Paylaş
Konseri öncesi kendisiyle kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Arooj’un müziğinin temellerini konuşarak başladık söyleşiye. Prensiplerinin neler olduğunu, zaman içinde üretiminin nasıl şekil değiştirdiğini sordum. Müzik yapmanın kendisi için organik bir durum olduğunu, pek de analiz etmediğini hatta eğer çok analiz ederse bozabileceğinden endişe ettiğini söyledi. Bir çeşit sihir olduğunu söylediği müzik üretmenin elbette bir teorisinin olduğunu, kişinin nasıl hissettiğine bağlı olarak üretim aşamasında melodi, armoni, aranjman işlerinin sırasının değişebileceğini belirtti.
Arooj Aftab’ı nelerin etkilediğini ve onu müzik yapmaya yönelttiğini sorduğumda ilk olarak sevdiği tüm müzik türlerinden etkilendiğini ama aynı zamanda insanlardan, çoğu zaman doğadan, dünyadaki güzel şeylerden ve hatta üzücü şeylerden de etkilendiğini belitti.
Arooj Aftab’ın rutin bir günü nasıl geçiyor merak ettim. Kendisi son zamanlarda uyandığında mümkün olduğunca çok su içmeye çalıştığını, D vitamini aldığını söyledi. Avrupa’da kış mevsiminde havanın genelde gri ve kapalı olmasından ötürü mutsuz olduğunu da sözlerine ekledi. Her gün biraz spor yaptığını belirten sanatçı, kahvesini içtikten sonra turnesi için çalışmaya başladığını aktardı. Turnedeyken bu rutininin artık hayatına yerleştiğini, hatta sürekli turnede olduğu için de bunun artık hiç durmadan tekrar ettiğini söyledi.
Şimdiye kadar yayımladığı şarkıları arasında onu en çok etkileyenin hangisi olduğunu öğrenmek istediğimde ‘Sounds Slow’u seçen sanatçı ile pandemi sonrası hayatın nasıl aktığını da konuştuk. Pandemi döneminin kendisi için oldukça zor olduğunu belirten Aftab, hiç hareket edemediğini, evde kalıp kilo aldığından yakındı. Şimdilerde yeniden her şeyin eskiden olduğu gibi hareketlendiğine sevindiğini söylerken, hala dikkatli olarak hareket etseler de tekrar sahnede olmanın, enerji alışverişinde bulunmanın önemine dikkat çekti.
Bu Cumartesi onu merakla bekleyenlere nasıl bir ipucu verebileceğini sorarak söyleşimizi tamamladık. Büyük bir heyecan duyduğunu belirten Aftab, Türklerle her zaman iyi anlaştığını, birçok yakın arkadaşının Türk olduğun söyledi. Pakistan’ın da birgün tıpkı Türkiye gibi laik bir ülke olmasını hayal ettiğini söyleyen Arooj Aftab, Pakistanlılar ve Türklerin kardeş gibi olduğunu belirtirken müziğini buraya taşıyabildiği için büyük mutluluk ve gurur duyduğunu aktardı. Cumartesi günkü performansı için gün geçtikçe heyecanının katlandığını söyledi.
Yeni Çıkışlar
Onurr – Seyran-ı Bela
Geçtiğimiz hafta Onurr yeni şarkısı Seyran-ı Bela’yı yayımladı.
Besteci ve söz yazarlığı ile çok sayıda hit şarkıya imza atan Onur Özdemir nam-ı diğer Onurr üçüncü albümü ‘Methiyeler’den ilk şarkısı ‘Seyran-ı Bela’ ile yeni bir kapı aralıyor. Her yaptığı şarkıda mutlaka kendine has bir dokunuş bırakan sanatçı, ‘Seyran-ı Bela’ ile yolda olan şarkılarının tarzına dair dinleyicisine şimdiden merak uyandıran bir ipucu veriyor.
Sözü, müziği ve düzenlemesi Onurr’a ait olan ‘Seyran-ı Bela’ daha ilk saniyesinden dinleyicisini etkisi altına alan yenilikçi bir tarzı var. Söz konusu şarkının video klibi de en az kendisi kadar dikkat çekiyor. Yönetmenliğini Fatih Cihangir Selimoğlu’nun üstlendiği video klipte Onurr’a arkadaşlarının yanı sıra uzun yıllardır birlikte unutulmaz şarkılara imza atan Alper Narman da eşlik ediyor.
Gökhan Türkmen – Bilmem
Sözleri Mert Carim’e müziği Gökhan Türkmen’e ait ‘Bilmem’ geçtiğimiz hafta yayımlandı. ‘Bilmem’in düzenlemesinde birlikte çalışan Gökhan Türkmen ve Mert Carim nefis bir şarkıya imza atmışlar. Gökhan Türkmen yeni şarkısında arabesk tınılarını modern bir aranje ile düzenleyerek melankoliyi çok dozunda bir şekilde sunmuş.
