Tek ortak noktaları Erdoğan düşmanlığı nedeni ise dış politika

Bir de Bloomberg var. Yazılarda ortak nokta: “Erdoğan ve Erdoğan’ın uluslararası alanda uyguladığı politikalara düşmanlık...” Başlıklar kısaca şöyle:

- “Erdoğan, iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor: Kendi ülkesinde, Suriye’de ve ayrıca Almanya’da.

-Erdoğan, Ukrayna’dan Suriye’ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor.

- NATO, Erdoğan’ın genişlemeyi geciktirmesine izin vermemeli. (İsveç kararı nedeniyle)

-Giderek tutarsızlaşan Cumhurbaşkanı’nın yönetiminde ülke felaketin eşiğinde. Erdoğan’ın seçim yaklaşırken sergileyeceği davranışlar, bugün son derece kusurlu bir demokrasi olan ülkeyi tam anlamıyla bir diktatörlüğe sürükleyebilir.”

Bunlar bir kısmı... Belli ki 14 Mayıs’ta sandık seçmenin önüne gelecek. Önce şunu söyleyeyim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları oy atıp bir karar verecekler. Batı değil. Peki yaklaşan seçimler öncesinde bu haber bombardımanıyla asıl dert ne?

DÜNYA DÜZENİNİ İŞLETENLER RAHATSIZ

- Türkiye’nin ürettiği öznel politikalar, mevcut dünya düzenini işletenlerin alışık oldukları sömürü sistematiğini turnusol kâğıdı gibi açığa çıkardı. Bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha fazla hedef tahtasına konulmasına neden oluyor.

- Bunun da yansımalarını yabancı medyada gözlemliyoruz.

- Anlaşılan darbe süreci sonrasındaki Türkiye’nin hızlı ve sonuç alıcı reaksiyonel askeri ve diplomatik politikaları, üstüncü Batı anlayışını rahatsız etmeye devam ediyor.

- Batı’nın 90’lı yıllardan itibaren PKK ve DHKP/C ile daha sonra da FETÖ unsurlarını kabullenip Türkiye karşıtı bir diaspora yaratması boşuna değil.

- Biraz komplocu bir yaklaşım olarak algılanabilecekse de, Türkiye Cumhuriyeti’nin aynı zamanda Osmanlı Bakiyesi bir ülke olması, Batı’yı gerçekten rahatsız ediyor.

MESELE TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZ POLİTİKALARI

- Son dönemde Libya, Azerbaycan ve özellikle de Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin oynadığı rol ve bağımsız adımlar Batı ülkelerinin Erdoğan karşıtlığı yangınına körükle gitmesine neden oluyor.

- İşte İsveç, işte Paris... PKK yandaşlarınca son bir aydır yapılan eylemlere bakın. Onların medyasında çıt yok. Yakılan arabalar, yağmalanan dükkânlar. Her yerde terör örgütleri bayrakları.

- Yetmiyor, dergi ve gazete kapaklarında alenen Erdoğan’ı itibarsızlaştırmaya yönelik fotoğraflar ve sözüm ona analizler yayımlanıyor.

- Talepleri Türkiye’nin kendilerinin uygun bulduğu müttefiklik ruhuna göre hareket etmesi. Yani teslim olup Batı’nın dediklerini yapması.

- Anlamadıkları ise şu... Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz. Oyumuzu kendi aklımızla ve yaptığımız analizle veririz.

6’LI MASA’NIN İYİ PARTİ KANADINDA NE OLUYOR?

