat hikâyelerini hatırlattı.
Edebiyat tarihimizde kalem kavgaları çoktur. Rahmetli Emin Karaca’nın sırf bu konuyu incelediği kitaplarını bilirsiniz.
Oscar tokadı bana bu kavgaların fiziki olanlarını da hatırlattı.
Kavgaya en meyilli edebiyatçımız olarak Melih Cevdet Anday adı akla gelir. Paris’te Hıfzı Topuz’un evinde Çetin Altan’la tekme tokat birbirlerine girişmeleri en bilinenidir.
Ama Necip Fazıl Kısakürek’in anılarını yazdığı Bâbıâli kitabını okursanız bu unvanı açık ara kendisine verirsiniz.
PEYAMİ SAFA’YA HAKARET EDİNCE
Kitabında kendisinden ‘Genç Şair’ olarak bahseden Necip Fazıl, Ahmet Haşim’in ölüm haberini aldıktan sonra hissettiklerini ve yıllar önce ünlü şaire neden tokat attığını şöyle anlatıyor:
“Birkaç gün gecikmeyle gelen İstanbul gazetelerinden hasta yatarken öğrendiğim bu haber, tesirini Genç Şair’in en zaif ve hassas anında onu kalbinden bıçaklarcasına göstermiş ve günlerce peşini bırakmamıştır.
Bu hassasiyette, içinde kıvrandığı gurbet dekorunda ve hastalığından daha dokunaklı bir müessir var:
Birkaç yıl evvel, Güzel Sanatlar Akademisi balosunda, Peyami Safa’ya en iğrenç küfürleri basan, Sanat Tarihi Hocası Ahmet Haşim’i tokatlamıştı.
Akademi Müdürü Namık İsmail’e Peyami Safa ile Genç Şair’i göstererek:
Namık, bu serserileri buraya neden çağırdın?
Diye haykıran Ahmed Haşim, karşısına Peyami çıkınca ona en galiz tarafından sövmeye başlamış, hemen üzerine Genç Şair, Haşim’e sağlı ve sollu iki tokat atmış ve balo birbirine girmişti.
İşin Bâbıâli ahlakı tarafından en hazin tarafı şu ki Ahmed Haşim gibi bir şaire sırf arkadaşı Peyami Safa’ya ettiği hakaretten ötürü darılan Genç Şair kısa bir müddet sonra onu, Peyami ile kol kola Bâbıâli’den aşağı doğru inerken görmemiş miydi!!! Olur şey değil!!!”
NURULLAH ATAÇ’A TAVLA TOKADI
NECİP Fazıl’ın tokat attığı bir diğer ünlü edebiyatçı ise Nurullah Ataç. Dönemin edebiyatçılarının ve gazetecilerinin gittiği İkbal adlı kıraathanede geçiyor olay. ‘Esafil-i Şark’ (Şarkın Sefilleri) adıyla anılan ve aralarında Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Hilmi Ziya Ülken, Mükrimin Halil gibi isimlerin de olduğu bir ortamda...
Nurullah Ataç ‘kirpi saçları kabarık ve bir perçemi kaşına düşmüş’ halde kahvenin bir köşesinde profesyonel kumarbaz olarak tanınan biriyle tavla oynuyor.
Genç Şair olarak Necip Fazıl da Anadolu Mecmuası’nı çıkartan folklorcü Halit Bayrı ile oturuyor.
Olayı şöyle anlatıyor Necip Fazıl:
- Bir ses işitildi:
- Yanlış oynuyorsunuz Nurullah Bey, şeş oraya gitmez! Ayağıma gelin bakayım!
- Ben doğru oynadım!
- Nurullah Bey, çamura yatmayın!
Nurullah Ataç, dört bir kaybetmek üzere bulunduğu tavlayı çat diye kapattı, ayağa kalktı ve saçları dimdik haykırdı:
- Namusunuz varsa bana bir tokat vurun!
Profesyonel kumarbaz usulca yerinden kalkıp kapının yolunu tutarken Genç Şair mırıldandı:
- Borçlu olduğun parayı ben vereyim de tokatı ben patlatayım! Seni, nefsine hakaret ettirmek hastası (Dostoyevski) mukallidi, seni!
Nurullah Ataç:
- Sen de insan tokatlayacak erkeklik ne gezer, ‘Örümcek Ağı’ şairi!
Çat! Genç Şair’in beş parmağı Nurullah Ataç’nın tombul yanaklarında... Siyah bağa kenarlı gözlüğü de ucup gitmiş...
Araya girdiler, kahramanları yan yana oturttular, öpüştürdüler. Mükrimin Halil kalın bastonunun kıvrık başını eliyle sağa sola döndürerek ‘Esafil-i Şark’ hikmetlerinden birini savurdu:
- Kavga etmeyi de bilmiyorsunuz! Ah şu düello! Tarih yapraklarını kılıçlarıyla parlatan şövalyelerin her aykırılıkta anahtar diye başvurdukları düello! Yirminci asır medeniyetinin, güya insanlık adına en zavallı yasağı düellodur.
GENÇ MÜZİSYENLER SAHNEYE HASRET
BİR yandan pandemi bir yandan müzik yasakları içinde, kimisinde bir barın bile olmadığı şehirlerden genç müzisyenlerin kendi besteleriyle yarıştıkları Roxy %100 Müzik Günleri’ne rekor katılım var bu yıl.
Altı yıl aradan sonra tekrar başlayan, öncesinde Teoman, Aylin Aslım, Ceylan Ertem, Hayko Cepkin, Gece, Kurban, Melis Danismend, Replikas, Nekropsi, Gevende, Pickpocket gibi birçok ünlü ve önemli ismi çıkaran Türkiye çapındaki organizasyona ülkenin her yerinden 339 genç müzik grubu başvurdu.
Finalleri 10-11-12 Mayıs, ödül töreni ise 13 Mayıs’ta Roxy’de yapılacak yarışmaya başvuran müzisyenlerin illere göre dağılımı şöyle:
Adana (4), Ağrı (1), Ankara (41), Antalya (10), Aydın (8), Balıkesir (3), Berlin (1), Bursa (11), Çanakkale (9), Denizli (4), Diyarbakır (1), Edirne (1), Erzurum (1), Eskişehir (13), Gaziantep (2), Gümüşhane (1), Hatay (2), İstanbul (144), İzmir (41), Kars (1), Kayseri (2), Kırklareli (2), Kocaeli (3), Köln (1), Konya (3), Kütahya (1), Malatya (1), Manisa (4), Mersin (3), Muğla (4), Nevşehir (1), Ordu (2), Sakarya (2), Samsun (2), Sinop (1), Sivas (1), Tekirdağ (1), Tokat (1), Trabzon (1), Van (1), Yalova (2), Zonguldak (1).
Genç ve güçlü bir müzisyen kuşağının ayak sesleri bunlar...
Paylaş