‘The Meaning Of Mariah Carey’ Mariah Carey’nin de katkılarıyla Michaela Angela Davis ile birlikte kaleme alınmış. Söz konusu kitabın dinlenebilir formatını Mariah Carey seslendirirken özellikle bu formatta özel olarak müzikal eklemeler de olacakmış. 29 Eylül’de yayınlanacak olan biyografi aynı zamanda sanatçının kendi adıyla yayınladığı albümün de 30. yıl dönümünde piyasaya çıkacak.
Sertab Erener All Access’te!
All Access Youtube kanalımdaki bu haftaki konuğum Sertab Erener oldu. Şimdiye kadar yaptığım söyleşiler arasında özel bir yere sahip olacak bu buluşmadan öne çıkan satır başlarını burada da paylaşmak istedim.
Sanatçının, sanat hayatının önemli adımlarının konu olduğu söyleşide, Sertab Erener Eurovision birinciliğini kazandığı o gece yarışmadaki yaşadığı heyecan dolu anları dile getirirken, son senelerdeki en büyük heyecanı olan Sertab’ın Müzikali gösterisinden de bahsetti. Özellikle müzikalin teknik altyapısı için yoğun bir çalışma süreci geçirdiklerini belirten sanatçı, yakın zaman önce yayınladığı ‘Ben Yaşarım’ albümünden de müzikale eklemeler yapılacağını belirtti.
Söyleşide yakın zaman önce yayınlanan 13. stüdyo albümü ‘Ben Yaşarım’a dair bilgiler veren Sertab Erener, özellikle bu albümdeki söz yazarlığı hakkında hissettiklerini aktardı. Yeni albümün plak formatıyla da yayınlanacağı müjdesini veren Erener, ayrıca her şarkı için özel klip çalışmaları hazırladıklarını belirterek, hepsini kısa süreler içinde Youtube üzerinden yayınlayacağını belirtti. Sertab Erener ile yaptığımız bu dolu dolu söyleşiyi All Access Youtube kanalından izleyebilirsiniz.
Kaş Caz Festivali
Pandemi döneminde önlemler alınarak konserler ufaktan başlarken Kaş’tan Caz Festivali haberi geldi. 28-29-30 Ağustos’ta Setur Marina ev sahipliğinde yazın belki de en güzel geçtiği beldelerden olan Kaş’ta Caz müziği sahili dolduracak.
Kimler var festivalde derseniz: nefis vokaliyle
Ben Emir Taha’yı muhtemelen geç keşfedenlerdenim. Emir Taha hakkında biraz araştırma yapınca özellikle Youtube’da sıkı bir hayran kitlesi olduğunu keşfettim. Yaptığı cover’larla bir süredir internette yakından takip edilen genç sanatçı, 2019 yılında ilk single’ı ‘Deep Sea Diving’i yayınlıyor. 2020’de arka arkaya yayımladığı single’ları ile ben de Emir Taha’dan haberdar oldum.
Benim dikkatimi çeken şarkısı ‘Kendine Gel’den sonrasında yayınladığı ‘Huyu Suyu’ single’ı oldu. ‘Huyu Suyu’ şarkısını o kadar tekrarla dinledim ki, yarattığı etkiyi başka bir şarkıyla tekrar yalayabilir miyim derken hemen arkasından ‘7 Cigs’ geldi. Fırat Tanış’ın ‘Yani’ şarkısından da sample’lar içeren 7 Cigs şarkısı bir diğer Emir Taha harikası. Son olarak yayınladığı ‘Cold’ single’ından sonra geçtiğimiz hafta Emir Taha’nın ‘Hoppa pt 1.’ albümü yayınlandı.
Kendi single’larını yayınlamadan önce yaptığı cover’lar hakkında o kadar çok yorum okudum ki tabi ki merak edip hepsini zor da olsa bulup dinlemeyi başardım. Özellikle Adele’in ‘Million Years Ago’ cover’ı ve The Weeknd Sidewalks cover’ı gerçekten övüldüğü kadar güzelmiş. Kendi şarkılarından önce yaptığı cover’lardaki akustik modu 2019 ve devamında yayınladığı şarkılarında müzikal açıdan daha zengin ve dikkat çekici bir sound’a dönüşmüş.
