Paylaş
Bilenler çoktur ama bilmeyenler için bir kez daha üzerinden geçmekte yarar var.
Benfica 19060-1961’de Barcelona’yı, 1961-1962’de ise Real Madrid’i devirerek üst üste iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nı müzesine götürür. Takımın başında Macar Teknik Direktör Bela Guttmann vardır. Guttman, bu iki zaferin ardından maaşına zam ister. Ancak bu talep reddedilir ve Macar hocanın görevine son verilir. Guttmann kırılır ve “Benfica bundan sonra 100 yıl boyunca Avrupa kupası alamayacak” der. O Guttmann gider, o ‘lanet’ kalır, Benfica o günden sonra oynadığı 8 Avrupa finalinden de eli boş ayrılır.
Öyle ya, önemlidir vefa...
***
2009 yılı... Arkasspor, CEV Challenge Cup’ta şampiyonluğunu kucaklamış. O dönem görev yaptığım Habertürk Spor’un sürmanşetine “Filenin Avrupa mArkası” başlığını atıyorum gururla. Sonrasında Lucien Arkas ile röportaj yapmak için İstanbul’dan İzmir’e geliyor, meslek yaşamımın en keyifli söyleşilerinden birini yapıyorum. Bay Arkas’ın kibarlığı, samimiyeti, İzmir aşkı ve vefasına hayran kalıyorum.
O güne dair bir sözü var ki, halen aklımda. “Takımla ilgili en çok ne kızdırır sizi” diye soruyorum, “Mücadele etmeden yenilmek... O formanın arkasında benim ismim ve İzmir’in adı yazıyor. Ben İzmir’i yerlerde süründürmem!” diyor...
Bırakın yerlerde süründürmeyi, o İzmir’in gururu oldu Arkas yıllardır. 2009’daki Avrupa Şampiyonluğu’nun ardından 2011’de aynı kupada bir kez daha finale yükseldi Lacivert-Beyazlılar...
Durmadı...
2012’de Avrupa’nın 1 numaralı kupasında, CEV Şampiyonlar Ligi’nde Dörtlü Final oynama hakkı kazanan ilk Türk erkek takımı olma başarısını gösterdi. 2006, 2007, 2013 ve 2015’te yaşanan lig şampiyonlukları, 2009 ve 2011’de kazanılan Türkiye Kupaları... Tüm bunların da ötesinde yetiştirilen oyuncular, İzmir’de voleybola olan ilginin kar topu gibi büyüyüşü.
Sonrası biraz karışık...
2015’te yaşanan son şampiyonluğun ardından ligde aynı başarıyı bir kez daha tadamadı Arkas.
Kupaların, finallerin, Final Four’ların geldiği Avrupa’da son 5 yıldır kazanılan maç sayısı bir elini parmaklarını geçmiyor!
2022’de alınan Türkiye Kupası dışında yerel tek bir başarı yok...
Hele bu sezon... Ligde son 8 maçında sadece 2 galibiyet alabilen, bu seride kalitesiyle, bütçesiyle kendisiyle kıyaslanmayacak Cizre, Hekimoğlu gibi takımlara yenilen bir takım var karşımızda.
Böyle bir seri, takımın tarihinde yok! Bu seri sonucunda Arkas belki de 2005’ten bu yana ilk kez Dörtlü Finaller’i göremeyecek.
13 yıldır takımın başına olan antrenör Glenn Hoag’ın oğlunu takıma katması, ısrarla ilk 6’da tutması, Efe Mandıracı gibi Türk voleybolunun en parlak yeteneğinin sakatlığı, homurtular, dedikodular...
Spor bu... Başarı da var, başarısızlık da. Birlikte çalışmak da var, yolları ayırmak da...
Son 3 yılda 2 lig şampiyonluğu yaşamış takımda da görev değişimleri yaşanabilir.
Ancak başta da söyledim ya, vefa önemli!
Kimseye ‘Atıf’ta bulunmak istemiyorum ama takımın altın çağlarında direksiyonda olan, hayatını voleybola veren bir spor adamına “Senin 30 yılda öğrendiğini, biz 3 ayda öğrendik” diye ukalalık yapmakla olmuyor bu işler!
Son 7 yılda 4 kez final oynuyorsun ama, ‘Bela Guttmann’ efsanesi belki de vefasızlığın cezası olarak yakana yapışıyor.
Yalnız uyarayım!
Benim tanıdığım Lucien Arkas ne kendi ismini ne de İzmir’in ismini yerlerde süründürmez!
Paylaş