Paylaş
Kamusal alanı bir açık hava müzesine dönüştürmek, dönemin estetik anlayışının bir göstergesiydi.
En son Doğubank İşhanı’nda gerçekleştirilen tadilat sırasında üzeri yalıtım malzemeleriyle kaplanan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun mozaiği de işte bunlardan biriydi.
1950’li yıllarda hayata geçirilen birçok mimari projeye dönemin sanatçıları da dahil edilmiş ve duvar süslemeleri onlara emanet edilmişti. İMÇ Blokları, Emlak Kredi Bankası 4. Levent Mahallesi gibi...
Yıllar içinde çoğu ya yok oldu ya da tahrip edildi.
Beşiktaş Belediyesi, 4. Levent’te 1950’lerde yapılan mozaikler için 2012’de ‘Aradığımız Parça Sizde de Olabilir’ mottosuyla bir kampanya başlatmış ve Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nurullah Berk, Ferruh Başağa, Sabri Berkel, Ercüment Kalmık ve Eren Eyüboğlu gibi sanatçılara ait 20 büyük mozaiği reklam panolarının, tabelaların, klimaların altından çıkarmıştı. Kaybolup gidenler de vardı. Mesela bir tanesi, binanın mağazaya dönüştürülen bölümünde açılan vitrin için yok edilmişti.
İyi örneklerden biri de 2008 yılında da Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın girişimiyle gerçekleşti.
İMÇ’de açık havada sergilenen 9 eser, temizlenerek ortaya çıkarıldı.
KASAP TESADÜFEN BULDU
Karaköy meydanında bulunan Aksu İşhanı’nın dış cephesindeki Bedri Rahmi mozaiği yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Binanın içinde yer alan bir başka mozaiği ise 1991 yılında mekânı kiralayan ve orada bir sucuk dükkânı açan kasap Sezai Sezer tesadüfen bulunmuş. Üzeri kapalı olan mozaikleri üniversiteden yardım isteyerek uzmanların gözetiminde onartmış. Mekân şimdi Murat Muhallebicisi olarak hizmet veriyor ve Bedri Rahmi mozaiğini seyrederek muhallebinizi yiyebiliyorsunuz.
GÜZELLEŞTİRMEK İÇİN KAPATILMIŞ
Doğubank İşhanı’ndaki tahribatı, mimar ve restoratör Seda Özen Bilgili fark edip İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne başvurmasa belki de unutulup gidecekti.
Doğubank İşhanı yönetiminin yaptığı açıklama çok ilginç: “Bundan beş yıl önce belediye Sirkeci’deki binaların dış cephelerinin güzelleştirilmesi yönünde karar almıştı. Bunun üzerine biz de cephelerimizi yeniledik. Bu çalışmalar sonrasında mozaiklerin üzeri kapatıldı. Mozaikler zarar görmedi. Kurul mozaiklerin üzerinin açılması kararı almış. Dış cephenin tekrar düzenlenmesi bizim için maliyetli olacak.”
Kamusal alanı estetize etmek için yapılan mozaikler belediyenin dış cepheleri güzelleştirme kararıyla kapatılıyor.
Peki kapatılıp yerine ne konuyor? Büyük bir reklam panosu.
Son örnek de gösteriyor ki mozaiklerin üstünü kapatan sadece yalıtım malzemesi değil, rant.
Meydanlardaki mozaiklerin yer aldığı duvarlar, büyük getirisi olan açık hava reklam alanları çoğunlukla...
4. Levent’te Büyükdere Caddesi’ne bakan duvardaki Bedri Rahmi mozaiğine 2002 yılında üstü açıldığından beri hiç dokunulmamış. Bakımsız bir duvarda öylesine bırakılmış ki kendi kendine yok olsun. Ve yeniden reklam alanı olarak kullanılabilsin.
Bu örnekler, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki o estetik anlayışının ve zihniyetinin neye dönüştüğünü göstermesi bakımından da ilginç
değil mi?
Paylaş