Emir Taha’nın vokali, özellikle de İngilizce şarkılarındaki aksanı ve müzikal alt yapısı dünya çapında kendisinden söz ettirecek başarıda çalışmalar. Diğer yandan şarkılarının henüz görsel anlamda bir video ile desteklenmemesi dikkatimi çekiyor. Bir strateji mi yoksa şimdilik sadece şarkılarla dikkati çekip daha sonra mı görsel olarak yeni çalışmalar gelecek elbette merak ediyorum. Albümün adından da anlaşılacağı üzere yolda gelecek olan ‘Hoppa pt 2.’ var. Emir Taha’nın yeni şarkılarını, albümünün devamında neler olacak diye elbette herkes gibi benim de gözüm kulağım artık hem dijital platformlarda ve kendisinin sosyal medyasında olacak.
Yüzüme Vurma
Gökhan Türkmen geçtiğimiz hafta yine dikkatleri üzerine çekecek nefis bir şarkı ve klip yayınladı. ‘Yüzüme Vurma’ adlı yeni şarkısının sözleri Ozan Turgut’a, bestesi Gökhan Türkmen’e, düzenlemesi ise Bora Çifterler’e ait. Söz konusu şarkı 8 dakikalık bir hikaye aslında. Şarkının müzikal altyapısı ve melodik kurgusu özellikle Serkan Emre Çiftçi’nin trompetiyle daha da güzel bir noktaya erişiyor.
‘Yüzüme Vurma’ şarkıda yaptığı etkisini esas video klibini izlediğinizde size kendisini hissettiriyor. Doğanın kendini bulma çabasını ve doğayla iç içe her gün yaşadığımız dünyayı gözler önüne seren bu özel klip Bora Çifterler ve Ozan Turgut’un kurgusuyla hayat bulmuş. Kolaj görüntülerin yer aldığı bu özel klipte Gökhan Türkmen’in vokali ve Serkan Emre Çiftçi’nin trompetiyle şarkının yarattığı duygular kat kat yoğunlaşıyor. Şarkının videosunu izlediğiniz de eminim siz de benimle aynı duyguları hissedeceksiniz, klip aslında kısa bir belgesel olmuş.
80’ler müziği ne bereketli bir dönemdir böyle. Yaratıcılığından mı, o dönemki havadan mı bilmiyorum ama hala etkisini kaybetmeyen bir akım olduğu kesin. Hakkını vererek 80’lere dokunan bir iş yapıldığında sonuç genelde hep olumlu oluyor. Jessie Ware geçtiğimiz hafta yayınladığı dördüncü stüdyo albümünde dans müziğine, soul’a, diskoya ve 80’lerin hareketli temalarına kendini bırakmış.
Üçüncü stüdyo albümü ‘Glasshouse’u yayınladığında teması annelik ve duygusal alanlar olduğu için daha yumuşak ve içten şarkılarla bizlere ulaşmıştı. 2017’de yayınladığı Glasshouse albümünün tanıtım turnesinde Cannes Lions’ta Paloma Faith ile ‘annelik ve müzik’ temalı bir söyleşide Jessie Ware’i dinleme şansım olmuştu. Annelik ile birlikte duygusal olarak kendisinde hiç bilmediği bir dünyayı keşfettiğini belirten sanatçı şarkılarını artık daha farklı söylediğini belirtmişti. Aklımda o günden kalan esas konuysa Jessie Ware’in müziğine dair hep kendi istediği yolda ilerlemek olduğuydu. ‘What’s Your Pleasue?’ hakkında verdiği söyleşilerde Jessie Ware hayal ettiği müziğin, duyguların daha çok dans ile ifade edildiği bir albümde toplanmasını istediğini söylüyor. İnsanların özgürce dans etmesini, disko modunun onları akıllarından geçirdiği ama harekete geçmekte çekindikleri her neyse ona daha kolay ulaştıran kaldıraç olmasını hedeflemiş. Bence bu hedefine ‘What’s Your Pleasure?’ ile net şekilde ulaşmış diyebilirim.
