Paylaş
Türkiye açısından dikkat çekici olan ise Bağdadi operasyonunun YPG’yi aklama ve ona paye çıkarma çabasına dönmüş olması. Bu, Barış Pınarı harekâtı sürecindeki gelişmelere de baktığımızda Türkiye açısından kabul edilemez bir durum. Kabul edilemez olmanın yanı sıra gerçekçi de değil. Geçmiş süreçte iki terör örgütünün zaman zaman işbirliği yaptığını, birbirlerini kullandıklarını, özellikle YPG/PYD’nin çıkarına göre davrandığını biliyoruz. Son olarak YPG/PYD terör örgütünün bazı üst düzey DEAŞ’lıları petrol tankerleri ile İdlib’e kaçırdığı da ortaya çıkmış, uluslararası basın tarafından da haberleştirilmişti. Bağdadi ile bağ kurulur mu bilmem. Açık kaynaklara bakınca tarihlerin üst üste gelmesi kafa karıştırıyor, soru işaretleri yaratıyor. Sonuçta uluslararası birçok saldırının, bölgenin bu noktaya gelmesinin arkasındaki isimlerden biriydi, DEAŞ’ın elebaşıydı...
TERÖR BİR BUMERANG
Terörle mücadele “ayrımsız, amasız” tüm örgütlere karşı aynı kararlılıkla tüm ülkeler tarafından sürdürülmeli. Ancak gerçekleri, bağlantıları görmeyerek hem Bağdadi’ye yönelik operasyondan YPG/PYD’ye pay çıkaranlar ya da örgütün kendi kendine pay çıkarmasına sessiz kalanlar, hem de harekâtın başladığı andan itibaren PKK/PYG’li teröristlerin Suriye’deki elebaşı olan Şahin Cilo, Mazlum Abdi gibi kod adları ile bilinen Ferhat Abdi Şahin’i, uluslararası arenada ön plana çıkaranlar mutlaka bundan ilerleyen süreçte zarar görecektir. Batıya karşı ‘DEAŞ’ı bir aparat gibi kullanan terör örgütü ile ilgili gerçekleri bir gün mutlaka görmek zorunda kalacaklardır. Terörün en belirgin özelliklerinden biri bumerang oluşudur. Bunu en çok bir terör örgütünün elebaşına karşı operasyonun ardından bir başka terör örgütüne teşekkür edenlerin bilmesi gerekir.
KANDİL’E YÖNELİK OPERASYONLAR
Türkiye “terör himayecisi” davranışlara bir süredir sahada karşılık vermeyi tercih ediyor. ABD ve Rusya ile yaptığı anlaşmalarda masada, “koşullara uyulmaz ise harekâtların devam edeceği” şartını koymuştur. Diğer yandan içeride ve dışarıda bu mücadelesini de sürdürmektedir. Ankara’da Ferhat Abdi Şahin’in Kobani’de yoğun güvenlik önlemleri ile korunduğu bilgisi var. Kendisinin Kandil ile arasının da açık olduğu belirtiliyor. Diğer yandan Ankara’nın Kandil’e yönelik hedefi, özellikle nokta operasyonlarla terör örgütünün sözde tepe yönetimine ilişkin operasyonları da sürüyor ve sürecek. Kaynaklar, özellikle son dönemdeki nokta operasyonların ardından örgütün yeni talimatlar verdiğine dikkat çektiler. Buna göre örgüt artık üç-dört kişinin bir arada dolaşmasını istemiyor. Araba yerine motosiklet, hatta çoğu zaman yaya olarak yolculuklar tercih ediliyor. Kaynaklar “Örgüt sıkıştı, operasyonlar sürecek” mesajını veriyor. Diğer yandan örgüte yönelik mücadelenin örgüte katılımın olduğu diğer ülkeler tarafından da ciddiyetle sürdürülmesi gerekiyor. Türkiye’den katılım çok azaldı. Ancak Suriye, İran ve Irak’tan katılım sürüyor.
FETÖ İLE MÜCADELEDE SON DURUM
Terör örgütlerinden ve terörle mücadeleden bahsederken, FETÖ’yü de unutmayalım. Ankara, Pensilvanya’da şeker hastalığı tedavisi sürdürülen örgütün elebaşı Gülen’in talimat ve mesajlarını yakından takip ediyor. “Bir yerine 500 kat çalışın” talimatı gerçekçi bulunmuyor. Artık FETÖ’nün böyle bir gücünün kalmadığı tespiti yapılıyor. Mücadelenin başarılı bir noktaya geldiğinin, örgütün operasyonel gücünü kaybettiğinin ve herhangi bir kurumda yeniden organize olamadığının da altı çiziliyor.
Paylaş