Söz konusu yeni şarkıda sanatçıya uzun senelerdir aynı sahneyi paylaştığı orkestrası Gtband eşlik etmiş. ‘Bilmem’in kapak fotoğrafı Levon (Ali Babacanoğlu) imzası taşırken, styling’i Arin Umut Öğmen’e ait.
‘Bilmem’in klip yönetmenliğini sanatçının senelerdir birlikte çalıştığı Murat Joker üstleniyor. Klipte özellikle ormandaki danslarıyla dikkat çeken Leila Azimpour ve Jester (Oğuzhan Karademir) bence şarkıya da videoya da bambaşka bir hava katmış.
Can Baydar – Mezarımın Yeri Güzeldir
Can Baydar geçtiğimiz hafta yeni şarkısı ‘Mezarımın Yeri Güzeldir’i yayımladı.
İlk solo albümü ‘Umudun Arka Yüzü’nü geçtiğimiz Nisan ayında yayımlayan sanatçı, çalışmalarına ara vermeden yeni romantik şarkısı ‘Mezarımın Yeri Güzeldir’i Atölye 314 etiketiyle sevenleriyle buluşturdu.
Can Baydar’ın müzik kariyerinde bence özel bir yere oturacak olan yeni şarkısı nihavent makamında bir vals. Sözü ve müziği Can Baydar’a, düzenlemesi Cem Şahin ile birlikte yine Can Baydar’ın yer aldığı ‘Mezarımın Yeri Güzeldir’in mix ve mastering’i ise Erim ve Evren Arkman tarafından yapılmış.
Selin Sanlı ve Emir Görpüz yönetmenliğinde çekilen klipte Can Baydar’a oyuncu ve dansçı Gülnara Golovina eşlik ediyor.
Breaking Dünya Finali
Dünyanın en prestijli breakdans (breaking) yarışması Red Bull BC One Dünya Finali 12 Kasım Cumartesi günü Hip Hop’un doğduğu şehir New York’ta gerçekleştirildi.
Dünyanın dört bir yanından gelen 32 dansçının hünerlerini gösterdiği yarışmada birinciliği B-Girl’lerde India, B-Boylar’da ise Victor aldı.
2004 yılından beri 30’u aşkın ülkede düzenlenen Red Bull BC One, en başarılı 16 B-Girl ve 16 B-Boy’u kıyasıya bir mücadele için bir araya getiriyor. Türk dansçılar Mer-C ve Jester’in da aralarında bulunduğu, farklı ülkelerden gelen break dansçılar, finalistler arasına girmek için kıyasıya mücadele ettiler. Finalde özel davetli 22 dansçıyla birlikte elemeleri başarıyla geçen 10 dansçıdan oluşan toplam 32 break dansçı yarışmanın nabzını iyice arttırdı.
Rapçi ve söz yazarı MyVerse ile break dansçı ve aktör B-Boy Wicket’in sunumuyla gerçekleşen; prodüktör ve müzisyen Rakim, hip hop ikilisi Black Sheep, DJ ve MC Grandmaster Caz ile yetenekli dans grubu Jabbawockeez de birbirinden ikonik performanslar gerçekleştirdiği Red Bull BC One 2022 Dünya Finali’nde dansçılar DJ Skeme Richards’ın müzikleriyle birbirlerine meydan okudular. Karşılaşma boyunca Red Bull BC One 2021 Dünya birincisi ve All Star olan B-Girl Logistx ile başa baş bir performans sergileyen 16 yaşındaki B- girl “India” Sardjoe, finalde B-Girl Logistx’i mağlup ederek yarışma tarihinin hem ilk Hollandalı birincisi hem de en genç kazananı oldu.
B-Boyların nefes kesen final karşılaşmalarında ise daha önce 2015 yılında Roma’da gerçekleştirilen Red Bull BC One dünya birinciliğinin de sahibi olan B-Boy Victor, B-Boy Lee’ye karşı benzersiz stiliyle jürileri etkileyerek üstünlük sağladı. Dünya birinciliği kemerini ikinci kez evine götüren B-Boy “Victor” Montalvo duygularını “Dürüst olmak gerekirse kendimi rüyada gibi hissediyorum. Red Bull BC One dünya finalini bir kez daha kazanabileceğimi kendime kanıtlamak istemiştim ve şu anda yine kazanmış olduğuma inanamayacak kadar heyecanlıyım” şeklinde ifade etti.
Paylaş