Pandemi döneminde hele ki kulüplerin açılmasının belirsizliği henüz devam ederken yine de albümün yayınlanması gerçekten de sevindirici. Aslen albüm Haziran’ın başında yayınlanacakken 20 gün rötarla bize ulaştı. Bu kadar ötelenmesi bu dönemde bence o kadar normal ki, bu durumu ertelenme gibi görmüyorum bile. Normal koşullarda böyle enerjik bir albüm yayınlayıp turneye çıkamayacak olmak da zor elbette. Yine de Jessie Ware şimdiden 2021’de başlayacak konser zincirini duyurmaya başladı bile. Koşullar uygun giderse seneye Nisan ve sonrası Jessie Ware yeni şarkıları ve sahne performansıyla herkesi etkilemeyi planlıyor.
Jessie Ware’in ilk çıkış albümü ‘Devotion’ ile büyük ilgi görmüştü. Ancak 2. ve 3. albümleri ilk albümün gölgesinde kalınca sanatçı biraz da albüm yapma sevdasından uzaklaşmış olduğunu 2017 senesinde bazı söyleşilerinde dile getirmişti. 2017 senesinde annesi ile birlikte yaptığı ‘Table Manners’ adlı podcast serisi 13 milyon üzerinde bir dinleme kazanınca, bu durum kendisine kaybettiği özgüvenini geri aşılamış. 3 senedir devam eden podcast serisinde Sam Smith, Ed Sheeran, Paloma Faith, John Legend, Ellie Goulding gibi sayısız ünlünün konuk olduğu yemek ve sohbet odaklı bu söyleşi formatı Jessie Ware’in bu nefis albümle dönüşünün de kıvılcımı olmuş. Deyim yerindeyse sanatçının yeniden doğduğu 4. stüdyo albümü ‘What’s Your Pleasure?’ hem bu yaza iyi gelecek, hem de eminim Jessie Ware’in kariyerinde daha sonraki yapacağı çalışmalar için nefis bir basamak olacak.
Yıldızlar: What’s Your Pleasure?, Oh La La, Adore You, Mirage (Don’t Stop)
Oscar’ımı Verdim Gitti: Spotlight, Soul Control, Save A Kiss,
Yeni Çıkış: Ramo Chai – I’m Moving
Yaklaşık 3 aydır konserler online düzende yani dijital dünya imkanlarıyla yapılıyor. Kimisi sponsorlu, kimisi sanatçıların evinden ellerindeki imkânlarla düzenleniyor. Bu yeni dönemin normalleri henüz daha tam da yerine oturmamışken Harun Tekin yeni bir konser ile dinleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin, 28 Haziran Pazar günü saat 19:30’da My Open Stage organizasyonuyla ‘Hediyeler’ isimli konserini online olarak düzenleyecek. Etkinliğin cüzi miktardaki biletlerini alanlar konseri organizasyonun internet sitesinden canlı olarak takip edebilecekler. Konserden elde edilecek olan gelir ise İhtiyaç Haritası’yla paylaşılarak müzik emekçilerinin giderlerini karşılamak adına kullanılacak.
28 Haziran günü aynı zamanda sanatçının doğum günü olması açısından da önemli bir gün. Harun Tekin, bu özel güne denk gelen konserde yaklaşık 75 dakika boyunca ağırlıklı olarak başkalarının yazdığı ve kendisi için manevi değeri olan şarkılara yer verecekmiş. Söz konusu konserde tek başına ve akustik gitarıyla yer alacak olan Harun Tekin, kaliteli bir yayın için tüm testleri tamamladıklarını da kendi sosyal medya profilinden duyurarak tüm müzikseverleri bu özel konsere davet etti.
Bir anlamda yeni dönem konserleri için deney niteliği de taşıyan bu konser belki de devamında başka sanatçıların da katılımıyla sürdürülebilir. Biletimi aldım merakla ve heyecanla Pazar günkü ‘Hediyeler’i konserini bekliyorum.
Sezen Aksu’dan Yeni Şarkı: Konduramadım
2018’in en özel işlerinden olan Demo projesiyle Sezen Aksu çok özel bir albüm yayınlamıştı. Başka sanatçılara verdiği şarkıların kendi sesiyle demo kayıtlarından oluşan bu proje albüm 2. bölümüyle adım adım yaklaşıyor. ‘Yetinmeyi Bilir Misin?’, ‘Ben De Yoluma Giderim’, ‘Ne Yapayım Şimdi Ben?’, ‘Kaybedenler’ Demo 2 albümünden şimdiye kadar yayınlanan şarkılardı. Henüz albümün yayınlanmasına kadar muhtemelen daha birkaç single daha yayınlanacaktır diye tahmin ediyorum.
