Paylaş
Geçtiğimiz sene Kasım ayında başlayan Doğan Duru Akustik Seri Konserleri yoluna yeni isimlerle devam ediyor. Hayat Bu Kapağın Altında desteğiyle gerçekleşen konserler serisinde Doğan Duru’nun bu sefer konuğu Cem Adrian olacak. Daha önce Fatma Turgut, Aylin Aslım ve Ferman Akgül ile gerçekleşen serinin 4. konseri Cem Adrian ile 3 Şubat Çarşamba akşamı, Bronx Pi sahnesinde gerçekleşecek.
Bu akşamki konser öncesi Doğan Duru ile nefis bir röportaj gerçekleştirdik. Akustik konser serisinden müzik piyasasına ve yeni albüm çalışmalarına kadar birçok konuda içten açıklamalar yapan Doğan Duru söyleşimiz için sizi böyle alalım:
Akustik konserler müzik severler için her zaman daha değerlidir. Nasıl çıktı bu konser serisi fikri?
Aslında akustik olma fikrinden önce, başka insanlarla başka şeyler yapma fikri geldi aklıma, zaten sanat, çok sık içerik oluşturmak konusunda motivasyonu düşmüş bir durumda son yıllarda… Farklı isimlerle farklı şarkıların buluştuğu bir paylaşımın, duygusunun ve sıcaklığının dinleyiciye kolayca geçebileceğini düşünüp Akustik Seri konserlerine karar verdim. Akustik konserlerden bu bağlamda farklı bir olay, buradaki durum daha özel ve bir kereliğine şahit olabileceğiniz ve tamamen yeni yorumlar dinleyebileceğiniz bir durum.
Fatma Turgut, Aylin Aslım ve Ferman Akgül gibi isimlerden sonra şimdi Cem Adrian ile birlikte sahnede olacaksınız. Konserler öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz? Gecede çalacaklarınıza nasıl karar veriyorsunuz
Aslında o isimleri de seçerken işin zorluğunu göz önünde bulunduruyorum biraz da. Çünkü 1-2 provayla daha önce tecrübe ettiklerinin dışında, hiç sahnede söylemedikleri parçaları söylüyoruz. Benim için de konuk için de bu uyumu yakalamak önemli, sahnede başka eşlikçiler olmuyor çünkü.
Fatma Turgut ‘Akustik Seri’den beri gitar çaldığını yazmış blogda. Hatta bu konser sanırım ona ilham olmuş, yeni şarkılar üretiyormuş. Sizin için de bu konser serisi yeni bir ilham kaynağı oldu mu?
Ben sanatsal anlamda son derece zor zamanalar geçirdiğimizi düşünüyorum. Müzik hakkında konuşurken artık onun pek sanat olarak algılanmadığının da farkındayım, bu bağlamda bu birlikteliklerin müziğin susturulmasından çok sesinin yükseltilmesine fayda sağlayacağına inanıyorum, başkalarıyla birlikte bir şeyler yapabileceğimizi göstermek gerekiyor topluma. Bu birlikte yaşamayı da modelleyen bir proje aslında ki buna çok ihtiyacımız var.
Fatma Turgut, Aylin Aslım ve Ferman Akgül ile tamamladığınız konserlerden sonra aldığınız yorumlar nasıldı? O gecelerden sonra “keşke şu şarkıyı da çalsaydık” dediğiniz şarkılar kaldı mı aklınızda?
Genel olarak hepsi konserden önce biraz gergin olmalarına karşın konser bittiğinde tekrar yapalım, başka yerlerde de yapalım dediler… Çünkü anlatması zor ama gerçekten işin ‘uniq’liğini konuklar da konser bittikten sonra daha iyi kavramış oluyorlar. Söylediğim gibi bu sadece bir akustik konser değil… Konserden sonra aklımıza geliyor genelde ama çok geç olmuş oluyor. (Gülüyor)
Bu konserler için birlikte çalacağınız sanatçıları belirlemek zor oldu mu? Akustik Seri Konserlerin devamında listede başka kimler olacak?
Birçok isim geliyor aklıma, isim bulmak değil zor olan bu fikri doğru anlatmak sanırım asıl dert. Gökhan Türkmen Nisan ayında konuk olacak ki, çok merak ediyorum nasıl bir şey çıkacak ortaya diye, bence güzel olacak.Yeni ve genç isimlerle de yapmayı düşünüyorum, bir de aklımda bir kaç oyuncu var iyi şarkıcı olduğunu bildiğim.
Üretken bir müzisyen olarak sizin düşüncenizi merak ediyorum. Türkiye’de müzik sektörü sizce daha iyi bir yolda ilerler halde mi? Müzik üretimi, dahası tüketim şekli sizce daha iyi nasıl olurdu?
Bu konular hem insanları sıkıyor hem de çözümü karmaşık problemler bence. Şunu söylemeliyim, birçok alanda üretim yapmış biri olarak sanırım tek gerçek işin üretim aşaması sonraki tüm konular öyle duygusuz ve öyle yalan dolular ki, sistemsiz bir şekilde sistemin seviyesine çekilmeye çalışıyor sanatçı. Ben artık tüketimdense üretime odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Tüketen biz değiliz çünkü ve insanlara nasıl tüketmeleri gerektiğini anlatmak bizim işimiz değil.
