Orhangazi’nin üniversite konusunda şöyle bir gerçeği var.
Bursa ve ilçeleri içinde en iyi üniversite kampüsüne sahip ilçesi Orhangazi.
Gerçekten de Yeniköy’de inşa edilen yeni üniversite kampüs alanı Bursa’nın hiç bir ilçesinde yok.
Üniversite binası hem bugünkü koşullara göre ihtiyaca fazlasıyla cevap veriyor, hem gelecekte büyümeye ve genişlemeye de son derece müsait.
Rezerv alanı geniş, olası bir yeni bölüme yada yeni bağımsız bir üniversite için son derece uygun bir kampüs alanı.
Bu binanın kazandırılmasında aslan payı Asil Çelik fabrikasınındı.
Yıllar önce bu binayı o günün rakamları ile 6 milyon TL’ye maletmiş son derece modern ve büyük bir kampüs alanı kazandırılmıştı.
Bu proje kapsamında Orhangazi’ye de bir okul yapılması kararlaştırılmıştı.
Tabii, böyle bir proje ortaya atılınca, tüm şehir bir konuda heyecanlanmıştık.
TOBB okul binasını yapacaksa, Orhangazi’ye nitelikli bir lise binası kazandırılabilir diye umut etmiştik.
Bu konuda aslında şehir de tek ses olmuştu.
Hem yerel yönetim, hem bürokrasi, hem siyasi irade bu konuda tek ses olup Orhangazi’ye nitelikli bir okul kazandırılması için el birliği yapmıştı.
Hatta bu görüşe muhalefet de açıktan destek vermiş, Orhangazi’ye bir fen lisesi ya da nitelikli bir okul kazandırılması için uğraşlar başlamıştı.
Ne yazık ki bu konuda son dönemde yaşanan gelişmeler pek de olumlu görünmüyor.
Özellikle bu hizmetlerden Kültür Merkezi ve Gençlik Merkezi binası gerçekten görülmeye değer bir yer oldu.
Belki de dış ilçelerin hiç birisinde olmadığı kadar büyük ve çok amaçlı bir Kültür Merkezi Orhangazi’de hizmete girdi.
İlçedeki açılış programlarının ardından da Orhangazi’deki medya mensupları ile özel bir sohbet toplantısı yaptı.
*
Öncelikle sohbet toplantısına geçmeden önce Kültür Merkezi ile ilgili bir kaç kelam etmekte fayda var.
Kültür Merkezi’nin yapıldığı alan 1950’li yıllardan 2000’li yılların başına kadar Marmarabirlik’e ait zeytin depoları olarak hizmet verdi.
Bu, şu anlama geliyor, artık acil önlemlerin alınması, tarımsal sulamadan, sanayiye giden suya, bilinçsiz sulamadan, gölü besleyen su kaynaklarının doğru yönlendirilmesine kadar her türlü tedbirin alınması.
Hatırlayacaksınız, geçen hafta Orhangazi’de bölgede tarımsal sulama yapan Keramet Sulama Birliği İznik Gölü’ndeki su seviyesinin korkutucu boyutlara ulaşmasından dolayı Tarımsal sulama sezonunu kapatma kararı almıştı. Bu, öyle kolay alınacak bir karar değil. Çünkü bugünlerde üreticinin en çok ihtiyaç duyduğu şey su.
Sonbahar aylarının yağışsız geçmesi, çiftinin ihtiyacı olan suyu daha da artırmış durumda. Dolayısı ile Keramet Sulama Birliği böyle bir karar aldı ve geçtiğimiz pazar günü bölgede tarımsal sulama sezonunu üreticilerine de duyurarak sonlandırdı. Bu karar İznik Gölü’ndeki su seviyesinin riskli noktaya gelmesinden dolayı alınan bir karar oldu.
***
Peki İznik Gölü’ndeki “riskli seviye” neresi. İznik Gölü’nün Denizden seviyesi normal koşullarda 85,50 metre. Bu seviye İznik Gölü’nün eski su seviyesi, yani çekilme yaşanmadan önceki normal seviyesi. Zaten İznik Gölü’ndeki su seviyesi 86.50’nin üzerine çıktığında göl kapakları açılır, su seviyesi normale dönene kadar su boşaltması yapılırdı. Gelin görün ki göl kapakları öyle sanıyorum ki en son 2010 yılında açılmıştı. Yani bundan tam 12 yıl önce. 12 yıldır İznik Gölü’ndeki su seviyesi git gide azaldı,
bugünkü seviyeye kadar geldi. Peki Gölün riskli seviyesi neresi? Şu anda resmi olarak teyit alamasak da göl seviyesi “riskli seviye” olan 83,30’lara kadar gelmiş durumda.