Geçen hafta Sezen Aksu bir sürpriz yaparak Demo 2 albümünden yeni bir şarkı yayınlamak yerine yepyeni bir şarkı yayınladı. Okay Barış ile düet yaptığı KONDURAMADIM iki versiyondan oluşuyor. Biri Ozan Bayraşa’nın Rework’ü diğeri ise Okay Barış düzenlemesiyle olan versiyonu.
‘Konduramadım’ Sezen Aksu’nun da deyimiyle hareketli, neşeli tam da bir yaz şarkısı. Şarkının klibi de büyük sürpriz, çünkü klibin oyuncuları çok özel. ‘Konduramadım’ın klibinde Demet Akbağ, Zeynep Bastık, Şanışer, Simge Sağın, Murda, Ayşe Özyılmazel, Kalben, Edis, Ezhel, Mabel Matiz şarkıyı Sezen için söylüyorlar, klip de böylece kendisine sürpriz bir doğumgünü hediyesi oluyor.
Sertab Erener yine dinamik, yine kendisinden söz ettirecek detayda ve derinlikte dolu dolu bir albüm ile karşımızda. 1992 senesinde hayatımıza ‘Sakin Ol!’ albümüyle ilk adımını atan Erener, 28 yıl boyunca yaptığı her albümle sanatını ve çalışkanlığını her defasında dinleyenlerine ispatlıyor.
Gelelim yeni albüme, Sertab Erener’in ‘Ben Yaşarım’ın kartonetindeki yazdığı metin beni çok etkiledi. Şarkı söylemenin Sertab’ı Sertab yapan gerçek olduğunu, sesiyle yakaladığı bu mucizenin onu hayata bağlayan gerçek olduğunu dile getirmiş. Belki de bu sebeple bu albümün şarkı sözlerinde de ağırlık olarak kendi imzası yer alıyor.
Yeni albümün prodüktörlüğünü Emre Kula ile birlikte üstlenen Sertab Erener 13 şarkı ve 1 versiyon ile dinleyicisine zengin bir müzik yolculuğu hazırlamış. Bestelerin büyük çoğunluğunda Emre Kula imzası yer alırken, bu albümde Ersel Serdarlı imzalı şarkıların yanı sıra Sertab Erener’in Ersel Serdarlı ile birlikte yazdığı şarkılar da var. Ve tabi her albümde olduğu gibi bu albümün de önemli konukları var. Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı ‘Belki De Aşk Lazım Değil’, Doğan Duru’ya ait ‘Koyudur Karanlığı’ ve Can Bonomo’nun ‘Anca Gidersin’i albümün can alıcı noktalarından. 2018’de yayınladığı sözleri Can Bonomo’ya, bestesi Sertab Erener ve Emre Kula’ya ait ‘Belki De Dönerim’ bu albümde de yer alırken, geçmiş senelerde yayınlanan Sezen Aksu’nun söz ve bestesi olan çocuk gelinleri konu alan ‘Kız Leyla’ da ‘Ben Yaşarım’ın repertuarında yer almış.
13 albümlük büyük bir kariyer, her yayınladığı yeni albümle bir öncekinden kalan izi daha güzel bir şekilde devam ettirmek çok zor bir iş olsa da, Sertab Erener bu başarıyı ve beceriyi bize senelerdir gösteriyor. Sertab Erener en iyiler listemi sıralarken her zaman en üstte ‘Sertab Gibi’ yer alıyor. Özellikle son senelerde yayınladığı albümlerden benzer şekilde beni ayrı etkileyen 2016 senesinde yayımlanan ‘Kırık Kalpler Albümü’ çalışması olmuştu. ‘Kırık Kalpler Albümü’nden 4 sene sonra gelen ‘Ben Yaşarım’ da bir dinleyici olarak hafızamdaki Sertab arşivine özel bir giriş yaptı. Normalde albüm yazısı yazdığımda Oscar’ımı Verdim gitti bölümü 2-3 şarkıdan çok olmaz, ‘Ben Yaşarım’ bu anlamda o kadar zengin ki sadece yıldız vermekle yetinemedim bazı şarkılarda.