Her ne kadar İYİ Parti Lideri Meral Akşener partisinin çoklu başkan yardımcılığına karşı olduğu konusundaki haberlere “Arkadaşlar gazetecileri işletmiş” dese de durum pek öyle değil. Üstelik tam da İYİ Parti’nin ev sahipliğindeki toplantı öncesinde siyasette deneyimli isim, İYİ Parti Kurumsal İlişkiler Başkanı Cihan Paçacı, Nagehan Alçı’ya yaptığı açıklamada adaylık konusunda “Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz” dedi. Çoklu aday olasılığından bahseden Paçacı, ‘İkinci tura kalan adayın arkasında birleşilir’ mesajı da verdi. Bu açıklamalardan hareketle;

‘CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YA DA YARDIMCILARI KONTROL MEKAZİNMASI OLAMAZLAR’

- Cihan Paçacı yılların siyasetçisidir, o yüzden konuştuğu zamanlama manidar.

- Her ne kadar Akşener gazetecilerin işletildiğini söylese de; İYİ Parti’ye göre 6 Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaz. Neden mi?

- Şöyle açıklıyorlar, mevcut anayasaya göre yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’nda.

- Cumhurbaşkanı yardımcısı ya da yardımcıları olabilir ama yürütmeye etki edemezler. Kontrol mekanizması olamazlar.

- Liderlerin belirlenen adaya şartlar koyması, tehdit dili kullanılması düşünülemez. Belirlediğin adaya güvenmemek olur mu?

İYİ Parti içindeki kulisler bunlar. Ancak son dakika gelişmesi 6’lı Masa toplantısı sürerken gerçekleşti. Paçacı Kurumsal İlişkiler Başkanlığı görevinden “Sayın Genel Başkanımızı ve partimizi ve aynı zamanda 6’lı Masa’yı oluşturan Sayın Genel Başkanların iradelerini koruyup kollamak amacını” gerekçe gösterip istifa etti. Sanırım benim yazının başında “zamanlama manidar” dediğimi, masa açısından Genel Başkan Akşener doğru bulmamış...

MHP LİDERİ BAHÇELİ KİME ‘SEN BURAYA OKUL YAPMIŞSIN’ DEDİ

Hürriyet gazetesinin “Ankara” eki için kullandığımız bir slogan var: “Kentini Yaşayan Gazete...” Kentimizi yaşıyor ve yazıyoruz. Başkentimizin Altındağ ilçesinden sonra geçen cuma günü de Hürriyet Ankara ekibi olarak “Etimesgut’u Keşfet” turuna çıktık. Açılışını MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı Türk Tarih Müzesi ve Parkı’na hayran kaldık. Bu parkta Ergenekon’dan Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’ten günümüze Türk tarihindeki dönüm noktaları; heykel, rölyef, anıt, pano ve vesikalarla anlatılıyor.

- Beş tanesi Atatürk’ün olmak üzere 200’den fazla heykel yer alıyor.

-Bu heykellerin tamamı, müzenin hemen yanı başındaki Etimesgut Belediyesi Heykel ve Seramik Atölyesi’nde Türk ve yabancı sanatçılar tarafından yapılmış. Heykellerin yapımı ise üç yıl sürmüş.

- Gezimiz sırasında Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’e, “Nereden çıktı bu müzenin fikri?” diye sordum, şu yanıtı verdi:

“Tarihimize çok meraklıyım ama tarihçi değilim ki kitap yazayım, heykeltıraş değilim ki heykel yapayım. İşte böyle bir eser yaparak tarihi anlatabilirdim.”

Türk Tarih Müzesi ve Parkı’nın amacını ise müzenin duvarında yer alan Atatürk’ün şu sözü çok net anlatıyor:

“Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kuvvet bulacaktır.”

Ayrıca MHP Lideri Bahçeli de açılış sırasında Başkan Demirel’e, “Sen buraya okul yapmışsın” demiş. Gerçekten de öyle, açık hava okulu...

Sevgili okurlar... Ankara’da çocuklarınızla birlikte gidip gezebileceğiniz ve eminim büyük de bir keyif alacağınız Türk Tarih Müzesi ve Parkı’nı mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.

NOT: Türk Tarih Müzesi ve Parkı’nı tüm ayrıntılarıyla anlatan haber ve fotoğraflar bugün Hürriyet Ankara eki ile www.hurriyet.com.tr/ankara linkinde.