Pandemi ile birlikte dünyada en kıymetli emtianın başında gıda gelmeye başladı.
Dünya bunun farkına vardı.
Türkiye farkındaydı. Zaten tarım üretimi her geçen gün artıyordu.
Yine de daha fazlası gerekliydi.
Çünkü verimli topraklarımız, ekilmeyi bekleyen binlerce dektar alanlarımız hala vardı.
İşte bu anlamda Tarım Bakanlığı kısa adı TAKEP olan “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” hayata geçirdi.
Bu proje özellikle atıl durumdaki tarım alanlarının tarımla buluşturulması noktasında çok önemliydi.
Şimdi tescil süreci ile birlikte şubat ayında Togg’un ön siparişleri alınacak, mart ayının sonunda ise artık Togg’u yollarda görebileceğiz.
Ne yalan söyleyeyim, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tarihi anlarına tanıklı etmiş bir gazeteci olarak ne kadar gurur duysam azdır.
Son derece muhteşem görüntülere an be an şahitlik ettim; ülkemin, milletimin gücü ile bir daha gurur duydum.
*
Hikaye 60 yıl öncesine dayanıyor.
Devrim otomobilini 1961 yılında engelleyen güç, bugünkü iradeye artık karşı koyamadı.
Birlik, tüm maliyetleri de göz önünde bulundurarak zeytin fiyatları için ciddi bir rakam ortaya koydu.
Marmarabirlik, bu yıl zeytinde tavan fiyatı 46 TL, taban fiyatı ise 18 TL olarak açıkladı.
Bu fiyatlar geçen yılki rakamlara göre yüzde 120 oranında artış göstermiş oldu.
Bu rakamlar sonrasında akıllara Marmarabirlik Genel Başkanı Genel Başkanı Hidamet Asa’nın aylar önce İznik Kooperatif kongresinde yaptığı açıklama geldi.
O gün Asa, zeytin fiyatları ile ilgili kendisine gelen sorular üzerine şunu demişti;
“Ortaklarımızı asla mağdur etmeyeceğiz. 30 TL ise 30, 35 TL ise 35 TL. Ne gerekiyorsa onu yapacağız” demişti.
30 mu, 35 mi diye beklerken, 46 TL fiyat ortaya çıktı.
Çünkü Orhangazi ne konut üretme ne de sanayide şu anki koşullarla büyüme şansı yok. Çünkü daraldıkça daraldı, ufaldıkça ufaldı. Şehrin bir tarafı dağlık,
bir tarafı İznik gölü ve ova, Bursa istikameti tarım alanları ve dağ, Yalova istikameti ise Yalova sınırının burnumuzun dibine kadar gelmesinden dolayı daracık alan.
Bu koşullarda önlem alınmazsa, yeni imar çalışması yapılmazsa büyük sıkıntılar hepimizi bekliyor.
*
Bu konuda net bir serzeniş de Erol Hatırlı’dan geldi. 4 Ekimde Meclis, 11 Ekimde de Yönetim kurulu seçimlerini yapan Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanı Erol Hatırlı, Dünya Gazetesi’ne bir açıklamada bulundu. Benim bu satırlardan Orhangazi için sık sık yaptığım serzeniş ve sorunlara daha yüksek perdeden vurgu yapmış Erol Hatırlı. Olması gerektiği gibi. Açıkçası, geç kalınmış da olsa yapılan bu açıklama ve çözüm önerileri üzerine söyledikleri, ilçede bu hususta yapılabilecek çalışmaların da önünü açacaktır.
*
Erol Hatırlı’nın Dünya Gazetesi’ne yaptığı açıklamalara göz atmakta fayda var. Erol Hatırlı, Orhangazi’nin sanayi ve tarımdan sonra turizmde de varlık göstermeye çalıştığını hatırlattı. “Biz imar konusunda tıkanıyoruz. Turizm için de sanayi için de aynı şey söz konusu. Bir tarafımız Yalova sınırında, bir yanımız orman bir yanımız da tarım arazisi. İlçe, merkeze sıkışmış durumda. Öncelikli olarak buna bir çözüm arayışımız olacak. Planlar ölçüsünde bu gidişatın değişmesi gerekli”