Geçtiğimiz hafta albümün Instagram’daki özel lansman gecesinde Sertab Erener her şarkıyı tek tek anlattı, her birindeki müzisyen detayına kadar tüm emekleri bir bir dinleyenleriyle paylaştı. Bu albümde farklı vokal teknikleri denediğini belirten Sertab Erener bu anlamda da albümün farklı bir yanı olduğunu da açıkladı.
Albümün kartoneti de şarkılar kadar özel ve üzerinde düşünüşmüş bir çalışma olmuş. Albümden ilk çıkan şarkı ‘Bu Dünya’ için kapak görselinde Sadi Güran’ın nefis bir Sertab Erener Portresi yer alırken, ‘Ben Yaşarım’ın kapağında ise ressam Dicle Çiftçi’nin yaptığı kendi portresi yer alıyor. Benim gibi albüm kartoneti detayı seven biri için ‘Ben Yaşarım’ tam anlamıyla bir hazine. Her şarkının söz ve müzik bilgileri olan sayfalarda ressam Dicle Çiftçi’nin çalışmaları ayrı bir renk katmış. Albümdeki şarkılar için klipleri de önden hazırlayan Sertab Erener, belli aralıklarla klipleri yayınlayacağını da geçtiğimiz hafta yaptığı Instagram canlı yayınında açıkladı. Bu çalışmalardan ilki olan ‘Kafanı Yorma’ albümün çıkışıyla birlikte yayınlandı. Bu nefis albümü canlı izlemek, dinlemek benim de herkes gibi hayalim. Farklı bir konser deneyimi olacağı için bunu da yazmak istedim. 3-4 Temmuz’da yani iki gece üst üste İstanbul Açıkhava Gösteri Merkezi’nde (Yenikapı’da) 1400 araçlık bir kapasiteyle, sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde Sertab’ı yeni şarkılarıyla dinlemek ve izlemek isteyenler arabalarından bu konserde yeni şarkılara eşlik edebilecekler.
Yıldızlar: Ben Yaşarım, Kafanı Yorma, Sormaz
Oscar’ımı Verdim Gitti:
Sene 2009 Aralık ayı ve ben askere gittim. Askerdeyken müziğe dair neler yayınlandı, gündemde ne var diye atlamamak adına her hafta not aldığım bir defterim vardı. O deftere yeni çıkan ve merak ettiğim tüm yeni albümleri/şarkıları kaydediyordum. Terhis olduğumda o şarkılar ve albümler gündemde olmasa bile atlamamak için bu notlar benim için çok önemliydi. 123 o notlardan altını çok kez çizdiğim bir gruptu. Ilk albümleri ‘Aksel’i o kadar çok okudum ki, resmen artık o albüme bir an önce kavuşmak istemiştim. Albümün yayınladıkları özel formatlı kitaplı halini alıp eve dönüp dinleme hayali hala aklımda.
123 ve haliyle Dilara’nın vokali beni her zaman geçmişe götürüyor, merak ettiğim bir müziği dinleme heyecanımı her seferinde bana yeniden hatırlatıyor. 123 sayesinde Dilara Sakpınar’ın etkileyici vokaliyle tanıştım. Yayınladıkları her albümde müziklerine daha da hayran olduğum 123’ü şanslıyım ki birkaç kere canlı canlı da izleyebilmiştim.
En son 2014 senesinde yayınladıkları 4. Albümleri ‘Anja’dan sonra grup üyeleri kendi yollarında müzik ile akmaya devam ederken, Lara Di Lara da Dilara Sakpınar’ın solo projesi olarak hayata geçti. İlk mahsül 2015 senesinde ‘Oraya Doğru’ ile geldi. Lara Di Lara 2 sene sonra ‘Hazineler İçindesin’i yayınladığında yarattığı zengin dünyaya yine hayran kalmıştım.
Şimdi esas hazinesi ‘Sudaki Çığlık’ı keşfetmenin zamanı. Dilara Sakpınar’ın yani Lara Di Lara’nın ikinci albümü ‘Sudaki Çığlık’ her şarkısında bir başka sürpriz içeren 19 şarkılık nefis bir albüm ile karşımızda. Bu albümde Lara Di Lara önceki çalışmalarına ve hatta 123’teki şarkılara göre özellikle şarkı sözlerinde daha net bir şekilde duygusunu aktardığını düşünüyorum. Sözlerde daha keskin ve içten bir iletişim var ‘Sudaki Çığlık’ta. Türler arasında dans eden şarkılarla dolu ‘Sudaki Çığlık’ Lara Di Lara karantinayı daha yaşabilir bir döneme dönüştürdü benim için.