Yeni bir şarkı yaparken, şarkı bir türlü bitmediğinde ne yapıyorsunuz? Klişe gelebilir ama ilham aldığınız, her zaman banko sizi etkileyen bir ruh hali, ya da özel bir mekân var mıdır?
Ben ilham gibi şeylere pek inanmam, zaten algılarımız birçok şeyi biz farkında olmadan biriktiriyor, daha sonra bir şey üretmeye başladığında onları yüzeye çıkartmak için biraz derine dalmak gerekebiliyor. Ama yakında çıkacak albüm ve önceki albümü de İsviçre’de yazmıştım. Huzurlu ve uzak olmak fikri, yabancı olma fikriyle birlikte güzel bir sonuç veriyor bende.
2016’da yeni bir albüm planı var mı, biraz bu konuda sizden ipucu almak isteriz.
2.5 yıldır üzerinde çalıştığımız Redd albümü ”Mükemmel Boşluk’’ çok yakında çıkıyor. Albümün duygusu insanlar üzerinde değişik bir etki yapacak gibi hissediyorum. 15 Ocak gibiydi yayın tarihi ama içimize sinmeyen şeyler vardı, dediğim gibi biz önce üretim aşamasına değer veriyoruz bu yüzden de erteledik. Şubat sonu ‘Mükemmel Boşluk’’ la buluşacak dinleyicilere şimdiden söylüyorum, bu albümde derin bir sorgulamaya maruz kalacaksınız. Antiseptiğiniz yakında çıkıyor!
SIA – THIS IS ACTING
Sia’nın 7. stüdyo albümü ‘This Is Acting’ nihayet gün yüzü gördü.
Yeni albüm piyasaya çıkmadan önce verdiği ipuçlarıyla bizleri meraklandıran Sia bu albümde başka sanatçılara verdiği ama albümlerine girmeyen şarkılardan bir portföy oluşturmuş. Albümün ismini ‘This Is Acting’ koymasının sebebi de, başka bir sanatçı için yazdığı şarkıyı kendisi söylediği için bir anlamda bu şarkılarda sanki kişilermiş gibi davrandığını yani rol yaptığını düşünmüş.
Bir önceki ‘1000 Forms Of Fear’ albümünü yayınladıktan sonra basına verdiği demeçlerde elinde hali hazırda bir albüm daha olduğu müjdesini veren Sia, çok üretken bir kişi olduğunu her fırsatta dile getiriyordu. Avustralyalı sanatçının 7. albümü ‘This Is Acting’ Adele, Beyonce, Jennifer Lopez, Shakira, Rihanna gibi dev isimler için yazılmış şarkılardan oluşuyor.
Geçtiğimiz hafta piyasaya çıkan Rihanna’nın 8. albümü ‘Anti’ için 25 şarkı üreten Sia’dan bu albüme giren hiçbir şarkısının olmaması muhtemelen en çok da kendi albümüne yaradı. Adele için yazdığı ama sanatçının yeni albümünde yer almayan ‘Alive’ şarkısı ‘This Is Acting’ in yayınlanan ilk single çalışmasıydı. Ardından sırasıyla ‘Bird Set Free’, ‘One Million Bullets’ ve ‘Cheap Thrills’ single’ları ‘This Is Acting’den yayınlandı.
Bir önceki albümünde Sia’nın neredeyse hiç görünürde olmadığı, küt saçlı dansçı kızların yaptığı sahne şovlarıyla gerçekleştirdiği tanıtım yöntemi bu albümde biraz kırılacak gibi duruyor. Şimdilerde Sia yeni albümünü tanıtmak için katıldığı TV programlarında sahnede yüzünü yine maskelerle örtse de en azından şarkıyı seslendirirken görünüyor. Son 5 senedir canlı performans yapmayan, konser ve festivallerde yer almayan Sia bu yeminini yeni albümü için bozmaya karar vermiş. 12-14 Ağustos’ta gerçekleştirilecek olan Flow Festival’da sahne alacak olan sanatçı bu yazın en çok konuşulacak performanslarından birini gerçekleştirecek. Sia’yı canlı izlemek isteyenler Helsinki biletlerini şimdiden hazır etseler iyi olur.
Kısadan hisse, ‘This Is Acting’ Sia’nın şimdiye kadar yaptığı albümleri arasında en enerjik çalışması diyebilirim. ‘Tek isteğim eğlenceli pop şarkılar yazmak’ diyen Sia son albümüyle bunu ziyadesiyle gerçekleştirmiş. Adele, Rihanna ve niceleri kendileri için yazılan ama albümlerine almadıkları ‘This Is Acting’ şarkılarını 2016 boyunca her yerde duydukça, neler kaçırdıklarını eminim daha iyi anlayacaklar.
YILDIZLAR:
Alive
Unstoppable
Cheap Thrills
House On Fire
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
Footprints (şarkı Beyonce’nin son albümü için yapılmış, Beyonce albüme almayınca Sia şarkıyı çok sevdiği için bırakmamış, iyi ki de öyle yapmış, albümün en iyilerinden biri)
Reaper (Rihanna için Kanye West ile yazılmış şarkı ‘Anti’ albümüne giremeyince Sia şarkıyı sahipsiz bırakmamış, albümün incisidir)
Broken Glass
Paylaş