Göz göre göre çürümesinler

İznik Gölü’nün Orhangazi’ye göre kuzey yakasında, Karsak mahallesinden başlayıp, Narlıca’ya kadar olan bölümde ağırlıklı olarak da Gürleler, Gemiç ve Sölöz mahallelerinde yoğunlaşmış eski evlerimiz var.
Bazı evlerin 200 yıllık olabileceği, hatta farklı özelliklere sahip olduklarını biliyoruz.
Örneğin en dikkat çekici olanı Sölöz mahallesinde hemen yol kenarında devasa görüntüsü ile duran eski tarihi ev.
Yine, Gemiç ve Gürle mahallelerindeki eski evler her biri farklı özellikleri olan, tarihi nitelikleri yanı sıra, farklı bir çok hikayeyi de bünyesinde barındıran evler.
Ancak, her biri neredeyse kaderine terkedilmiş durumda.

*

Elbetteki bahsettiğim bu tarihi evlerin bazılarında yaşam devam ediyor.
Ancak aralarında kullanılmayan, atıl vaziyette, bir anlamda terkedilmiş halde olanlar da var.
Hem terkedilmiş olanlar hem kullanımda olanların tamamı iç turizme kazandırılabilir.

*

Aslında bu husus daha önce yine gündeme gelmişti.
Orhangazi’de sanayi gücü ile tarım gücünün sıra yeni bir ekonomik katkı kapısı olarak turizm planlanmıştı.
Eski yönetimler zamanında bu konuda hem bu tür iç turizme yönelik tarihi evler, hem doğa turizmi, hem termal turizmi konusunda eski yönetimler çeşitli adımlar atmıştı.
Belediye, kaymakamlık ve Ticaret ve Sanayi Odasının bu konuda somut adımları olmuştu.
Doğa turizmi, tarih ve dış mahallelerdeki eski köy evlerinin turizme kazandırılması, ve bana göre en önemsenmesi gereken termal turizmi konusunda ciddi ve güzel girişimler olmuştu.
Ancak gelin görün ki saydıklarımın hiç birisi konusunda sonrasında ve yeni dönemde tek bir adım dahi atılmadı.
İşte bu ilgisizlik ile birlikte de dış mahallelerdeki bu tarihi köy evleri de kaderine terkedilmiş olduOysa, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu başta olmak üzere, Kültür Bakanlığı ayrı bir proje ve tabii ki Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda ayıracağı özel bir bütçe ile bu evler restore edilebilir, turizme kazandırılabilir.

İçinde yaşayanlar için uygun koşullarda avantajlı bir ödenek ile bu evler restore edilip gelecek nesillere bırakılabilir.
Elbetteki bunu yapacak bir akıl gerekiyor.
Bu akıl, küçük olsun benim olsun mantığından uzak, büyük olsun herkesin olsun düşüncesi ile hareket edecek.
Yük taşımayı, sorumluluk almayı, elini taşın altına koymayı kendisine bir külfet değil, bir ödül gibi gören bir akıl lazım.
Bu akıl nasıl edecek, nasıl becerecek bilemiyoruz...
Ancak, saydığım 3 unsur termal, doğa ve tarihi evler ile ilgili ortaya çıkarılabilecek yeni turizm hareketi şehrin kaderini değiştirebilir.

*

Bizlere düşen bu gibi unutulan hususları hatırlatmak, dikkat çekmek.
Yapacak olan devletin idarecileridir.
Bu hususta gecikmeden bir şeyler yapılması da şarttır.