‘Sudaki Çığlık’ prodüksiyonu ve miksleri Aras Levni Seyhan imzası taşıyor. Albümün kayıtları Levni’nin Viyana’daki stüdyosunda gerçekleştirilmiş. Üstelik kayıtlarda Viyana’nın bilinen sanatçıları olan Willi Rosner, Herbert Pirker, Fabian Rucker, Oliver T. Johnson kayıtlarda yer almışlar. Sudaki Çığlık’ın içeriği kadar kapağı da bir o kadar ilgi çekici. Valerija Ilchuka’nın tasarımı olan kapağın fotoğrafıysa Kıvılcım Güngörün’e ait. Hikâyelerini kendi duru anlatımıyla ve zengin müziğiyle ‘Sudaki Çığlık’ta derleyen Lara Di Lara bu sıralar beni dinledikçe yükselten en güzel şey oldu.
Yıldızlar: Yelpaze, Yap, Karanlık, Tuzak, Yaklaştıkça, Yanıyorum, Sudaki Çığlık
Oscar’ımı Verdim Gitti:
ARTPOP albümü 2013 senesinde yayınlandığında Lady Gaga’nın ne yapmaya çalıştığı aslında çok anlaşılmamıştı. Daha doğrusu herkesten önce ‘bu dünyayı zaten 40 kere keşfeden Madonna’dan sonra daha iyisini Lady Gaga mı yapacaktı?’ algısı belki de önündeki en büyük engeldi. Kabul edelim, Madonna gibi büyük bir stardan elbette etkilenmiştir, kim Madonna’dan etkilenmez ki, nasıl olabilir böyle bir şey. Ama bir diğer gerçek de var ki, Lady Gaga müzik paletini her seferinde daha da genişleten, zenginleştiren, denemekten usanmayan ve yaptığının da en iyisini yapan aşırı azimli, çalışkan bir sanatçı.
ARTPOP’tan sonra Tony Bennett ile sıra dışı bir albüm yaparak caz dünyasına korkusuzca dalan da Lady Gaga’ydı, 2 sene sonra Mark Ronson ile stüdyoya kapanıp akustik bir kadın şarkıcı olduğunu ispatlayan da yine Gaga’ydı. Yetmedi Bradley Cooper ile ‘A Star Is Born’ filmini çekti, filmin müzikleriyle yer gök inledi, En İyi şarkı Oscar’ı aldı, En iyi Kadın Oyuncu Oscar adayı oldu, daha ne olsun. Bir sanatçı kaç tane yıldızlı pekiyi alabilir. Tüm bunlar olurken elbette Gaga da insan, duygusal çıkışları, bağımlılıkları, psikolojik sorunlar yaşayan bir sanatçı olarak binip indiği dev dalgalardan yepyeni bir dünya inşa ediyor ve Chromatica doğuyor.
Albüm üç bölümden oluşuyor. Her bölümde Lady Gaga’ya bir şarkıda konuk bir sanatçı katılmış. İlk bölüm albümün ısınma turu gibi düşünülebilir. İlk bölümün en önemli şarkılarından olan ‘Rain On Me’de Gaga’ya Ariana Grande eşlik ediyor. Söz konusu single aynı zamanda albümün çıkışını müjdeleyen şarkı olarak da merak çanlarını en yüksek notada çaldırdı. Klipte ikili hem şarkının hakkını veriyor hem de danslarıyla ortalığı yıkıp geçiriyor. Her şey güzel ama klipteki kostümleri bana çok göz yorucu geldiği için, biraz fazla abartı bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim.
İkinci bölümde Lady Gaga’ya Sour Candy’de BLACKPINK eşlik ediyor. K-Pop hayranları muhtemelen bunu es geçmemiştir, dinlemelere bakılınca albümden en çok dinlenen şarkı bile olabilir. Albümün üçüncü ve son bölümü Lady Gaga’nın hayat enerjisini yansıtan bölümmüş. Böyle olunca da albümün incileri burada dizi dizi sıralanmış. ‘Sine From Above’ şarkısında Gaga Elton John ile buluşmuş. Benim nazarımda albümün en özel şarkısı Elton John ile yaptığı düeti.
Chromatica dünyası baştan sonra dans dolu bir yolculuk. Bir tane bile slow şarkı yok ve Lady Gaga bu albümü kulüplerin kapalı olduğu, konserlerin bile muhtemelen bu sene yapılamayacağı bir dönemde yine de yayınlaması büyük cesaret. Chromatica’yı acılarından arınmak, sorunlarını dışa vurmak için yapan Gaga, böyle bir dönemde bu kadar enerjik bir albüm yayınlamanın herkese iyi geleceğini düşündüğü için daha fazla beklemek istememiş. Her yaptığı albümünü içine girince daha da derinleşen bir hikaye ile yayınlayan Gaga’nın şimdiye kadar yaptığı belki de en kişisel çalışması Chromatica olabilir. Dans ederken düşündüren, salınırken şarkının sözleriyle bir başka durumu farkettiren çok özel bir çalışma diyebilirim.
Yıldızlar: Alice, Free Woman, Fun Tonight, Plastic Doll, Sour Candy, 1000 Doves
Oscar’ımı Verdim Gitti:
‘7 Tepeden 7 Kıtaya’ konser dizisi kapsamında Afrodisias, Kapadokya, Patara, Efes, Hierapolis, Safranbolu, İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleşen konserlerde Ferman Akgül, Şirin Pancaroğlu – Bora Uymaz, Serkan Çağrı, Yusuf Güney, Murat Karahan, Kubat, Fettah Can, Mazhar Alanson ‘Evde Bayram Konserleri’ olarak bayram boyunca izleyiciyle buluştu. Televizyondaki bu yayınları kaçırdıysanız performanslar daha sonrasında Youtube’dan da izlenebiliyor.
Ece Dorsay – Unpublished Demos
Karantina dönemi uzun zamandır yayınlanmadan bekleyen şarkıların yayınlanmasına da imkan veriyor. Ece Dorsay 20 senelik müzik kariyerinde yayınladığı dört solo albümden sonra geçtiğimiz hafta 1999-2004 yılları arasında kaydettiği ve deyim yerindeyse gizli kalmış eserlerinin akustik versiyonlarını bir albümde toplayarak yayınladı. 31 şarkılık bu demo albümün ilk iki şarkısında Ece Dorsay’ın bestelerine Yavuz Çetin’in solo çaldığı gitar bölümleri eşlik ediyor. 31 şarkılık albümde hem Türkçe hem de İngilizce eserler yer alıyor. Albümün miks ve mastering çalışmalarını da kendisi yapan Ece Dorsay, kapak tasarımını da kendisi üstlenmiş.
Senelerdir yayınlanmasını bekleyen bu şarkıların artık dinleyiciyle buluşmasından sonra, Dorsay şimdilerde yeni albümü için kolları sıvamış. Ağırlıklı olarak İngilizce şarkılardan oluşacak olan beşinci stüdyo albümü için çalışmalarını evinde kurduğu stüdyosunda sürdüren sanatçı aynı zamanda Youtube kanalından da performans videoları yayınlamayı sürdürüyor. Yeni albüme dair haberler ve şarkılar gün yüzü görene kadar şimdilerde 31 şarkılık akustik ‘Unpublished Demos 99-2004’ albümünü tüm dijital platformlardan dinleyebilirsiniz.
Başvurular 3 Haziran’da Sona Eriyor!
Son 7 yıldır birçok yeni müzisyen ve gruba platform olan Red Bull Warm Up bu sene ilk defa dijital olarak gerçekleşecek. Kendi eserlerini bir video aracılığıyla gönderecek olan katılımcılar 3 Haziran tarihine kadar başvurularını yapmaları gerekiyor. Proje sonunda seçilen 1 müzisyen ya da grup kendi video klibine kavuşacak ve profesyonel bir müzik stüdyosunda kayıt alma imkanı yakalayacak.
Katılımcıların eserlerini maksimum 4 dakikalık bir video kaydıyla hazırlamaları bekleniyor. Türkiye’nin her yerinden halk oylamasıyla seçilecek olan en iyi 10 müzisyen ya da grup finale kalacak. Ardından jürinin değerlendirmesiyle 1 müzisyen ya da 1 grup Red Bull Warm Up’un kazananı olarak ilan edilecek.
Bu güne kadar